oldum olası futbolundan nefret ettiğim fransa'nın puan kaybedebileceği maçtır. dileğim de odur.
94 dünya kupası oynandığı sıralar, hayatımın ilk günlerini yaşıyordum arkadaş. 98'i hayal meyal hatırlıyorum, baggio falan yok muydu lan orada? hatta sonradan (bu olay 94 dünya kupasında olmuştu sanırım) andres escobar'ın öldürülmesine acayip üzülmüştüm, çocukluğumun önemli şoklarındandı o. kendi kalesine gol attığı için öldürülen adam... garipsemiştim. 2002'yi çok iyi hatırlıyorum. 2006'nın ilk maçı, hoşlandığım kızın doğum gününde başlamıştı. almanya - kosta rika maçından önce televizyonun karşısına geçip bağdaş kurduğumu, evdekilere "susun yea!" diye bağırdığımı dahi hatırlıyorum.
ama şu 16 yıllık hayatımda, fransa'nın göze hoş gelen futbol oynadığı maçına denk gelmedim arkadaş. sorun bende mi bu adamlarda mı? bir kere de ne bileyim böyle seksi toplar yapın, dehşetengiz hareketler çekin, yıldızlaşın... adamların hepsi yıldız, bir çalım atıp golü basıyorlar, sonra geç defansa. yok öyle arkadaş. uuu uruguay siker uuu.
Vuvuzela denen meret yüzünden seyredeyim mi seyretmeyeyim mi diye ikileme düştüğüm maç?
edit: buraya girilmiş özellikle böyle eften püften konular hakkındaki entrylerin hemen hemen hepsi subjektiftir. Ayrıca benim bu "subjektif" görüşüme oldukça objektif bakıp katılan milyonlarca insan var hali hazırda dünya üzerinde.
ilk yarısının berabere biteceği maç. teknik analiz yaparsak ; fransa ribery'e bel bağlamış durumda uruguay ribery'i durdurursa maçı bile kazanabilir. yok durduramazsa berabere biter. fransa oyna(yama)dığı futbolla b.k kazanır.
11 haziran 2010 güney afrika meksika maçının beklediğimden acayip şekilde çekişmeli ve mücadeleli geçtiğini gördükten sonra ve bu takımlarında bunu gördüğünü hesaba katarak; normalden daha çekişmeli geçmesini beklediğim karşılaşma. henry'den backhand golü bekliyorum.