avrupa şampiyonasına ilk kez katılan iki takımın mücadelesiydi. unutulmayan maçlardan biridir.
sonucunu biliyoruz, mağlubiyet aldık. benim açımdan ise dershane yurdundan atılmamla sonuçlanan olayların başlangıcıdır.
üniversiteye hazırlanıyorduk ve cemaat yurdundaydık. Yurt müdürü olan kayserili matematik hocası-ağır şakirt abimiz, maçı izleyeceğimize günler öncesinden söz vermesine rağmen maç akşamı sözünden dönünce yurttan kaçıp kahvede yerimi aldım.
maç başlarken yanımda yurttan 7 kişi daha vardı. maç sonu kahrolup kürkçü dükkanına geri döndüğümüzde hoca beni odasına çağırıp yurttan atıldığımı söyledi. suçum üniversiteye hazırlanan öğrencileri ayartarak onların hayatını karartmaya teşebbüs etmekmiş. sesli güldüm çünkü kimseye gel demedim. yemekten sonra çıkmış ve maça gitmiştim. ama milli duygu bir tek bende mi var amınakoyim, arkamdan gelmiş elemanlar.
benden sonra babamı arayıp öğrenciler arasında isyan çıkardığımı söylemiş. babam da renkten renge girmiş evde ve gönderin pezevengi demiş.
eve geldim, sınava üç hafta Kadar vardı. o Moral bozukluğuyla hiç ders çalışmadım, sınav gününden önce bir deneme çözdüm zorla, sonuç berbat. tercihlerimi değiştirdim ve ertesi gün sınava girdim. en son tercihim geldi. ama maç geri gelmedi. bu arada diğer yedi kişi yurttan atılmadı. onlardan da sınavı kazanan olmadı.
bu da böyle bir anımdır.
o şampiyonada aslında her maç iyi futbol oynayan milli takım çok bahtsız ve tecrübesizdi, bugün alpaya sorsalar 7 yıl hapis cezası alacağını bilse o adamı gole giderken düşürürdü.