ilk yarıda berbat oynayıp 14 sayı geri düşen sonra 2.yarıda orhun ene nin ömer aşık ve enes i beraber oynatmasıyla farkı kapattığımız son periyotta kaçan serbest atışarla saç baş yolduğumuz buna rağmen son topla kazanabileceğimiz halde berbat kullanıp kaybettiğimiz maç.
maçta nasıl oynadığımıza yada sonucunun ne olduğuna falan hiç bir şeye takılmıyorum. benim gözüme çarpan iki şeyden bahsetmek istiyorum.
bu ikisi de istiklal marşı okunurken ;
1- bütün milli takım milli marş esnasında türk bayrağına bakarak istiklal marşımızı okudu. bunların içinde ersan ilyasova ve emir preldzic okumadı tabikide. fakat ömer onan denen basketçi arkadaşımız etrafı seyrediyordu milli marş esnasında. ama önünde ki emir preldzic bir türk olmamasına rağmen milli marş boyunca gözlerini bayrağımızdan ayırmadı. tıpkı diğer takım arkadaşları gibi. bu benim gözümde bu adamı göklere çıkardı. çünkü bu adam hangi milli formayı giydiğini ve saygısını gösteriyor.
2-yine milli marş esnasında kamera taraftarı gösteriyor, yine her zaman ki gibi taraftarımız bayrağa konsantre olmuş durumda fakat bir abimiz var ki kamerayı takip ediyor ve kendisini çektiğini görünce arkada tam kadraja girmeye çalışıp el sallıyor gülüyor falan. milli marşa saygı sıfır. koskocaman bir sıfır.
evet çok milliyetçi yaklaştığımın farkındayım. ama çok dikkatimi çekti be arkadaş. üzüldüm doğrusu.
Kötü oynadığımız oyundur evet. Ama bunca hakareti de haketmeyen bir maçtır. Tam bir sene önce burda sevinç naraları atarak yere göğe sığdırılamayan takım şimdi sırf kaybetti diye sırf kötü bir turnuva diye yerden yere nasıl vurulur hiç anlamıyorum gerçekten.
neyin bu kadar olay olduğunu anlayamadığım maç. itin götüne soktunuz anasını satiyim. şu grupta her takımı her maç yenebilir misiniz? muazzam 6 takımdan 2'si elenecekti bize patladı. ne yani sırplara yenildik diye ağlayalım mı geçen sene de yenilebilirdik. geçen sene oldu bu sene olmadı. hepsi bu. sadece kötü bir coach'umuz var o kadar.
Turnuvanın bütün yenildiğimiz maçları gibi kazanmayı haketmediğimiz ve kaybettiğimiz maçtır. bundan önce de yenildiğimiz maçlarını birini bile galibiyetle kapatsaydık yine haketmemiştik arkadaş diyecektik. bir de serbest atış yüzdemizden bahsediyorlar. Sen oyunu Ömer Aşık üzerine kurarsan sadece pota altı adamlarını mücadeleye sokarsan o pota altı adamları atamaz haliyle. O yüzden ne ömer aşık'a ne de diğer uzunlara laf atamaya gerek yok. Oyun kurucusuz, hidayet gibi yıldızı isteksiz ve beceriksiz haliyle ancak buraya kadar gelinirdi. Yine de Türk Milli takımı oyun kurucusuz ve hidayetsiz kalan üç-beş tecrübesiz, formsuz oyuncusuyla bütün maçları haketmemesine rağmen kafa kafaya oynamıştır ve bu bizim artık basketbolda bir marka olduğumuzun kanıtıdır. Umarız ki bazı şerefsizler orhun ene'yi harcamaz, Efes pilsen kendine gelir ve eskisi gibi yine basketbolcu fabrikası olur. Neden sadece efes pilsen diyoruz? Ülkerspor fenerbahçe tarafından kapatılmasaydı ülkersporu da eklerdik, Tofaş'ı da eklerdik, şimdi ise basketbol liginde tek gerçek basketbol takımı Efes Pilsen kaldı.
resmen sike sike yendiler bizi,bu bir gerçek.ilk yarıda da bok gibi oynadık bok gibi.Hep son çeyrekte atağa geçiyoruz,ama kaçan serbest atışlar,kaçan üçlükler,top kayıpları sayesinde üzülen taraf biz oluyoruz.ama bugünkü yenilgimizin en büyük sebebi serbest atışlardır..eskiden nefret ettiğim sporu tam sevmeye başlıyorum heyecanla takip ediyorum,ama sinirlenmemek elde değil.biz ülke olarak hep son anların adamı olduk sanki,mucizelere kalıyor hep işimiz.şans her zaman bizden yana gülmüyor işte.edilen dualar,totemler,güven,azim hiçbir işe yaramıyor.Tanjevic; olsaydı belki daha iyi oynardık,son topu kullansak kesin kazanırdık vs.. diye uzatmanın alemi yok.hiç olmazsa serbest atışların ikisi girse bile kazanamayacağımız maçı aynı gün,aynı potada, aynı saniyelerde onlara verdik.belki son top girse şimdi herkes sevinç naraları atıyor olucaktı,belki de şansımıza litvanya almanya'yı yenmişti,ama nafile.oyuncular desen toptan kaçıyor,baştan kabullenmişler sanki yenilgiyi.böyle gidersek resmen her turnuvada dejavu yaşayacağız.
yenilginin sebeplerini tartışmak,yorumlamak uzun uzun sürer.artık söylenecek tek söz kaldı bundan sonraki turnuvalar için her ne kadar elimizden bir şey gelmese de.hayırlısı olsun...
hak eden takımın kazandığını söyleyenlerin aklından şüphe ederim. ya da basketbol bilgisinden. kendi ellerimizle 10dan fazla serbest atışı boşa atıp bilmem kaçta 0 da 3lük atıp hak edenin sırbistan olduğunu söylemek saçmalıktır. bu sırplar ispanyadan kaç sayı fark yedi biliyor musunuz? peki biz ispanyaya ne yaptık? ama artık bitti böyle şut atan takım siktirsin gitsin zaten.
çatır çatır türkiye'nin sikildiği bir başka maç olmuştur. en azından bu rezillik bitmiştir. en azından elin siki ile gerdeğe girmedik bir kere daha. orhun ene, kerem tunçeri, hidayet türkoğlu size söyleyecek laflarım çok fazla var.
Bu turnuvada bizim kadar üzülen başka bir ülke olmamıştır sanırım. Üzülmemek elde mi? Kaybettiğimiz her maçı kendi hatalarımızdan, beceriksikliklerimizden ve kenar yönetimin hatalı kararları sonucu kaybettik. Orhun Ene'de nasıl bir katır inadı varmış yalnız, helal olsun kendisine. Bu maçta da 3/17 ile % 17,64 gibi bir ortalamayla 3'lük yolladık sırp potasına. Bunlar onları rahatlattığımız anlardı. 2 sayılık atışlarda ise bu oran 21/46 ile %45,7... Bu inat nedendi, ne kazandık Orhun Ene'ye sormak lazım. Boş atış bulmak önemli değil. Moralimiz bozulmuş artık ve kendimize güvenimizi kaybetmişiz. Korkarak atılan sayının başarılı olma oranı düşüktür. Bu turnuva en çok orhun Ene'ye yaramış olmalı. Pişti resmen. Bir sonraki turnuvaya kadar artık bol bol son top oyunu seti hazırlar. Son 4 saniyede yine bunu başaramadı çünkü. 3 saniyede 6 sayı yediğimiz bu turnuvada 4 saniyede ne tek bir sayı atmayı ne de faul yaptırtmayı başaramadık. Ben burada suçu Orhun Ene'de buluyorum. Maç boyunca bu kadar formsuz bir Ersan'a katlanması bir yana son topu da bu adama kullandırtıp adamı iyice içine gömülmesine neden oldu. Ersan bu kadar formsuz maçlardan sonra toparlanması zaman alacak.
Orhun Ene'nin eksikleri,tecrübesizliği belli. Pota altını Sırp savunmasına zindan eden Enes'i tek faulle neden oyundan çıkardığını 4 faullü Ömer'i neden ısrarla kullanmaya çalıştığını bilahare kendisi açıklar bize artık.
Orhun Ene bir yana bu turnuva oyuncularımız içinde çok parlak geçmedi. Hidayet bir türlü kendini gösteremedi. Oysa ki ondan en azından kaybettiğimiz maçlardan birinde öne çıkmasını bekliyorduk. Faydasız değil, bunu kimse söyleyemez. Ama beklentilerimizin çok altındaydı. Üstelik bu belki de onun son turnuvasıydı.
Ersan ilyasova'nın aklı tamamen başka yerlerdeydi. Hiç bir maçta tam konsantre göremedim onu. Eline gelen topu hem son anda görmüş gibi aceleci atışlar kullandı. Bugün ayrı bir felaketti. Savunma zayıf, hücum zayıf.
Ender Arslan sempatik görünüşünün yanında asla iyi bir guard olamayacağını ispatladı. Topu oyuna geç sokma, takımı hızlı oyuna hazırlayamama. Kaç Ender bir Teosodiç ederdi acaba? Her takımın en az orta düzey bir guardı var. Kimilerinin ise ulta. Bizde ise Ömer, Kerem ve Ender'den oluşan guard üçlümüz asla 2. vitese geçemediler. Guardın takımın en uyanığı ve lideri olması lazım. Nowitzki bile guardına saygı duyuyor ve onun kendisini yönlendirmesine izin veriyor. Bizimkiler bu lider rolünü üstlenemediler.
izzet Türkyılmaz bu turnuvaya neden geldi anlayan açıklasın... Adam tek bir hata yaptı ve ondan sonra hep kenarda yer aldı. Semih'in sakatlığı geçtiyse neden takımda yer alamadı.Üstelik Ömer ile de nefis anlaşıyordu.
Şimdi hepsini bir kenara bırakalım... Bir takım her maç 10'un üzerinde serbest atış kaçırıyorsa kimi nasıl suçlarsınız. 12 faul atışı kaçırdığımız Almanya maçından sonra bu maçta da 13 atış kaçırarak kendimizi aştık. Ömer Onan 1, Ersan 4, Ömer Aşık 3, Enes 3, Hidayet 2 serbest atış kaçırdı. Şimdi kafalarını vursunlar. Yazıktır yahu. Sırbıstan 13/16 ile oynamış. 1 sayı ile maç kaybettikten sonra ayrı bir acıtıyor...
Oyuncularımıza kızıyoruz ama bir yerde de teşekkür etmeliyiz. Her ne kadar çok parlak bir turnuva geçirmemiş bile olsalar Hidayet, Ersan bu tür turnuvalardan asla kaçmadılar. Kapasiteleri neyse onları sundular. Bugün üzüldük, bu turnuvada çok fazla üzüldük. Ama bizi güldürdükleri günleri de yok sayamayız. Özellikle Mehmet Okur bu turnuvalar öncesi hep sakatlandı ya da sakatlandığını öne sürdü. Mehmet Okur'un geçen seneki sakatlığını es geçersek hangi milli maçlarda yanımızda yer aldı. Üstelik ona en çok ihtiyacımız olan anlarda yoktu. Bu yüzden milli takım formasını terletenlere de bir yere kadar yüklenebiliriz. Sonuç olarak herhangi bir sakatlanma riskini göze alarak, kariyerlerini tehlike atarak maçlara çıktılar.
Sonuç olarak şunu öğrendik bence. Milli takımın Fatih Terim tarzında üstün motivasyon gücü olan bir hocaya ihtiyacı var, 3'lük atışları boşuna zorlamamamız ve kesinlikle serbest atış çalışması yapmamız lazım.
hayatımda izlediğim en sinir bozucu maçlardan biri. herkes benim düşündüklerimi düşünüyordur heralde ama orhun ene'nin düşünememesi(!) ilginç. ritmini bulan tüm oyuncular bir bir kenara alınıp, hidayet'e bu kadar tahammül edilmesine hanginiz bir anlam verebildiniz?(ki hidayet'i çok severim). böyle bir oyunda maçın son topa kalabilmesi oldukça şanslı olduğumuzun veya sırbistan'ın çok kötü oynadığının göstergesidir. orhun ene'nin yaptığı hatalar bir değil iki değil, bugün son topta kazanmış olsaydık yine aynı eleştirileri yapacaktım. bu felaket senaryosunun başrolünde oynayan isim orhun ene olsa da hidayet, ersan ve kerem tunçeri yardımcı rollerde başarıyla oynadılar. düne kadar adamlara hayrandınız ne değişti mıy mıy mıy diyecek olanlar bir takım iyiyken ne kadar övülüyorsa kötüyken de eleştirilmelidir, diyorum. orhun ene'nin istifasını vermesini sabırsızlıkla bekliyorum.
13 tane atılamayan serbest atış, kaçan üçlükleri sayamadığım, bu berbat maçı bizlere izlettiğiniz için başta Orhun Ene, Hidayet ve Kerem Tunçeri'ye teşekkür ediyorum ! Haydi bavulları toplayın Türkiye'ye !!
orhun ene yi hemen astığımız maçtır. 13 tane serbest atış kaçıran basketbolcular dedem sallasa panyalı manyalı sokar o kadarını orhun ene napsın amk. son topta iyi organizasyon çizememiş vs takımda oraya kadar getirmesin arkadaşım, ben sonuna kadar orhun ene nin devam etmesi taraftarıyım. bu ülke 6 sene tanjevic e dayandı yaptığı başarısızlıklara göz yumdu. orhun ene'nin serbest atış ve 3lükler yüzünden kaçan maçlardan dolayı asılmasına anlam veremiyorum o kadar düşük yüzdeye rağmen maçlar son topta bitti bu açıdan da bakmak lazım suçlu kim orhun ene mi?
son topu ersan ilyasova kullandığı için adamı yerden yere vurun şimdi. onca topu kaçıran sadece bu adammış gibi. diğer oyuncularımız top kullanmaya cesaret edemedi kötü adam olmamak için top ersanın elinde patladı. neyse londra olimpiyatlarında inşallah.
son atışın sanılanın aksine ersan tarafından atılması istenmeyen maçtır.
son atış tabi ki hidayet tarafından atılacaktı. lakin savunmada adam değişikliği olunca ve topu oyuna sokmak için zaman daralınca mecburen ersan'a verildi.
neredesin hidayet türkoğlu efendi? kaç sayı attın? maddi manavi lay lay lay demesini kolaydı? diyemedin mi son atışı ben kullanayım diye. alamadın mı sorumluluk?
ya sen ersan ilyasova? ölü gibiydin bugün. yürüyecek halin yoktu lan.
ölü kurbağa gibisin kulübede. dışardan birisi izlese kimin coach olduğunu anlayamaz bile. oturacaksan siktir git evinde otur. hiç mi izlemedin lan tanyevic'i.
hele o son atışı günün ölü adamı ersan ilyasova'ya attırdın ya. inşallah bu milletin çektiği ızdırap burnundan fitil fitil gelir.
öyle enteresan bi takım ki 13 serbest atış kaçırıp 17 de 3 üçlük atarak maça tutunuyor. ama 1-2 sayıya indirdiği farkı kapatıp öne geçemiyor. 2 periyot boyunca 7 sayılık bir farkı kapatamadı şu takım. ondan sonrada neden hala yabancılar dünya ve avrupa 2.liğini kabul etmiyor diyoruz. kendi çöplüğünün dışında ötebiliyon mu acaba?
