ikiz kulelere çarpan uçakların yakıt deposu ağzına kadar dolu bile olsa, yanmasıyla ortaya çıkan sıcaklık 800 santigrat olabilir. binaların ana maddesi çelik ise 1800 santigrat derecede eriyebilir. bu bile bu olayın safsata olduğunun kanıtıdır.
bugün dünyada yaşanan bir çok olayın başlama fişeği olan saldırı. hala kimin yaptığı, patlamaların nasıl olduğu konularında teoriler oluşturulmaya devam edilmektedir. aslında en doğru bilgi bu olaydan sonra dünyada yaşanan gelişmeleri gözlemekle bulunabilir.
Planli gerceklesmis, muthis bir sekilde el kaide'nin ustune atilmis amerikan hukumeti saldirisi. 12 yil gecti uzerinden, bulundugu yer park oldu, olenlerin cocuklari buyudu. Amerika bayragina bir kirmizi cizgi daha ekledi bugun. Butun bugunku olaylari tetikleyen eylem olarak kazindi tarihe. 2002 afganistan, 2003 irak ve simdi de 2013 suriye olarak hazirlanmis duzenegin ates fisegiydi. 12 yil once bugun 3261(resmi kayitlara gore) kisi yasamini yitirdi.
saldırıların, 10 ay önceden internette bir forum sitesinde öngörüldüğü tarihtir. sitede cliff adında bir kişi 30 kasım 2000 tarihinde: "ikiz kulelere bir boeing 707 çarparsa ne olur?" diye bir soru soruyor. gerçekten akıl almaz bir durum.
11 mayıs 2013 reyhanlı patlaması bu olayın türkiye uyarlamasıdır. gene derin devlet oyunları ile masum bir ülkeye girilip toprakları işgal edilecek.
mutlusunuz değil mi ? yasaklanan reyhanlı videolarını izleyin, bu tür olaylara alışmamızı isteyen ahmet davutoğlu gibi siyasiler ile cengiz çandar gibi tetikçi yazarları dinleyin ki alışıklık kazanın.
yapımında ve yayınında ciddi anlamda aksilikler olsa da böylesine büyük bir denemenin nispeten başarılı olması ve geniş kitlelere yutturulmuş olması kayda değerdir bence.
michaelsikkofield gibi bi gerizekalının laflarıyla yola çıkanları gösteren, tarihin en kötü şiddet olaylarından biridir. uçaklarda o artık gün be gün artan o yasaklar bunun getirisidir.
hakkında yazılan onlarca komplo teorisi gibi basit, sıradan değildir burda anlatılanlar. eğer şu iki linki okur ve videoyu izlerseniz artık olayın bir terörist saldırı olduğuna inanmayacaksınız.
saldırı hakkında " hem rusyaya hem çine coğrafi açıdan yakınlığı bulunan afganistana üs kurmak için tezgahlanmıştır" şeklinde yorumlar yapılır. şimdi bakıyorum. bir amerikan başkanı için oldukça antimilitarist olan obama ıraktan çekilmeyi hedefliyor ama afganistan için henüz böyle bir takvim yok. bu işgallerdeki amaç farklılığından kaynaklanıyor sanırım. birinde amaç petrolü ülke şirketlerinin kontrolüne geçirmek. eğer bunu başarmışsanız daha orada askeri güç olarak kalmanızın bir manası yok. diğerinde hedefin kendisi askeri tehdit oluşturmak. bu nedenle de oralardan uzaklaşmamak zorundasınız. bu durum da bu komplo teorisini mantıklı kılıyor.
not: benzer iddialarda bulanan ve pek çoğunu mühendis ya da bilirkişilerin oluşturduğu bir takım insanlar başından beri pekçok belgesele konu olmuş ve benzer iddialarda bulunmuşlardı, hem de görüntüleriyle.
bunu bilmek ne işe yarar? hele de şu saatten sonra? bilinmez. ancak, eğer ortada dönen şeyin bir tiyatro olduğu tamamen ispatlanırsa bir gün, doğu artık batı'nın bir allah dediğine inanacaktır bundan böyle.
11 eylül ve ikiz kuleler. rakamlardan yola çıkarsak aslında ikiz kulelere yapılacak saldırının olabilirliğini U.S.A. gizli servislerinin tespit etmesi muhtemel ayrıntı. iki tane bir iki tane kule. sabahın köründe, göz kapaklarım fellik fellik uyku uyku ararken aklıma geliyor bu ayrıntı. kaç bin dolar maaş alan ajanlara yazıklar olsun. kahrolsunlar. ölsün onlar.
yankıları hala süren terör çağının başlangıç tarihi. üzerinden geçen on yılda afganistan, pakistan, ırak, suriye, tunus, libya, cezayir, mısır ve lübnan'daki gelişmelere bakılarak hedefin kuleler olmadığı gözlemlenebilir.
abd tarafından hala unutulmayan, abarttıkça abartılan, hatta o kadar ki alakasız bir şekilde bir romantik-dram filmine bile bir şekilde dahil edilen çakallıktır.
(bkz: remember me)
(bkz: tavuk götünü görmüş yaram var sanmış)
her ne kadar amerika'nın ortadoğu için planlanmış bir oyunu olsa da orada masum insanlar ölmüştür. hiçbir şeyden haberi olmaksızın her günkü rutin işlerini yapmak için oraya giden binlerce insan.. ben mi abartıyorum bilmiyorum ama o günkü insanların ruh halleri gerçekten de içler acısıydı. ağbim 2. uçağın çarptığı an oradaydı yani orada derken ikiz kulelerin birkaç bina* ilerisindeydi. kulelerin pekte yakınında sayılmazdı fakat biz istanbul'da olanları duyar duymaz direk nerede olduğunu değil, kulelerin içinde olduğunu varsaydık ve kıyamet senaryoları ürettik ailecek. hatta annem kendini çok kaptırmıştı, ilk başta ağbimin öldüğüne inanmıştı. tabii daha sonra telefonla kendisine ulaşınca bütün aile bir rahatladı. neyse, ekşisözlük'te olayın yaşandığı gün yapılan yorumları okuyunca çok şaşırdım. bazılarında bir sevinç, bir neşe. ne oluyor şimdi? bir ülkenin yaptıklarını o ülkenin sivil vatandaşlarının ödemesi çok mu adil bir şey? kimse o acıyı içinde olmadıkça yaşayamaz. "öldü mü, kaldı mı, noldu?". o an içinizde olan o belirsizlik var ya.. sadece yaşananlar olarak hiçbir zaman unutmayacağım ve unutturmayacağım bir olay, bir gün. dün akşam da nereden aklıma geldiyse hürriyet arşiv'den 11 eylül 2001 günü manşetlerini okuyup nostalji yaptım. biraz hüzünlenmek istiyorsanız da alın izleyin: http://www.youtube.com/watch?v=ulzalcvcxuu&feature=related
