babaannemin bahçesinde limonata mı yudumlarken , arkadan gelen sesle irkildim . dönüp baktığımda amerikada ortalığın 56 olduğunu gördüm ve '' vay anasını ... amerika bile bombalana biliyor muş'' dedim kendi kendime
evdeydim bahçede oturmaktayken içeriden haberleri izleyen ev halkı çağırmıştı abd'de uçak kazası olmuş bak diye...
baktım ilk görüntüler, uçak geliyor çarpıyor falan henüz ilk uçak. "kaza değil bu" dedim...ve o an canlı yayında 2. uçak çarptı... ve sonra da pentagon'a saldırı falan filan...
sonra dışarıya çıktım ve ağır ağır yürüyerek abd'nin bu olay üstüne kime nasıl saldıracağını dünyayı nasıl birilerine dar getireceğini düşünmeye başladım...
sonuç malum tüm dünyanın içine sıçmaya devam ediyorlar...
dışarıda top oynuyorduk arkadaşlarla. çok yoruldum eve gidip su içecektim. tv açık kalmış. star tv açık. ekranda son dakika ile sarı uyarı var. vurulma görüntüleri dolaşıyor. dışarı çıktım geri geldim hala var. akşam oldu, sanki olay türkiye de olmuş gibi tüm kanallar tek haber veriyordu. seçim akşamları sadece seçimlerden bahsetmek gibiydi o günün mantığı.
yediğim dönerden zehirlenmiş, hastane dönüşünde evde yarı baygın yatarken gözlerimin her aralanışında binaların çökme görüntülerini görüyordum. dünya tam da benim halim gibiymiş diye de içimden geçiriyordum.
lise 3 sınıftaydım.. televizyonda 11 eylül saldırılarını izliyordum arkadaşlarla, liseli aklıyla komplo teorileri falan üretiyorduk.. bütün kanallar amerikaya kilitlenmişti.. ırak kanalında kutlama yapıldığı haberleri yapılıyordu.. ayrıca o sıralar nokia 3310 marka cep telefonum vardı.. fotoğraf, msn, facebook özelliği olmadığı için.. çaldırıp kapatıyorduk fantezi olsun diye, onunla uğraşıyor da olabilirim.
o gün okuldan gelmiştim. 4.sınıfa yeni geçmiştim. Hoca ya da o zaman ki adıyla öğretmen yaz tatilinde ne yaptıklarınızı yazın getirin demişti. Ben bir yandan yazıyorum bir yandan öylesine dinliyorum. Dinliyorum ama önemsemeden sanki sıradan bir şey gibi. Tıpkı galatasaray iki sene öncesine kadar tüm avrupa takımlarını yenmesi gibi. Küçüğüz ışte sıradan yani. Binalar yıkılırken kim olduğunu hatırlamıyorum ama bir haberci altın harflerle yazılasi bir söz söyledi. (bkz: dünya artık eskisi gibi olmayacak) olmadıda...