lise 2'nin ilk haftası idi. tm-fm diye bölümler ayrılırya. evde öyle kara kara düşünüyordum. sikerim böyle hayat mı olur diye. en nefret ettiğim heran gırtlak gırtlağa geldiğim adamla sınıflar değişmemişti.
kendi kendime geçmicek bu hayat böyle derken birden bi uçak gördüm (evet evet bi uçak gördüm). ölümleri saniye saniye kameraya alınan insanlar. sonra kendi hayatıma döndüm, birden renkli kutuya tekrar baktım.
altıncı sınıftaki ikinci günümdü. okuldan geldim, üstümü değiştirdim. tv yi açtım. uçak binaya mı dalmış ne. neyse dışarı çıktım. balıkesir 6 eylül pasajından cips aldım. içinden caterpie tasosu çıktı. ilk tasomdu. üzerinden 11 yıl geçti.
okullar yeni açılmıştı ve okula gitmem gerekiyordu ancak habere kitlendiğim için o gün okula gitmemiştim. sanki canlı-canlı amerikan filmi izliyor izlenimi veriyordu haberler. uçakların kuleye çarpış anı vesaire film tadındaydı gerçekten. zaten güzel bir film olduğunu bir kaç yıl sonra anladık.
rusyada hungry duck barinda , is gorusmesi sonrasi yemek yiyorduk , ilk once fuze saldirisi filan zannetdik , aklimda kalan diger sey ise doviz burolarinin onunde millet kuyruk olmus elindeki dolarlari satmaya calisiyordu , ama dolarda pek bir oynama olmamisdi.
okuldan mı ne döndüm televizyonu açtım amerika yı feth ediyorlar sandım. amerikanın bir daha kendini toparlayamayacağını düşündüm. artık yeni bir dönemin başlayacağını tek kutuplu dünya düzeninin yerini ekonomik imtiyazlara dayalı çok ortaklı ittifaklara bırakacağına inandım. sonra kanalı değiştirip power rangers i izledim. yaşım 11 di.
"6. sınıftaydım, beyaz gömleğim bordo kravatım vardı. bandırmadaki ikinci evimizdeydik. ders çıkışı babamın bürosuna uğradım, maksat biraz para koparıp çantayı eve bırakıp okul bahçesinde top oynamaya dönmek.
velasıl içeri girdim, peder bey televizyona bakıyor, xxx'in hissesi %4 değer kazanmış, keyfi yerinde, alt yazı geçiyor o sırada, amerika dünya ticaret merkezi kulelerinden birine ufak boyutta bir uçak çarptı. dikkatimizi çekiyor, sonra yeni bir alt yazı geliyor bir uçak daha. şaşkınız ama pek muhabbetimiz olmadığından hay allah vay anasını, iki uçak mı gibi nağralar atıyoruz içimizden.
neyse peder habere dikkat kesiliyor, ben paramı alıp okuluma geri dönüyorum. tek derdim, gol yemeden maçı bitirmek, bananeyse amerikadan."
hayatımın en kötü tatilini geçiriyordum. 11 eylül bursanın kurtuluşu olduğu için okullar tatil olmuştu 2. Sınıfın ikinci günüydü. tek hatırladığım saldırı haberleri yüzünden televizyonda hiç bir şey olmamadıydı.
anneanne evinde açılan tv ekranına kilitlenen büyüklerin "cık cık cık" sesleri arasında ilk kez gördüğü kulelerin yıkılışına hüzünle bakarak lahmacun yemek.