Galibiyet için değil, yeşil beyaz aşkımı desteklemek için yarın sabah bursa dan kadıköy e gideceğim karşılaşma.
37 yıllık ömrümde bursaspor destekledim, yaradan ömür verdikçe desteklemeye devam edeceğim.
Biz şampiyon takımı tutmadık, tuttuğumuz takımı şampiyon yaptık.
fenerbahçe'nin bu durumdan kurtulması için aziz yıldırım'dan kurtulması gerekir. peki alınan kötü sonuçlardan dolayı aziz istifa eder mi? hiç sanmıyorum. bu yüzden iş fenerbahçe taraftarında bitiyor. aziz'den kurtulmanın tek yolu hiçbir taraftarın maça gitmemesidir. her iç saha maçı seyircisiz oynanırsa aziz kendisi istemese bile baskılardan dolayı istifa etmek zorunda kalır. bu yöntemin dışında başka yöntem onu etkilemez. yine bildiğini okur.
ne ülkemin başında ne de tuttuğum takımın başında diktatör istemiyorum ben.
senin kurduğun 11e sıçayım dick efendi. madem yine souza-ozan ikilisinin kabızlığını izleyecektik vitor neden gitti? her gelen hücum futbolu oynatacaz deyip sonra ön libero dolduruyor sahayı. kadıköyde bile "aman gol yemeyelim" diye oynuyoruz ve iki maçtır çok kolay goller yiyoruz. takım 45 dakikada bir organize hücum yapamadı lan. gol atmadan maç kazanılmaz hoca, şunu da bil ki bizim için kadıköyde berabere kalmak rezilliktir, illa ki kazanman lazım. demek ki napacaksın, kadro kurarken "nasıl gol atarım" diye düşüneceksin, gol yememeyi değil.
sonuç olarak, aziz durdukça bizim takım düzelmez. ismail, vitor, dick... bir de berbat transferler...
bir fenerbahçe taraftarı olarak skor dahil tam tahmin ettiğim şekilde bitmiş olan maçtır. iddia falan oynuyor olsam iddiacı tabiri ile böbreği satıp basardım bursa galibiyetine. hatta diğer böbreğin parasını da 2 ye böler 0-1 ve 1-2 skorlarına eşit olarak yatırırdım. muhtemelen şimdi 8-9 böbrek param olurdu 2 sini geri taktırır kalanı da lazım olur diye muhafaza ederdim..