vedat türkali'nin çağrısı üzerine 11 Ekim 2009 günü saat 13:00'te mezarı başında ve ardından saat: 14.30'da aksaray su tiyatrosu'nda yapılacak olan anmadır.
--spoiler--
Ülkemizin düşün tarihinde, Marksist-Leninist aşamamızdaki düşünce ürünleri, yabanıl baskılar, yasaklarla yok edilmeğe çalışıldığı için, geçmişimizdeki koca bir tarihsel dönem karanlıkta kalmıştır. Bilimsel Sol'un yerine oturtulmak istenen; resmi devlet solu;, sağıyla soluyla korkular içindeki toplumu, yalınkat, yüzeysel düşünce kısırlığına yazgılı kılmıştır. O karanlık dönemde, tüm acıları göze alarak, en ileri, en özgün düşünce ürünlerini yaratma uğraşından hiç ödün vermeyen, her ülke için onur anıtı sayılacak bir yüce kişi olarak Dr. Hikmet KIVILCIMLI, üzülerek söylememiz gerekir ki, bugün de layık olduğu ölçüde değerlendirilmemiştir; giderek, çoklarınca tüm boyutlarıyla doğru dürüst kavranmış da değildir.
SOSYAL iNSAN YAYINLARI'nın KIVILCIMLI'nın tüm yapıtlarını düzenli biçimde yayınlaması, KIVILCIMLI üzerine yapılan araştırmalara yer vermesi kuşkusuz son yıllarda yapılmış en yararlı girişimdir.
Ülkemizi, bu ilgisizlik ayıbından kurtarma yükümlülüğü, yalnız emekçi sınıf ideolojisini savunanların değil, ülkemiz sanat, kültür, düşün alanında yer alma savındaki herkesi bağlayıcı olmak gerekir.
Bu yükümlülüğü yerine getirmenin ülkemiz için kaçınılmaz görev olduğuna inanmış tüm kişi ve kurumların, önce 11 Ekim 2009'da gömütü başındaki anmayı ve ardından yapılacak bir salon toplantısını elbirliği ile örgütleyebilmek için kurulacak bir girişim komitesine katılarak, anmanın gerçekleştirilmesine ve gelenekselleştirilmesine katkı yapmalarını diliyorum.
Türk vatanseverlerini sağcı-solcu diye birbirine kırdırmaya çalışanların önümüze koyduğu amma ve lakin yemeyeceğimiz sözde anma programıdır.
Hikmet Kıvılcımlı kimdir? Şefik Hüsnü'nün kurduğu Moskova'dan yönetilen, içine girenin Atatürk ve Türklük düşmanı olarak çıktığı kukla TKP'nin azılı üyelerindendir. Velhasıl eski komünist olan ve bu TKP'nin içerisinde görev almış olan Aclan Sayılgan, bu adamların iç yüzünü görmüş, komünistliğin Türkleri Moskova'ya bağlamaktan başka hiçbir amacının olmadığı sezmiş ve bu ifritlerin arasından ayrılmıştır. Ayrılmakla kalmamış ve bunların iç yüzlerini neşrettiği eserlerinde ortaya koymuştur.
Mesela Aclan Sayılgan anlatır, 1936 yılında Moskova'da yapılan bir komintern kongresi vardır ki, Türk komünistlerinin CHP ve halkevlerine sızması kararlaştırılmış, aynen uygulanmıştır. Sonra yine bu TKP'nin üyelerinden bir Sabahattin Ali vardır ki, düşmana ilk kurşun atan alayın kumandanı olan Kel Ali'ye sövmekten kendini alamamıştır. Bir Mihri Bellileri vardır ki 2002'de olacak Dtp'nin öncüllerinin birinden milletvekili adayı olmuştur.