Galatasaray' ın ilk 30 dakika ve son 15 dakika çok kötü oynadığı, buna rağ,em fenerbahçe' nin oyunun üstünlüğünü eline alamadığı maçtır.
Maçın heyecanı ve karşılıklı atışmalar sebebiyle yazılanları bier kenara bırakıp sağlıklı düşünürsek bu fenerbahçe' nin arsenal karşısında işi çok zor. Arsenal' in hızlı kanat organizasyoları karşısında dağılır bu gördüğüm fenerbahçe.
çok enteresandır drogba nın fenere ayakla değilde kafayla gol atarak -fener sana kafam girsin- mesajı mı vermek istedi acaba dediğimiz maçtır. bu mesajı bir ben anlamış olamam heralde.
Kaçıp giden Aziz Yıldırım'a inat kupayı GS'nin almasını bekleyen ve hatta alkışlayan medeni Fenerbahçeliler bu sahneler o kadar güzel ki... ilk kez bir derbi maçında rakibe sempati duydum. istanbul United forever!!!
Fenerbahcenin maalesef galatasaraydan daha iyi oynayamadigi musabakadir.
fenerbahce bu sonucu haketmistir, aksi olsa haksiz kazanc olurdu. boyle oyuna yaziklar olsun, hirssizliga, sizden bekleneni karsilmamaya yaziklar olsun. mert in her kurtaricisina taraftarin derin bi nefes aldigi bu maca, bu kadar strese yaziklar olsun.
sevinmek icin sevdim ben arkadas, sevindirin bizi. karsiliksiz sevmiyoz.
süper kupa maçıdır. ülkenin büyük takımlarından ikisi karşılaşmıştır.(en büyük diyerek hiyerarşik sıralama yapmadığıma dikkat edilsin.)
maçın ilk on beş dakikası fenerbahçenin ileride basarak top kapmaya çalıştığı ve sneijder ile drogbaya sert markaj yaparak galatasarayı durdurmasıyla geçti. fakat oyunun ilerleyen dakikalarında galatasarayın diğer ortasaha oyuncularının ve beklerin atağa katılmasıyla oyunu biraz olsun dengeledi.
daha sonra fenerbahçenin her zaman ki zafiyeti olan gelen atakları soğutamaması yüzünden galatasaray oyunu rakip alana yıktı. ve bruno alves'in gaza gelerek yaptığı ilk sarı kart faulu, sarı kart limitini doldurttu. ve sarı kartlık faul yapması gerektiği yerde tekrardan yaparak oyundan atıldı. bundan sonra durum garatasarayın kontrolunde geçti. fakat galatasarayın herhalde fatih terimin verdiği kamut olsa gerek uzaktan şutları mertin de gününde olması maçı uzatmalara götürdü. ayrıca drogbanın gol pozisyonuna kadar cezası içinde son toplarının zayıf olması da maçın uzatmalara gitmesinde etkili oldu.
maç uzatma devrelerinden gole kadar yine galatasarayın kontrolünde geçti. canerin girmesiyle fenerbahçe de kıpırdanmalar olsa da gol gelmedi ve kupa galatasarayın oldu.
hakeme gelirsek hatalı çok kararı oldu fakat atmosferin sıcak olmaması futbolcuların fazla itiraz etmemesine sebep oldu. ayrıca hata insiyatifini sadece tek takıma değil, iki takıma da kullandı.
lig öncesi değerlendirme yaparsak, galatasarayın defansı hala iç açıcı değil, ayrıca 4-2-3-1 e de alışması uzun vakit alacakmış gibi geliyor.
fenerbahçe de ise hala o hantal futbolundan kurtulamamış ve üstüste gelen atakları çabuk soğutamamasının zafiyeti var. ayrıca bruno alves'in fatih terim gibi birisinden dayak yemesi gerekiyor yoksa 3 maçta bir oyundan atılır.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/482477/+
tebrikler galatasaray dediğim ama daha önemli bir şeye sevinmemi sağlayan maçtır. Yıllar boyunca yaşanan holiganlıktan sonra bugünkü Fenerbahçe ve Galatasaray maçı sonrası Taksim'de yaşanan durum şudur ki: Fenerli ve Galatasaraylı taraftarlar beraber, üzerlerinde formalarıyla eğlenerek yürüyorlar. "Her Yer Taksim, Her Yer Direniş" ve "Sık Bakalım" diye bağırıyorlar. Şüphesiz ki bunun tek sebebi Gezi Parkı ve o ruhtur. Teşekkür ederiz Gezi Parkı. Sen çok güzel şeyler öğrettin insanlara.
Yoksa siz hala nefret dolu söylemlerinize devam mı ediyorsunuz? Yazık.
görünen o ki bu sene ersun hoca ile birlikte başka bir fenerbahçe izleyeceğiz ve umalım ki bu anlayış başarılı olur... topa sahip olan ve ağır gelişen ataklarla gol arayan fenerbahçe yerine topu eline aldığında öldürücü hamleleri daha hızlı deneyen bir fener var elimizde... ancak bu anlayışı oturtmak kolay olmayacak çünkü fenerbahçe'nin elindeki futbolcu yapısı bu anlayışa uygun değil... emre, baroni, kuyt ve topal gibi oyuncular aykut'un fenerinin meyveleri ve fenerbahçe'yi çok yavaşlatıyorlar... oyun anlayışı da kendilerine uygun olmayınca saçma sapan bir oyun kurgusu görüyoruz sahada... bence salih'e çok daha fazla şans verilmeli... kendisi yukarıda sayılan tüm futbolcuların toplamından daha yaratıcı bir isim ve ersun hocanın sisteminin yaratıcı ayaklara çok ihtiyacı var...
sow'un kanatlara çekilmesi bana anelka'nın aynı bölgede oynatılmasındaki ısrarı hatırlattı... baştan sona saçma bir futbol hamlesiydi... bruno alves uyarılmazsa fenerbahçe'yi çok daha zor pozisyonlara sokacaktır. güçlü bir futbolcu ancak bir stoperde olmaması gereken ciddi fundemental eksikleri var gibi... kadlec daha derli toplu daha akıllı bir adam... fenerbahçe'de başarılı olabileceğini düşünmekteyim. gol pozisyonu hariç tüm müdehaleleri doğru ve yerindeydi... golden sonra fenerbahçe'li futbolcuların mantalitesi maçın riske girme ihtimali ile birlikte ersun hoca'nın kafasındaki tabloya, yani neticeye odaklı hızlı paslara evrilince galatasaray'lı oyuncuların da rehaveti ile fenerbahçe tehlikeli bir takım haline geldi... ancak elazığspor deplasmanında bu motivasyonu yakalatmak zor olacaktır... ersun hoca'nın sınavının bu psikolojiyi yenmek olacağını ön görmekteyim...
galatasaray cephesinde ise her ne kadar takım tam olarak hazır olmasa da çıta geçen sene bırakılan yerde... herhangi bir türk takımının bu galatasaray ile baş etme şansı yok gibi... biraz şansları olsaydı alves atılmadan önce skor 4-0 olabilirdi... melo, sneijder, gününde bir amrabat ve drogba karşısında fenerbahçe'nin yapabilecek pek fazla bir seçeneği yoktu... selçuk seyrettiğim en kötü oyunlarından birini sahneledi, hamit eski hamit'ten çok uzak bir alternatif çıkarmak mantıklı olur.. ilginç bir şekilde türk stoperler semih ve gökhan tüm diğer alternatiflerden daha başarılılar... bu durum gudik bir yabancı sisteminde hiç de yabana atılmayacak bir avantaj sağlıyor... sneijder biraz şanslı olabilseydi kendisi açısından bambaşka bir gece olabilirdi... belli ki muslera bu gece gol yemeyecekti... muhteşem bir kaleci, konuşmak bile yersiz... drogba ise galatasaray'ın en önemli rakibi ve takipçisi karşısında dahi yürüyerek top oynayabildi, spekteküler çalımlar attı pozisyon hazırladı... sneijder'den sonra galatasaray'ın en büyük ikinci kozu
sadece sneijder ve drogba ikilisi bile bu ligin fersah fersah üzerinde iken galatasaray'ın elinde burak ve selçuk ikilisi de duruyor... melo gününde iken mevkisinde dünyanın en özel isimlerinden birisi ve yine ellerinde dünyanın en iyi birkaç kalecisinden biri olan muslera var... sezonu çok iyi geçireceği bariz olan sneijder ile galatasaray bu sezon da açık ara favoridir... bu maçla görüldü ki başka bir takımın şampiyonluğu süpriz dahilinde dahi değil... bakalım cimbom bu ağırlığını avrupa maçlarına da koyabilecek mi?
düzenleme: okusaydın da öyle eksileseydin be kardeşim... bu ne lan özetgeçpiç der gibi... sözlük sözlük olmaktan çıktı anasını satayım yaaa....
fenerbahcenin buyuklugunu birkez daha kanitladigi mac.
galatasarayin 70 dk boyunca 10 kisilik fenerbahceye ustunluk saglayamamasi ve son 10 dakika boyunca got korkusundan kendilerini yere atip oyunu sogutmaya calismalari buna ornektir. ustelik fenerbahce son dakikaya kadar pes etmemis, pozisyon bile bulmustur. birkez fenerbahcenin buyuklugunu gorduk.
galatasaray'ın aldığı maçtır. aynı zamanda bir sürü fenerbahçe' li arkadaşlarımın telefon edip de tebrikerini sundukları maçtır. futbolu böyle görmek istiyoruz.