benim babam ne lan o zaman yıllar önce bir paten istedik onda bile ikinci el aldı diye isyan etmeye sebep veren olaydır. herşeyden önce babadır tabi. *
11 aylık oğluna 1200 tl'lik hediye diyince, hani böyle uçan kaçan efendime söyliyim zıplaya yürüyen bir şey aldı sandım.
kalem almış adam!
iyi de güzel kardeşim, ben kendime 1200 tl'ye kalem aldım diyip hava atamayınca; "oğluma aldım, gayette saçma ama işte belki yerler, dikkat çekici işte" demenin mantığı var mı, evet var. ahanda haber olmuşsun mis gibi.
yerinizde olsam çocuğa hiç konuşma öğretmezdim, direkt yazmadan başlatırdım. *
parasının çokluğu ile doğru orantılı hediye alan adamdır. ama aldığı hediyenin muhteviyatı "vay öküz vay" dedirtmiştir.
dededen köstekli saat hatıra kalır, babadan tesbih hatıra kalır, dayıdan klarnet hatıra kalır. hepsinin bir değeri hatırası vardır çünkü onlarda bir yaşanmışlık vardır.
ama "oğluma benden hatıra kalsın" diye kalem satın alınmaz. "o kalemle sen ne yaptın da bana hatıra bıraktın baba" derler adama.
kime ne ki, herkes parasına göre yaşıyor hayatta.
1200 tl verip aldığın hediye karşındaki için anlam taşırsa güzel ve özeldir. sen kalk 1 yaşındaki çocuğa kalem al güzel kafa. bu biraz da arkadaşına hediye alamayan çocuğun, babasının kullanılmamış ya da az kullanılmış kravatını alıp arkadaşına hediye götürmesine benziyor ki bu çok daha samimi bir durumdur. emin olun ki o 11 aylık çocuk kendisine horoz şeker verilsedi çok mutlu olurdune yapacak ki kalemi. işe buradan bakınca çocuğuna ayda bir muz alıp götüren baba çocuğunu daha çok mutlu etmektedir.
(bkz: 1 yaşındaki çocuğa kalem hediye etmek)