gol attıktan sonra geri çekilmeyi bir bok sanan carvalhal'ın yine içine ettiği karşılaşma.
ulan niye çıkartıyorsun pektemek'i? oynatsana aynı futbolunu. zaten oyuna üstün olan taraf sensin, yap 2 pas soğut oyunu. yok... geri çekiyor 10 kişiyi, vatan millet sakarya. sikeyim senin oynatacağın futbolu carvalhal.
belediyenin beşiktaştan puan alarak sezonluk misyonunu tamamladığı maç. geri kalan maçlar önemli değil. bir de kendi
sahanızdaki maça kasarsınız tamam. sezon iki beşiktaş maçı zaten. arif erdem topçuları ile alem yapar bu akşam artık
sabaha kadar.
maç öncesinde kapalıdan carvalhal'a bir demet çiçek uzatıldı. o da çiçeği aldı ve 'teşekkür ederim' diyerek karşılık verdi. sakatlanan q7 ve eski futbolcumuz bobo maçı kapalıdaki localardan seyrettiler.
maça gelecek olursak; bu maçın iç sahaya denk gelmesi kötü oldu. çünkü beşiktaş uzun zamandır 3-4 günde bir maç yapıyor ve haliyle yorgun. deplasmanda oynayıp 1 puan alsaydı daha iyi olabilirdi. ama içerideki puan kaybı kötü oldu. beşiktaş bir türlü baskı kuramadı ve aradığı golü bulamadı. bulduktan sonra da skoru koruyamadı. pektemek yerine almeida'yı çıkarıp toraman'ı alabilirdi. mustafa, almeida'ya kıyasla daha aktif bir oyuncu, çabuk dönebiliyor, refleksleri kuvvetli. kaleci cenk'i de tebrik etmek lazım, birkaç tane %100 lük gol kurtardı.
şimdi önümüzde stoke city maçı var. bana kalırsa bu maçta ernst'in dinlendirilmesi gerek. uzun zamandır sürekli ilk 11 başlıyor ve 90 dakika oynuyor. stoke maçında galibiyet daha iyi beraberlik de işimize yarıyor. ince düşünüp net bir karar vermek gerek. çünkü ernst'in maçın 60. dakikasından sonra oyundan iyice düştüğü belli oldu. yerine toraman oynayabilir. hilbert de önünde adam olmadığı için 90 dakika ileri geri gidip yoruldu. holosko ilk 11 başlamalı.
stoke maçından sonra da düşme potasındaki samsunspor deplasmanı var. bu da beşiktaş'ın kaderi itibariyle dünyanın en zor maçı konumunda. ve aynı gün fenerbahçe-trabzonspor maçı olduğu için yine saat 16:00'da. 3 puanlık farkın daha fazla açılmaması için bu maçı kazanmak gerek. bekleyip göreceğiz.
