antalyasporlu yalçın'ın harry kewell'a defalarca orospuluk yaptığı gözden kaçmamıştır. be sikik herif top dışarı çıkmış hala adama tekme atmak niye? be götveren daha korner kullanmak için adam köşeye bile gitmemişken sen niye kewell'ı itip çekiyon? ulan ne öküzler var ya vallahi türk futbolu için üzülüyorum ya. en azından 2 yıllık üniyi zorunlu yapın futbolculuk için. cahillik başa bela lan.
galatasaray ın azıcık vites yükselttiğinde neler yapabildiğini tekrar gördüğümüz maç olmuştur. bunun dışında:
leo franco: sen bu takımın kalecisi değilsin. yenilesi her golü yiyiyorsun. yenilesi golleri azıcık çıkartacaksın ki güven vereceksin. sen kaledeyken ben rahat değilim.
servet ve hakan iyi futbolcular ama sanırım konsantrasyon sıkıntıları var.
caner çok pas hatası yaptı belki ama topu atmayı istediği yerler gerçekten futbol zekası olan bir futbolcunun görebileceği yerlerdi.
mehmet topal bildiğimiz gibi allah nazardan saklasın.
barış için zaten diyeceğimi başlığı altına dedim. barışta kıçım kadar futbol iq su yok. sadece koşuyor. geri kalan herşeyi ise saçmalık.
arda lütfen topla kendini. seni çok seviyor ve çok güveniyoruz.
abdulkader keita: her an herşeyi yapabilecek kalitedesin. (bkz: run forrest run)
elano: koçum ben sana cidden güveniyorum. bugüne kadar ki performansın bence devamlı oynayamamaktan kaynaklanıyordu. ibb ve antalya maçlarında bence takımın en iyilerinden biriydin. elano belki asla maçın en iyi adamı olamayacak ama her maçın en iyi ikinci adamı olabilecek tarzda bir adam. gösterişsiz ama etkili oynuyor. çok çabuk oyunun yönünü değiştirip, öldürücü uzun toplar atabiliyor.
nonda: sezon başı galatasaray ın en önemli transferi nonda olacak diyordum ama (bkz: küstüm). bu kadar isteksizlik olamaz. olmamalı. bu kadar büyük paralar kazanıp bu kadar umursamaz tavırlar sergileyemezsin. topu ayağında tutacak isteği yok. pres desen hep yalan. adama yaklaşıyorsun belki adama daha hiç kimseyi gerçekten presinle rahatsız ettiğine tanık olamadık. haybeye koşuyorsun işte.
tobias iyileş artık be. gerçi iyileşse ne olacak. sanırım kulüp ondan da umudunu kesti.
galatasarayın hücumda gayet iyi oynadığı, defans konusunda değişen hiçbirşeyin olmadığı, ilk yarısında yan hakemin galatasaray aleyhine sıçıp sıvadığı ama galatasarayın herşeye rağmen söküp aldığı maç olmuştur.
bugün galatasaray adına sahanın en iyileri başta antalyasporla daşşak geçen keita olmak üzere caner, kewell ve elanoydu.
keita : gerçekten de mükemmel oynadı. hatta seke seke yani sakat birşekilde oynamaktaydı. ama bunlara rağmen antalya sol kanadını resmen maymun etti ve galatasaraya maçı getiren adam oldu.
elano : 2 haftalık çıkışını sürdürdü. çok koştu, çok mücadele etti. sürekli şık ve isabetli paslar attı. ama tabi bu paslar bazen nondaya bazen barışa bazen de diğer kazmalara gidince heba oldu. bu da bugüne kadar kendisine balon denmesinin nedeniydi. bu adama balon diyenler utansın.
kewell : her zaman ki gibiydi. yine geçen hafta ki gibi iki kişi arkasındayken topu kornere bıraktı ve yine aut kararı çıktı ve gene bu karar bariz biçimde yanlıştı!
caner : rijkaard heralde bu maçta canerin hakan baltadan kat ve kkat daha yi olduğunu görmüştür. bu adam oynatılmalı.
arda turan : hala düşüşte. bugün kendisini pek görmedim. gördüğüm zamanlarda aptalca çalımlar atan, "ben size pas veymem herkesi ben çalımlicam" diyen bir çocuk gibiydi. acilen kendisini düzeltmesi gerekiyor.
nonda : dostum anlıyorum yaşlısın falan ama kendine gelen bütün topları da rakibe atmak zorunda değilsin. bari bana pas atmayın kendiniz oynayın de. ya da rijkaarda beni almasan daha iyi olur de.
rijkaard : her zaman k gibi kendisine güvenimiz tam. şu an takımdaki sorunla onun alakası yok. tamamiyle futbolcu mantalitesi ve kapasitesiyle ilgili. ama nalamdığım şu ki niye hala aydın, nonda ve ayhan da ısrar ediyor. bunlardan başka adam mı yok.
hakem : kastettiğim ismini bilmediğim ilk yarıda antalya lehine 3 tane ofsaytı vermeyen ve 2 gol yememize neden olan hakemdir. yavrum sen hakemliği bırak bence. çünkü bugün yeterince küfür yedin. kendisine inat olsun yavşaklara ant içtik şampiyonluğa diyorum.
sonuç olarak haftalar sonra, hem de 2-0'dan geri gelerek, defansın bütün kazmalığına rağmen maç kazanmayı bildik. umarım ilk yarıyı böyle bitirip devre arasında arka tarafa (defans ve orta sahaya) bot balans ayarı yaparız. o zaman bu takımı kimse tutamaz.
not : bu arada seviniyim derken telefonumu dağıttığım maçtır.
2-0 yenik durumda oynayan takımı destekleyen taraftarın sinir kat sayısını reklamlarla daha da artıran maç olmuştur.
her atakta hop oturup hop kalkarken, kanatlara açılan topa koşan adam olup olmadığını göstermeyen, araç kiralarken ofsayta düşmememiz öğüdünü veren reklama ayrıca lanet okumak istiyorum. eğer araç kiralamak durumunda kalır da fillo araç kiralamayı tercih edersem o ofsayt bayrağı götüme girsin. buradan fillo reklam ve pazarlama departmanına sesleniyorum. yaptığınız reklamlar geri tepmektedir. demedi demeyin.
öncelikle galatasarayın önceki haftalardaki formsuzluğu ve oyuncuların birbirinden kopukluğu yine devam etmektedir.
1-leo franco gibi bir kaleci nasıl olur da 10 yıl ispanya liginde forma bulmuş? kuantum fiziği kadar karışık bir durum.. tek bir kurtarılacak pozisyonu kurtaramayan,kaleye geri pasda dahil, devamlı kaleden açılmasıyla güvenilmez bir kaleci olduğunu kanıtlamıştır.
2-defansın ofsayt taktiği tam bir fiyasko bu kadar birbirinden kopuk bir defans için yarın birgün güçlü takım karşısında çok gol yiyebilir.
3-galatasaray yediği ikinci golden sonra üzerindeki ölü toprağını kısmen atmıştır.
4-maç için fazla söylenecek şeyler yok açıkcası,üç haftadır kazanmayı unutan galatasarayın maç kazanmayı hatırlaması
4) 2-0 mağlubiyetden üç gol atarak kurtulması
5- baros'un yokluğu en ağır şekilde hissedilmekte,nonda dünyada ağır futbolcu kategorisinde top 3'ün içinde olabilir.
6-erken sezon açmış galatasaraylı futbolcular eminim dört gözle devre arasını beklemekteler.fiziki ve mental açıdan büyük düşüş görülmekte..
galatasarayın yeter artık dediği maçtır. 2-0 dan maç cevirmistir. ne kadar kötü oynarsa oynasın buradan mac cevirmesi bile yeterlidir. moraldir. bundan sonra her sey daha güzel olacaktır.
maci izlemeyecegim izlemeyecegim derken, baktim tvu player dan mac izliyorum yine. rijkaard kewell baros ikiside ayni bok demis, kewell forvet olmus. anladik, emre asik varken hakan balta ne ayak? gecen mac orada mehmet topal oynuyordu. ugur-nonda degisikliginde söyle oldu cünkü: mehmet topal servet in yanina gecti, hakan balta bek oldu, baris bek oldu, elano orta alana geci, arda orta sahaya gecti falan. simdi bu nasil bir anlayistir biri bana anlatsin. emre asik neden bu takimda oynamaz? yada eger emre güngör ve linderoth artik oynamayacaklarsa paf takimindan adam cagirsinlar madem hollanda ekolü diyorsaniz, onlar oynasin. koymusum zaten sampiyonluga, bari adamlar tecrübe kazansin.
neyse keita ve elano olmasa bu maci alamazdi galatasaray. arda turan ve servet cok formsuz, baris denilen adamin bu takimda yeri yok, istemiyoruz bu adami. nonda resmen kamyon gibi, ayaginda top tutamiyor, ofsayt olan pozisyonda bile gol atamiyor.
bu takimdan sampiyonluk bekleyen de yok artik, savunma yapamayan takim bir zahmet sampiyon olmasin. istemiyoruz.
galatasaray'ın iki farklı yenilgiden gelip 3-2 kazandığı maçtır.
ilk yarıdaki ruhsuz futbolunu bırakıp maça dönen, galibiyeti isteyen futbolcularımızı kutluyorum. yalnız rijkaard'ı anlamakta güçlük çekiyorum. maçta bir gol atıp, bir asist yapmış, rakibin kanadını dağıtan keita'yı niye çıkarıyorsun ? yorgunluk falan demesin sakın. onun ölüsü aydın'dan da nonda'dan da iyi oynar.
galatasaray'ı dualarla kurtarmaya çalışan varoşları gözler önüne sermiş karşılaşma. yazık. hull city bile bu kadar can çekişmemişti burton city karşısında. utanın be.
galatasaray'ın sadece kazandığı karşılaşma. onun dışında hiçbir anlamı yoktur. antalyaspor karşısında, hatta diğer takımlar karşısında bu kadar kötü savunmaya sahip bir takımın kaç hafta daha üst sıralarda tutunacağı meçhul.
benim gibi beşiktaşlıların işine gelir böyle göz boyama galibiyetler. berbat oyununuzu falan kamüfle eder.
