sevgilim akıllı biriyse; "kaç kaç" yapar kaçarız. öyle bir koşmak ki. ey gidi. bin diyosun bitanem. bin lan. bizi atomlarımıza ayırırlar. günün sonunda ben kolumu ararken, sevgilimin gözünü yerine sokmaya çalışması ilişkimizin geleceği hakkında ikimizi de derin derin düşündürür. "düşündürür" dediğime bakma. ben kafamızı koparmamış oldukları düşük ihtimali üzerinde duruyorum. durmak demişken ayaklarımız? eğer varlarsa tabii. çünkü bin diyosun. bin. birden bine saymaya kalksak yoruluruz.
sevgili sevgilim benden o sırada; "ne o korktun mu? saldırmayacak mısın bu bin küçük insana?" diyerek bir kahramanlık öyküsü yazmamı beklemez diye umuyorum. demesin. bin çünkü.
bin karınca bile adamın amına kor. düşün ki bin kişi.
oraya çok takıldım.
bin zira.
bin ya.
ona laf atarlarsa çok gerilirim. öfkelenirim de. fakat bana bi şey olursa onu kimsenin koruyamayacağını bildiğimden temkinli davranırım. "gzelim sni çk sviyorm ama kçmalyz bnce çnkü bin kşilr v bzi ytırıp skrlr bni skn tk kişinn sn olmasnı istyrm gdelm brdn duymamş gbi yp ltfn olr mu sni çk sviyorm nlr bni ynlş anlma ama bn kşi onlr. hdi gidk. kç." derim sessizce.
anlayışla karşılar.
ama zaten sevgilimse akıllı biridir ve çoktan kulaklarını elleriyle kapatıp; "yoo hiç üstüme alınmıyorum" demiştir bile.