Batman merkeze bağlı Çayüstü köyünde, yaklaşık yüz yıldır 'Abuzer Gaffari Türbesi' olarak bilinen, köylülerin gelip adak adadığı yapıda gerçekleştirilen kazılarda kalıntı bulunmadı. Baharın başlangıcıyla türbeye gelip yüzlerce kurban kesen köylüler duruma inanmak istemedi.
aslında bu örnek çok daha büyük şeyleri anlatıyor ya neyse bir takım acı gerçekleri söyleyip günah keçisi ben neden olayım. zaten siz ne demek istediğimi biliyorsunuz.
islamda türbe adak şeyh şıh cinci hoca çaput bağlama adak adama gibi şeyler yoktur bunlar eski şaman gelenekleridir. fatiha suresinin türkçe mealini okumanızı tavsiye ederim. yanlız bana kulluk edin yanlız benden isteyin diyor yaradan. bu din ne çekiyorsa şıhlar şehler sahte menfaatçi hocalardan çekiyor. ve bu türbelere gitmek adak adamak şirktir. ha puta tapmışsın ha hasan efendi hazretlerinden bir şey istemişsin. dinde aracı diye birşey yoktur. uydurulana değil indirilene inanın. islamda kimse kimseden üstün değildir sadece takvasal üstünlük vardır. peygamberken bile kızına demiştir sakın baban peygamber diye güvenme demiştir. ve peygamber efendimizin oğlu yoktur hiç düşündünüz mü. sebebi oğlu olsaydı babadan oğla geçecekti halifelik birnevi padişahlık sistemi.
inanç bu kadar tehlikeli bir şey aslında. insanları çok kolay kandırıp olmayan bir şeye inandırabilirsin.
işin acı tarafı bunu kimse sorgulayamaz.
halktan korktuğu için sesini çıkartamaz. çünkü halk artık inanmıştır.
uyanık bir arap günün birinde cahillerin yaşadığı köye gelir. bir şekilde orada para kazanmanın yolunu ararken aklına bir türbe yapmak gelir. araplardan bir isim seçerek koyar. cahil halkta, arapça yazdığı için ve mezarında kocaman olduğunu görünce gerçek sanar. kimse araştırmaz, sorgulamaz cahillik kazanır. mezarı inşa eden arap belki yakındaki araziden kendine pay almıştır belkide mezarın akrabası olduğunu iddia edip milletvekili bakan bile olmuş olabilir. belki çocukları bir ülkenin cumhurbaşkanın karısı bile olmuş olabilir. arap kafası bu hiç bir şeye benzemez.
türkiye'de bu gibi türbelerin çoğunda olan durumdur. hatta yaşanmış bir olay vardı, adamın biri sokaktan gelen geçenin adamın bahçe duvarına işemesinden bıkıyor. en sonunda uyduruk taş maş, çaput filan koyup, "işemeyin yatır vardır" yazıyor. zamanla insanlar orada bir yatır olduğuna ikna olup benimsiyor ve adak adayıp, çaput bağlayanların sayısı günbegün artıyor. adam daha sonra bahçe duvarını yıktırıp genişletmek istiyor. bunun için belediyeye başvuruyor. belediye "orada yatır var, duvarı yıkamazsınız" diye cevap veriyor. üstüne üstün bir de gelip oraya türbe, kubbe filan yapıyorlar. adam "lan türbe mürbe yok ben uydurdum hepsini" dese de kimseyi inandıramıyor.
bizim millet nedense, eski türk atalarımızın şaman ve tengrici anlayışından kalma "atalarımızın ruhları" kavramını halen kültürümüzden silemediğimiz için, islam dininde yeri olmasa da, mezarlardaki ölülerden medet umma hadisesi devam ediyor.