dunyaya gelmis 100 milyar insandan sadece biri oldugumuz gercegiyle aynidir. bizim 100 yil onceki dedelerimizi tanimamamiz gibi bizim de 100 yil sonraki torunlarimizin bizi tanimayacagi gercegidir.
100 yıl sonra eğer alevler içindeysem oradan nasıl kurtulacağımı; bulutlar üzerindeysem oranın keyfini nasıl süreceğimi düşünürüm herhalde. En son düşüneceğim de yukarda ya da aşağıda benim ismimi kimlerin anacağı olur. Şimdi hatırlasınlasınlar beni bi de güzel anılardan olsun kafi.
benim için sorunsal değildir. ayrıca bu 100 yıl içinde neler yaptığınlada alakalı. sen tutupta 3.dünya savaşını çıkartan devletin başbakanı olursan 1000 yıl hatırlanırsın. mesela edison elektriği buldu kaç yıldır unutulmadı halada ilkokul ders kitaplarında okutuluyor , ileriki yüzyıllardada okutulmaya devam edilecek. ama hatırlanıp hatırlanmamak umurumda bile değil nedense.
kendi adıma konuşmak gerekirse çok umrumda değil açıkçası 100 sonra birinin hatırlamasının bana bir getirisi yok sonuçta, ne kadar çok kişi hatırlarsa vücudum o kadar geç çürümeyecek.
100 yıl sonra hatırlanan insanlara bakıyorum şöyle bir ufak tefek istisnalar haricinde hiç biri hatırlanmak için yaşamamış, buna yönelik adımlar atmamış.
hatırlanmayı hayatın gayesi edinmek yaşamak için çok bayağı bir sebep.
hocam seni bu kafayla 10 yıl sonra da hatırlayan olmaz. bu ne bencilliktir arkadaş, tamam lan ben hatırlıcam seni söz.
ağaç dik panpa. ne çok anlam yüklediniz kendinize.
ağlatan gerçek, tanım olarak. ühüü.