şampiyonlar liginde fenerbahçe'nin rakibi olan sevilla'nın antrenörünün de trübünlerde olduğu maç. yakışıklı adammış, karizmatik de aynı zamanda. artsit gibin.
fenerbahçe'Nin oftaş'a top göstermeyerek, perişan ettiği maç olmuştur.
aynı oftaş'ın kimi perişan ettiğini hepimiz biliyoruz. demek ki birilerinin dunga'ya gerçekten dua etmesi lazım.
fenerbahcenin fazla kastirmadan 3 puan aldigi mactir.
macin genelinde fenerbahce rahat bir oyun oynadi. maldonado'yu ilk kez izleme imkani bulduk. iyi bir onlibero olarak gozuktu bana. aurelio bundan sonra daha rahat hucum hattina katilabilecek boylece. macin yildizi tartismasiz aurelioydu. kostu, pres yapti mucadele etti. kezman fena degildi. 1 gol atti 1 tane de attirdi carlosa. alex cok kacirdi bugun. deivid de hakeza bayagi bir top kaybetti. bu iki sambaci biraz da laubali oynadilar bugun ama bu laubalilik fenerbahceye puan kaybi olarak donmedi.
galatasarayin 6 attigi, besiktasin 3 puan kaybettigi haftada 3 puan almak kotu degil nihayetinde.
merak ediyorum da sevillanin hocasi ne dusundu acaba fenerbahce hakkinda. boyle oynarlarsa isim rahat diye mi dusundu, yoksa bunlar islerine gelince iyi oynuyorlar bugun kesin ben geldim diye boyle yavsak bir futbol oynadilar diye mi dusundu?
bir galatasaray'lı olarak gittiğim maç.maçtan önce,maraton alt tribünün girişinde,murat özaydınlı ile polis arasında büyük tartışma yaşandı.olay şöyle vuku buldu;giriş kapıların önünde polis kontrolü yoktu,polisler anlamsız bir şekilde giriş kapılarının sağında yada solunda bekliyordu,insanlar da,ortada polis falan olmayınca,elini kolunu sallaya sallaya kapıdan geçiyordu,arkasından polisler geçen insanlara,şişt hemşerim,hop bilader,nereye lan! diye bağırınca,insanlar geriye dönüp,polis kontrolünden geçip,bir daha gişelere doğru yürüyorlardı.murat özaydınlı,yaklaşık 30 saniye kadar kapının önünde bekledikten sonra,arkadaşlarını(yada fenerbahçe yönetim kurulu üyesi bilemiyorum)görünce kapıya yürüdü,arkadaşlarını aldı,ve bütün insanlar gibi polis kontrolü yok diye,gişelere doğru yürümeye başladı,tam bu anda bir tane,murat özaydınlı ve iki arkadaşına,''hopp nereye''diye seslendi,ardından polis ile murat özaydınlı arasındaki diyalog şöyle gelişti;
-nasıl konuşuyorsunuz memur bey
-aramadan geçeceksiniz!
-o zaman kontrolü girişte yapın
-burda yapıyoruz birşey mi var?
tam bu anda bende maça girmek için dayımı beklemekteyim,polis yanıma geldi ve;
-sen kimi bekliyorsun
-dayımı
polis arkasını döner
-bir sorun mu vardı!(en sert sesimle)
(ardından polisle bir 10 saniye kadar bakıştık ve gitti..)
(tabiki bu arada olan diyalogları kaçırdım)
murat özaydınlı ile polis arasındaki diyaloga geri dönersek,ben ordaki olaya döndüğümde,murat özaydınlı,''amirini çağır bana''diye bağırıyordu,bu arada stat görevlisi geldi;
-o yönetici,bak yapma(stat görevlisi)
-benim yöneticim değil!(polis)
(bu arada sayabildiğim kadarıyla 10'dan fazla çevik kuvvet,o polisin arkasına geçti.)
-(burada polis kısık sesle söylediği için ne dediğini bilemiyorum)
-terbiyeli takınn!(murat özaydınlı)
ardından murat özaydınlı arkasını döndü gitti,ve polis küfür haznemi zorlayacak kadar küfürü,murat özaydınlı'nın şahsına ve bilimum akrabasına iletti....
(ayrıca bu polisin yaklaşık bir 1.60 boyunda,göbekli,hayatında spor salonu görmemiş bir polis olduğu her halinden belli oluyordu,murat özaydınlı ise 50'sini geçmiş bir insan olmasına rağmen polise göre çok daha fit duruyordu)
(tabi anlayana)
rockandroll haber ajansı,yazılı yada görsel basında çık(a)mayacak bu haberi iletmekten,gurur duyar,bir dahaki buluşmamıza kadar mutlu ve esen kalın efenim
Fenerbahcenin süper oyunuyla rakibini adeta sürklase ettiği mücadeledir. Her ne kadar 1 gol yemiş ve yan toplardaki zaafı biraz daha ortaya cıkmış da olsa, oynadığı futbolla genc yaşlı dost düşman herkese mükemmel bir futbol gecesi yaşatmıştır. Performansı merak edilen claudio maldonado iyi oynamış ve maçın en fazla isabetli pas atan oyuncusu olmuştur. Başta Mateja Kezman olmak üzere bütün takım galibiyeti hak etmek için herşeyi yapmıştır. Takımımızdan bu güzel oyununu Sevilla karsısında da göstermesini bekliyor ve başarılar diliyoruz.