bazı kesimin 'kişi başı' sayılmadan yapılmış istatistik yamuğu.
evet türkiye zenginleşiyor sadece zenginler mallarına mal katıyor, böyle büyüyor ekonominiz.
elbetteki alım gücünü ve insani gelişim endeksini de etkilemiş ve üst sıralara taşımıştır.
''Türkiye, 2011 insani Gelişim Raporu'na göre Orta insani Gelişim sınırının hemen üzerinde Yüksek insani Gelişim kategorisindedir. 187 ülke arasında 92. sırada bulunmaktadır. 1980'de Türkiye 65. sırada idi, ancak 2011'de listede bulunan 86 ülke 1980'deki sıralamada yer alamamakta idi. Bu ülkeler de dahil edilerek bakıldığında Türkiye 1980 yılında 105. sırada iken, 2011'de 92. sırada yer almıştır. Ayrıca 2001 yılı göstergelerine göre Türkiye'de, bazı illerin sıralaması;
Kocaeli 0.834
Yalova 0.812
istanbul 0.810
Mersin 0.808
Bursa 0.796
izmir 0.795''
kapitalist düzenin artılarıyla eksileriyle gelen yükseliştir. gelir, satın alma gücü, yaşam kalitesi arttı ama aynı oranda borçluluk da arttı. tüketime dayalı artışın getirdiği zenginlik kalıcı olamaz. üretime ve teknolojiye dayalı zenginlik ülkemizi daha güçlü kılacaktır.
bizim başımız kel de mi bizim başımıza düşmedi o 3 kat gelir. sir alex ferguson un da dediği gibi "istatistik mini eteğe benzer; çok şey gösterir, ama asıl görünmesi gerekeni göstermez.".
(#16821142) hani lan o zaman benim 8000 dolarım? hangi itin oğlu cebine atıyo benim kişi başına düşen milli gelirimin 8000 dolarını? nasıl hazine verisi bu denyo? hangi ülkenin hazine müsteşarlığı bu? hırsızları deşifre mi ediyosun yani? sizin milli gelirinizden çalıyolar diyosun sen o zaman açık açık. yazma bari bunları gerizekalı.
sadece ahmakların inanacağı bir aldatmaca ve yalandır.
2002 yılında enflasyon oranı %60 lara yakınken köprülerden geçiş ücreti 1,5 tl'dir.
2012 yılında ise enflasyon oranları tek haneli rakamlarda olduğu iddia edilirken köprülerden geçiş ücreti 4,25 tl dir.
2002 yılında benzin fiyatları ortalama 1,6 tl'dir
2012 yılında ise neredeyse 5 tl'ye yaklaşmıştır.
bunlar çok basit örnekler ama kişi başına düşen gelir somut olarak artmadığı gibi cebimizden çıkan her kalemin fiyatı nerdeyse 3 kat artmıştır. ama ne hikmetse enflasyon oranları tek haneli rakamlardadır, ekonomimiz iyidir , gelirimiz 3-5 kat artmıştır. bunların hepsi insanları sayıların kafa karıştırma gücünü kullanarak kandırmaktır, halkı aptal yerine koymaktır. ama şu da vardır ki her millet layık olduğu şekilde yönetilir (winston churchill) veya nasılsanız öyle yönetilirsiniz (hz muhammed).
ekmek un yağ tuz şeker gibi temel ihtiyaçların değil de pinpon topu, elektrik kablosu, su hortumu gibi münferit olmasa da olur malların satışına göre enflasyon oranı düzenlersen istediğiniz gibi çıkar tabi! milli gelire gelince, devlete ait o kadar yeri özelleştirme adı altında peşkeş çeke.. pardon satarsan hazinene de o oranda para girer tabi sonra çıkar böyle hava atarsın cahil cahil, milli gelir 10 yılda 3 kat arttı bıdı bıdı. arttı da bana mı arttı deyyus. 10 liraya bakkaldan iki poşetle çıktığım zamanlar vardı şimi 10 liralık alışverişe poşet vermiyor bakkal 3 parça şeyi elinde götürüver naylon bedava değil diyor. neredeyse götünüzde isilikten dökülmüş istenmeyen tüyleri bile hükümetin başarısı gibi göstereceksiniz baaak 10 yılda götüm ay parçası gibi oldu! bıdı bıdı ve bıdı.
zengin kişi sayısının artması sonucunda doğal olan durum. zenginler parasına para katarken fakirler daha da fakirleşti. ayrıca kişi başına düşen milli gelir istediği kadar artsın önemli olan alım gücünün artıp artmadığı. gelirim 10 katına çıkıp da giderim 100 katına çıkıyorsa sikim öyle milli geliri derim ben, siz ne dersiniz bilemem.
gelir 3 kat artmıs olabilir ancak şöyle bir düşününce en basit örnek olarak ekmeğin fiyatı 10 yıl önce 5 kurus iken su an 75 kurus. 25 katına çıkmıs. böyle düşünmek lazım gelir.