Bugün bir koyunun sorduğu sorudur, kendisine pek uzun ve sayısal verilerden ibaret, içimizdeki büyümenin dahi bize değil bizi sömüren ve toprakalrımızda yapılanan yabancı sermayeye ait olduğunu gösteren, terörün ve BOP eşbaşkanlığının türkiye'ye birlikte getirdiği ve getirmeyi amaçladıkları düzeni ekonomik ve sosyolojik açıdan kısaca özetleyen 20 madde.
soruya herkes kendi maddeleriyle cevap verebilir. çok azı olmasına rağmen ben zat- ı koyuna bunları söylemeyi kafi buldum.
buyrun:
--spoiler--
Bundan önceki 10 yılla şu anı kıyaslamak dahi aptalca. Bir hükümetin başarsını buna mı dayandırıyorsun? Hadi diyelim öyle sana son 10 yılda olanları anlatıyım:
1- Dış borç 120 milyar dolardan 300 milyar dolara çıktı.
2- 10 yılda Benzin 4 buçuk kat, mazot 5 kat , su 6 kat , elektrik %110, doğalgaz %115 pahalandı.
3- 2002'ye kadar yabancılara satılan toprak, 10 milyon metre kare iken son 10 yılda 75 milyon metre kare toprak yabancılara satıltı, 5 gün önce de yabancıların 600 dönüme kadar toprak alabilmesini öngören madde kabul edildi.
4- Vakıflar yasası gereğince 1936 da eklenen bir madde sayesinde, yabancı vakıf ve şirketlerin Türkiye üzerinde toprak ve mülk edinişi sınırlandırılmıştı ancak 2008 yılında Lozan'a dahi aykırı şekile bu yasayı değiştirdiler, Artık yabancı ve azınlık vakıfları yurt dışından sınırsız yardımla birlikte Türkiye'de sınırsız mülk edinebiliyor.
5- Bu yüzden de Türkiye'deki tüm sektörler yabancıların eline geçiyor, Devlete ait mallar eşe dosta ve yabancı sömürcüye dağılıyor. Örnek mi?
Seka Fabrikaları : ÖYK çerçevesince 51 milyon dolar değer biçilmesine rağmen 1 milyon dolara Dünür Albayrak ailesine satıldı.
Oyma Pınar Santrali hediye olarak Mehmet Cengiz'e hediye edildi, kendisi bizzat Rize'den çocukluk arkadaşı.
TÜPRAŞ israilli iş adamı OFFER'e 750 milyon dolar zararla satıldı.
Bu örnekleri daha fazla çoğaltmama gerek yok, çünkü Türkiye'nin her yerinde durum böyle.
6- Çiftçinin halini anlatmıyorum ama örnek vereyim, 2001 de Buğday 0.300 Kuruşa satılıyordu ve mazot 1 liraydı. 3 Buçuk kilo buğday satıp 1 litre mazot alıyordun. Şimdi ise mazot 4 tl ama buğday 0.50 kuruş. Şimdi ise 8 kilo buğday satıp anca bir litre mazot alıyorsun.
Sonuç? 13 milyon metrekare toprak buğday ekiminden çekiliyor ve işin sonucunda Türkiye buğday ithalatına başlıyor. Çiftiyi soran tabii ki yok.
Çiftçiye hükümet 7 milyar dolar destek veriyoruz diyor ama mazottan aldığı faiş vergi zaten 9 milyar dolar. Bir cebine 7 koyup diğer cepten 9 alıyor.
7- 2001'de kriz varken dolar 1.7 civarında seyrederdi şimdi ise bir fark var mı? Hayır yok, hala paranın değersizliği yüzünden ihracatta fazladan zarara uğruyoruz.
8- Gene ihracattan örnek verelim, 173 milyar dolarlık ara malı ithalat ediyoruz, ara mal ne demek? Aklın varsa bu soruyu soruyorsan biliyorsundur zaten. Peki bu ara maldan ürettiklerimiz ne kadara satılıyor?
104 milyar dolarlık ihraçata değebiliyor. Sonuç? Gene yabancı kazanıyor.. Zararına borçlanmak için elimizden geleni yapıyoruz.
9- Biraz da suç oranlarından, kültürden bahsedelim. Son 10 yılda 49 hapisane yapıldı, tutuklu sayısı ise 59 binden 119 bine çıktı. insanlar neden durduk yere böyle oranlara sebep oldu? Rahat yaşam yüzünden mi?
10 - Medya özgürlüğünde Türkiye 78. sıraya geriledi. Bugün medya ABD'ye endeksli ve ABD'nin kendi istediklerini yapacak kişileri iktidara getirmesine yardım ediyor. Bu geçmişte de böyleydi bugün de böyle. 2001 yılında kriz var diye öterken bugün çok daha kötü bir hal varken hiç bir şey denmiyorsa bu UN raporunda da söylendiği gibi 78. sıraya gerileyen özgür basından.
11- Türkiye tarihinde ilk kez Referandumla, HSYK yani yargı iktidarın eline geçti. KCK soruşturmasındaki gibi ilk defa avukatlar avukatlık yaptığı için suçlu bulunup soruşturmaya dahil edildi.
12- işçiye gelsin sıra. Sence çok mu mutlular? Son 10 yılda 10.723 işçi ölümü gerçekleşti. Bir işçinin kendi maaşıyla tek başına yaşaması hele evlenip çocuk büyütüp okutması mümkün değil.
13- Emekliye ise hiç değinmeye gerek yok... Kendilerine %50 zam yapıp emekliye %3+2 zam yapıyorlar...
14- Terör... Son 10 yılda binden fazla şehit verildi. 1999 yılında Apo yakalanınca PKK kendisini fesetmişti. 2000 2001 yıllarında şehit dahi verilmezken AKP döneminde PKK kat kat güçlendi, üstüne bir de PKK'yı kontrolünde tutan Barzani içimize kadar girdi, sempati şovları yaptı. Aynı şekilde Türkiye Erbil'e Kürdistan konsolosluğu açtı. PKK'ya genel af gelsin dahi dendi.
13- PKK'lı teröristler ayaklarına kadar kurulan mahkemelerle serbest bırakıldı. Pişman değilim denmesine rağmen tutuklanmadı üstüne rahatsız olunmasın diye de Türk bayrakları çadırlara asılmadı.
14- AKP millet vekili ismail Uçmağ Ermenilerden özür diliyorum, ben de Ermeniyim diye açıklama yaptı. Azerbaycan'lı kardeşlerimizi Ermenista'a karşı yalnız bıraktık. Elin Meksika'sı Hocalı'yı soykırım olarak tanırken biz Ermenistan'la ticarete başladık.
15- Irak bizim yüzümüzden işgal edildi. Bütün UN gözlemcileri Irak'da nükleer bir çalışma yok diye rapor yazmasına ve UN izin vermemesine rağmen biz bir de duacıları olduk. Abdullah Gül Dışişlerindeyken bir de açıklama yaptı, "Türkiye savaşa girmezse daha fazla Amerikan askeri ölür..."
16- Orta Asya Türkleri her gün katledilirken, Suriye'de Petrol ve BOP için operasyon yapmak isteyen ABD'ye yaranacağız diye bir koşu Çin'e gittik. Suriye'de eziyet zulüm var dedik. Çin'in Doğu Türkistan'daki soykırımlarını unuttuk. Hala da hiç bir şey yapmıyoruz.
17- Türkçe'deki yozlaşmayı söylemiyorum bile. Daha yasadışı demek varken illegal, Küresel demek varken Global, yanlışlıkla demek varken Sehven diyen bir başbakan var.
Son olarak 18 - Tarihte ilk defa Türkiye Barolar Birliğinin bir saçmalık dediği ve belgelerin sahteliğinin defalarca kanıtlandığı Balyoz ve Ergenekon gibi komplolar halk zihnine oturtturuldu. Terörle mücadele veren paşalar terörist ilan edildi. 2003 yılında hazırlandığı iddia edilen belgelerin 2006 yılındaki PC programıyla hazırlandığı, darbe belgeleri olduğu iddia edilen flash diskin 1 hafta önce emniyette kopyalandığı, CD'lerin üzerine sahte imzalar atıldığı ortaya çıktı. Dava kapanacağına üstüne avukatsız yargılanmanın ve gizli tanıklara soru sormayı yasaklamanın yolunu açtılar.
18- Aile... Aile Ve Sosyal Politikalar bakanı Fatma Şahin verdiği Aile Olma Kurslarında kadının çalışmaması gerektiğini söyledi, kadının çalışması topluma zarar veriyor diye açıkalmalar yaptı ve bu kurslar giderek yaygınlaşmakta. Tuzla AKP Belediyesi Hikmet Döndüren adlı AKP'li profesörün ilmihallerle Aile kitabını insanlara dağıttı, kitapta kadın dövmenin meşru olduğu da yazılı...
19- ihaleler eşe dosta dağıtıldı, Türkiye'nin en zenginleri Tayyib'in yandaşı diye zengin listelerinde yer alırken vergi listelerinde yer almadı. Fettah Tamince 10 yılda Kurumlar vergisi ödemiyor. Alanya Kaplıcaları ihalesi durduk yere iptal edilip bir de kendisine verildi... Ya da Orman Yangını Söndürme ihalesini uçağı pilotu olmayan AKP ADAY ADAYI NURAY KARALAR'ın şirketine verildi...
20- 2002de 10 milyon olan icra dosyası 2012de 17 milyona çıktı, cari açık 0.43 milyar dolardan 48,5 milyar dolara çıktı, kişi başına kamu borcu 2158 dolardan 4152 dolara çıktı
Sana sonsuz sayıda madde sayarım da neye yarar. Şartlanmışsın, televizyonla uyuşturuluyorsun. Hala büyüdük rakamlarına kanıyorsun. Bu adam 12 Eylül akşamı kendi söyledi. Batılı ülkeler hep federaller, federal sisteme geçmek istiyoruz diye referandum gecesi açıkladı. BOP EŞBAŞKANI olduğunu söyleyen bu adam bu ülkeyi parçalamak istiyor, Graham Fuller Türkiye'nin Kürt sorunu adlı yeni yayınlanan kitabında Türkiye'nin Kürtlere hakkını vereceğini, Irak'ın işgaline izin vermesinin de bundan olduğunu, Türk hükümetine güvendiklerini yazdı, yorma beni, ben kendisini bu ülke için ölüme hazırlayan bir isyancıyım, bu öyle bir isyanki televizyon başında haberleri izleyip memleketten bihaber makarna paketlerine oyunu verenlerin değil, sabah akşam yurdumun hangi köşesini hangi çakala satmışlar diyip araştırıp okuyan ve insanlara anlatmanın derdini taşıyan, vatanseverlerin isyanı, sen anlamazsın. Bu sayfa da senin gibi cahillere kapalı. Güle Güle koyun...
--spoiler--
