Bu yıl yada geçen yıl içerisinde portatif olarak üretilen bir bilgisayardır kendileri . Ekran boyutu , kafelerde masalardaki genişlikte olan bir bilgisayar portatifidir . Bu alette klavye yada mause yoktur . Sadece ayrı bir işletim sistemi ve özel bir ekranı vardır . Elinizle tüm işlevleri kontrol edebiliyor , elinizin deydiği yerdeki basınca göre bilgisayar bunları algılayabiliyor . Tabi bu bilgisayarın günlük hayatta seri kullanıma geçeceği pek uygun düşmese de yine de yapıyor insanlar .
msn konuşmalarını çok daha eğlenceli hale sokacaktır.
zihin okuyucu klavyenin elektrodu enseye (ya da alına) yapıştırılır ve konuşma başlar.
nazlıgül has just signed in.
birik:
(naber kız)naber kız(soru işareti)?
nazlıgül:
canım sıkılıyor :(
birik:
(o kadar kastıracağına bi versen ne gam kalır ne kasavet)o kadar kastıracağına bi versen ne gam kalır ne kasavet(ahssktir bunu yazmadım say)ahssktir bunu yazmadım say
nazlıgül:
çok kabasın birik.. benim de canım istiyor ama nerde.. ayh pardon bunu yazmadım say
birik:
(hee kız da zihin okuyucu klavye kullanıyor)hee kız da zihin okuyucu klavye kullanıyor(hay senin)hay senin(ya neyse görüşelim biz)ya neyse görüşelim biz
nazlıgül:
ama birik ben seni arkadaş olarak gördüğümü söylemiştim.. kalçan süper ayrı.. yaaaağğğğ bu ne yaaa..
birik:
(aheuaheuaheuahea)aheuaheuaheuahea (gel bu akşam görüşelim hadi) gel bu akşam görüşelim hadi (bi etek traşı yapayım ben nolur nolmaz)bi etek traşı yapayım ben nolur nolmaz (haydaaaaaa)haydaaaaaa
nazlıgül:
birik çok ayıp, senden hiç beklemezdim bu lafları.. ben sadece şaka yapıyordum.
birik:
(ya kız zihnine tam hakim olmaya başladı, ya da kablolu klavyeyi taktı yine)ya kız zihnine tam hakim olmaya başladı, ya da kablolu klavyeyi taktı yine
nazlıgül:
bak hala..
birik:
(olsun biz görüşelim hadi)olsun biz görüşelim hadi
nazlıgül:
ama arkadaşça..
birik:
(tamam tamam arkadaşça)tamam tamam arkadaşça (ama senin de kalçan süper ayrı)ama senin de kalçan süper ayrı (bunu yanlışlıkla yazmadım)bunu yanlışlıkla yazmadım (wink) ;)
devir öyle bir hal alacak ki insanlar artık konuşmadan el, kol, göz, kafa, bacak gibi vücut organlarıyla anlaşacak. herşey bilgisayar sistemiyle yönetilecek. vay o zaman halimize(!)
dedelerimizin "bizim zamanımızda radyo vardı, dalgasını ayarladın mı, zeki müren dinlerdik" demesi gibi hüzün dolu bi' durumdur. yaşlanıyoruz sevgili sözlük yazarları. kimimiz adapte olamayacak belki de bu yeni teknolojilere. biz de torunlarımıza "bizim zamanımızda klavyeyle kontrol ediyorduk bilgisayarı, bu yeni bilgisayarlardan hiçbirşey belli olmuyor" gibi sitemlerde bulunacağız.
bizleri huzunlendirecek durumun ta kendisidir. arkadasım yıllarca alıstırdınız, simdi kaldırıyoruz olmaz ki ya! onca yıl kahrımızı ceksin bu aletcikler, sonra neymis yeni teknoloji, atın kenara! yok ya, vefasızlıga gerek yok. diyelim ki oldu biz asla unutmayacagız ve vefamızı turk usulu, odamızın bir duvarına ustunde dantelli ortu olan birer klavye mouse asacagız.
(bkz: hepimiz mosueyiz, hepimiz klavyeyiz!)
düşünce gücüyle çalışan aletlerin derde deva olmaması yüzünden çoğu insanın tekrar klavyeye dönmesiyle sonuçlanacaktır. mouse'u bilmem ama klavye için durum kesin.
sözlüğe bakılır, entrylere göz gezdirilir, akıldan düşünce geçer..
"önüne gelen gene saçmalamış(virgül), haksızsınız ibneler ve size laflar hazırladım(nokta). yazmayayım diyordum ama bu kadarınada dayanamam(lan de'yi ayırsana mnkdmn programı)
- error 323: yazı içinde "de"ye rastlanmadı.
(lan salak, offf.. tamam da'yı ayır)
"önüne gelen gene saçmalamış, haksızsınız ibneler ve size laflar hazırladım. yazmayayım diyordum ama bu kadarına da da yanamam"
(lan ikinci da'yı niye ayırdın, sadece dahi anlamındaki da'yı ayırsana laaaaaaaaaaaaaaann)
"önüne gelen gene saçmalamış, haksızsınız ibneler ve size laflar hazırladım. yazmayayım diyordum ama bu kadarına da dayanamam(hele şükür) hele şükür (lan yazma bunu) lan yazma bunu (sil sil sil)..
önüne gelen gene saçmalamış, haksızsınız ibneler ve size laflar hazırladım. yazmayayım diyordum ama bu kadarına da dayanamam(nokta). (aha nazlıgül online oldu, sen ne taş kızsın yahu, bi türlü seni yiyemedik) aha nazlıgül online oldu, sen ne taş kızsın yahu, bi türlü seni yiyemedik (haydaaaa... sil sil sil)
önüne gelen gene saçmalamış, haksızsınız ibneler ve size laflar hazırladım. yazmayayım diyordum ama bu kadarına da dayanamam. gerçi bura da yazan insanların (yahu bu da'yı niye ayırdın, birleştir çabuk)
önüne gelen gene saçmalamış, haksızsınız ibneler ve size laflar hazırladım. yazmayayım diyordum ama bu kadarına da dayanamam. gerçi burada yazan insanların, ve kendilerinin ki gibi düşünen (ayırmasana lan ki'yi)
- error 324: ki bağlacı ayrı yazılır
(lan bu bağlaç mı mnkdmn programı, seni yazan yazılımcının ben ta)
- error 354: küfürlü yazı yasaktır.
senin ben ta..
- pingggg.. bu program terbiyesiz bi işlem yürüttü ve kapatılacak.
eeehh yeter ulan, takıyorum ben klavyeyi tekrar, şimdiye iki sayfa yazmıştım onla be..
ayrıca 10 yıl içinde harddiskler kalkabilir, cd, dvd diye birşey kalmayabilir, kibrit boyutuna terabayt gücünde hardisk görevini yapan cihazlar çıkabilir, crt boşver lcd bile kullanılmaz. ama klavye her zaman kalır. hatta bilgisayar kasaları flash disk boyutuna gelebilir ama klavyenin kalkması zor.
1. klavye insanların çok hızlı yazabilme için çok uygundur, dokunmatik ekran olayında elle yaparsan leke yapar, diyelimki leke yapmayan bulundu ekrana dokunarak yazı nasıl yazılacak, düşünce okuma yöntemi deseniz adam o an başka şey düşünse nasıl olacak, ayrıca teknolojide bu işler o kadar kolay ve hızlı mı ilerliyor. olmayacak kısmına katılmadığım gibi kullanım alanı çok düşecektir. sözlü kullanımda klavyenin yerini tutamaz.
2.fare ise klavyeye göre şansı pek yoktur. tamamen kalkmasının zor olduğunu düşünüyorum. çizimler yada oyunlar gibi durumlarda işlevi devam edebilir. fareye düşünce, göz hareketi yada dokunmatik alanlar tamamen bir alternatif olamazlar. parmağa takılan bir aygıt olursa bir noktaya kadar. farede şekli değişsede çok kısıtlı da olsa kullanılacaktır.
bu teknoloji japonyada tanıtıldı. yemek masası büyüklüğünde yatay bir ekranda, şahıs dokunamatik olarak kullanacak bilgisayarı.
örneğin; nasıl bir resmi mouse ile tam köşeden tıklayıp büyütüyorsak. x y koordınatlarından iki parmağınızı koyacaksınız, tutup istediğiniz boyuta gelene kadar büyüteceksiniz. *
bu bill gates'e ait bir öngörü değildir. zaten pek çok bilim insanı bu konuda açıklama yapmıştır. bu bilim insanlarına göre, insan el ayak gibi uzuvlarını daha az kullanacaktır. çevresindeki her türlü elektronik nesneyi zihniyle kontrol edebilecekleri bir teknoloji olacaktır. (bkz: matrix diyorum abi size)!