küçükken mahallemizdeki abi tarafından şahsıma yapılandır.
abi=a
ben=b
a: sana fıkra anlatayım mı?
b: anlaat, ben çok severim fıkraları.
a: şimdi bak... temel bir gün amerika'ya gitmiş.
b: ya bu temel en son uçaktaydı. hani ingiliz'le...
a: olm sus da dinle. işte amerika'daymış. sonra bi gün ordaki bir lokantaya gitmiş. garson kadın gelmiş, temel'e ne istediğini sormuş. o da ingilizce bilmiyormuş. menüyü işaret etmiş ne olduğunu sormak için. kadın da "fiks menü" demiiş. temel de "sik beni" anlamış. "olmaz, burda ayıp" demiş. kadın, "fiks menü" demiş yeniden. temel utana sıkıla açmış, kadını oracıkta sikmeye başlamış. garson da bağırmaya başlamış: "no fuck, no fuck!" temel de "ufak mufak idare et işte" demiş.
ben gülmeye başladım tabi. ilk dinlediğim artı 18 fıkralardan...
a: bak. bir gün pinokyo'yla pamuk prenses doktorculuk oynuyorlarmış. (bu arada ben o zamanlar doktorculuğun o manada olduğunu bilmiyorum.)
b: sonra?
a: işte pinokyo eğilmiş, pamuk prenses'in eteğinden içeri kafasını sokmuş.
b: ohaa... ya ama...
a: işte pamuk prenses de demiş ki: "pinokyoo, yalan söyle!" pinokyo'nun burnu uzamaya başlamış. pamuk prenses çok hoşlanmış ve; "şimdi bi yalan bi doğru, bi yalan bi doğru söyle" demiş...
b: ahahahaaah...
lan o değil de fıkralar da kötü. ben zamanında bunlara nasıl gülmüşüm?
-temel fadime'yi hiç şeyapmıyomuş mertcan
+sikmiyomuş yani
-ee. evet. fadime yanıyomuş resmen
+oo yanar onun amı
-pardon mertcan yaş kaç?
+8 ama 18 lik var bende
-kimle konuşuyorum ben abo.
- ve bir yılan kafasını sokup tükürüp tükürüp kaçıyordu demiş.
+ adım fatih aksütlü.. 27 mayıs 2002 yılında doğdum, melahat ünügür ilköğretimde okuyorum ankarada yaşı.. telgrafın tellerineee rızımka zımmm kak dup dubu dubu bubu o şimcik asker canı saç kavurma iste....
(çocuk fıkranın tesiriyle sıyırmıştır)