Geçen sene okudugum bir kitabın arka sayfasında 1982 yılinda yazdığım notu buldum.nereye askere gidecegim babamın hastalığı ne olacak ne zaman evleneceğim sorularını sormuşum.tam 32 yıl sonra nereden nerelere gelmişim.
uyandım sonra acıktım. hemen kayvaltı yaptım.(evet kayvaltı yazıyor) sonra okula gittim eve geldim kestane yaptı annem sihirli annem izledim. pattes kızartması yedim. şimdi uyuycam. her gün neredeyse aynı şeyleri yaptığım halde yazmaya devam etmişim.
kendimden iğrenmemi sağlar. komik geliyor bir de ya. her seferinde sonuna gelemeden ya da atlayarak okurum, utanıyorum çünkü. duygularım çok safmış. saflığımdan utanıyorum. bazen yırtıp atasım geliyor ama hatıra diyorum saklıyorum işte..
Bazen ağlatandır. Öyle ki geçenlerde 15 yaşında yazmış olduğum bir günlüğü şans eseri buldum. Bakın neler yazmışım: Üşüyen ellerimiz dokunduğunda şehrin çirkin sıfatına, bedel ödeyeceğimiz bir sevdaya adandığımızı bilmeliydik oysa.
Hey gidi günler hey.