10 mısır belası

entry17 galeri0
    1.
  1. Özetle Mısır firavununun yahudileri serbest bırakmaması sonucunda Tanrı nın mısıra yaşattığı felaketlerdir. Musa nın yahudileri alıp kızıldenizi ikiye bölüp kaçmasıyla sonlanır hikaye. Burda maddelenmiştir :

    1-Tüm sular kana döner ve tüm balıkları öldürür.
    2-Mısır ı kurbağalar istila eder.
    3-Tüm insan ve hayvanları bit/pireler kaplar.
    4-Büyük böcek yığınları insanlara saldırır.
    5-Çiftlik hayvanlarda salgın hastalıklar başlar ve vahşi hayvanlar saldırır.
    6-insanlarda Tedavi edilemeyen/durdurulamayan çıbanlar çıkar.
    7-Yıldırımlar iner, dolu ve alev yağar.
    8-çekirge sürüleri saldırır.
    9-Üç gün boyunca zifiri karanlık oluşur.
    10-Tüm mısırlı ailelerin 'ilk' çocukları ölür.

    Not : Bu felaketlerin hiçbiri yahudileri etkilemez.

    Bu felaket Tevrat - incil ve Kuran da kabul edilmiştir. Tanrı nın belirttiği gibi... aslında her varlığı seviyor, sadece bizim aklımız bunun gibi vahşetleri tam olarak algılayamıyor. Sorun bizde. *
    5 ...
  2. 2.
  3. Tanrı nın yarattıklarını sevdiğini söylerken, kendisini inkar eden insanlara acı çektirmesi ve öldürmesi çelişkisinin en güzel kanıtıdır.

    Madem dünya işlerine istediği gibi istediği zaman karışabiliyor, o cehennem kavramı pek mantıklı durmuyor.
    6 ...
  4. 3.
  5. * Hz.ibrahim'in oğlunu kurban etmek istemesi
    ** Hz. Musa'nın her nasılsa " thou shall not kill-öldürmeyeceksin " emrine karşı, yapılan bir savaşta askerlerine kadın ve çocukları öldürmekdikleri gerekçesiyle kızıp, onları aşağılaması.
    *** Yahudi bir rahip ile karısının gece konakladıkları bir kervanda, kervanın bedevilerce basılması. Ancak ev sahibinin yahudi rahip ve kendi canını kurtarmak için rahibin karısı ile kendi kızını onlara sunması ve karşılığında canlarını kurtarması.

    Görülüyor ki bütün bunlara firavun'un laneti şeklinde yaklaşmaya meyilli olsak da dinin kökeninde herhangi insani bir vasıfın olmadığını aksine, erkekmerkezcilik ve kadının aşağılanması***, savaş ve ikiyüzlülük***, toplumsal ilişkilerde ailenin önemsizliği, cinayet* gibi gayet vahşi ve hayvanlar dünyasında bile hayatta kalmak adına olmadıkça uygulanmayan bazı davranış örüntüleri mevcuttur.
    2 ...
  6. 4.
  7. tanrının da allah gibi çarpmayı sevdiğini gösteren efsane.
    2 ...
  8. 5.
  9. 6.
  10. Belkide din savunmalarını çürütebilecek en güçlü kanıttır.

    Çok basit bir mantıkla düşünürsek : Neden tanrı tsunami yüzünden ölen kişileri kurtarmadı? Neden tanrı japonyaya atılan 2 atom bombasını önlemedi? ve en önemlisi tanrı neden
    hitleri ya da soykırım yapan diğer kişileri durdurmadı?

    inananların cevabı kesindir, lütfen inkar etmeyin. Cevap : Çünkü tanrı insanlara irade gücü ve nefs verdi. Tanrı insanlara akıl verdi bu yüzden dünyaya karışmaz. Evet gelecek cevap budur.

    Şu soru sorulur... neden tanrı yahudileri kurtardı o zaman? Mısırlılara işkence etti fakat içlerinde masum kişiler, çocuklar ve bebekler vardı. Yani tanrı kendi isteğine göre dünyaya karışabiliyor ve insanları öldürebiliyor? O zaman hitlerin ve diğer kişilerin yaptıkları soykırımlar tanrı nın suçu. Çünkü yahudileri mısır firavunundan kurtarmak için felaketler yaratmış fakat soykırım kurbanlarını kurtarmamış.

    Herhangi bir insan grubunun tarafını tutan bir varlık nasıl tanrı olabilir?
    3 ...
  11. 7.
  12. tanrı taraftar değil ki taraf tutsun. musevilerin bu felaketten kurtulmasının en büyük nedeni olayın içinde bir adet peygamberin bulunmasıdır. her peygamberin mucizeleri vardır ki bunun da en büyük nedeni insanların ona inanması içindir. hitlerden kurtarmadığı insanların büyük kısmı yine yahudidir. yani tanrı parayla satın alınan hakemlere nasıl benzetebilirsin?

    tanım: ateist iddiası.
    3 ...
  13. 8.
  14. Savunma yaparken kendileriyle çelişkiye düşen insanları ortaya çıkaran felaketler topluluğu.

    zaten burdaki düşünce 'tanrı istediği bir insan grubundan bir kişi seçer bu kişiye büyülü güçler verir, başka insanları kurtarmasını sağlar ve diğer insanları öldürmesine izin verir *. Kanıtı güçlendiren kişiye teşekkür edilir burdan.

    (bkz: her peygamberin mucizeleri vardır)

    (bkz: insanların ona inanması içindir)
    1 ...
  15. 9.
  16. yaratıcının o dönem yaşayan nankör ve haddini aşan mısırlılara verdiği cezalar!

    bu arada, başlığı açanın entry sonunda saçmaladığı gerçeğini görmemizi sağlayan belalardır.

    zira "tanrı sevgidir" diyen kuran değil hristiyanlıktır. ancak muhterem* yazar, araya sıkıştırdığı "kuran" kelimesiyle, islam ile hıristiyanlığı aynı kefeye koyma gayretindedir.

    kuran'an, allah'ın sevgisinin ve merhametinin sonsuz olmasının, cezayı hak edenleri cezalandırmayacağı anlamına gelmediğini, okumayı ve akabinde anlamayı bilenlere söylemektedir.

    burada ayet numaralarıda verebilirim. ama gerek yok. zira imana meyli olan zaten ne dediği anlar. meyli olmayana peygamberin bile gücü yetmemiş. ben kimim ki!
    1 ...
  17. 10.
  18. ilk altısı sırayla çölün ortasından geçen bir nehirde su azalması ve kuraklık sonucunda ortaya çıkan şeylerdir. hem de aynı sırayla ortaya çıkar. bu açıdan ilginçtir elbette.

    yani su azalınca balıkların beslenebileceği ortam kalmayınca doğal olarak ölürler. ve elbette çok fazla kil ve toprak birikmesi sonucu bir nehir kırmızı görünebilir. sonrasında kurbağa sayısında artış olur çünkü balıklar kurbağa yumurtası ile besleniyorlar ve balık kalmayınca kurbağa sayısı da artmış olur. kuraklıkla birlikte böcek sayısıda artar ve salgın hastalıklar yaşanır.
    1 ...
  19. 11.
  20. Dinlerin o çok savundukları ve işlerine geldikçe sürekli tekrar ettikleri 'özgür irade, nefs' kavramlarının çelişkisine en güzel örnek.

    ilk entryde sıralanan felaketlerden sonra sonunda mısır firavunu yahudilerin musa ile ayrılmalarına izin vermiştir. Fakat masum halkın çoğu acı ve hastalıktan kıvrandığı ve tüm ailelerin ilk çocukları öldürülmüş olduğu için firavun musanın peşinden ordu göndermiştir. Ve çelişki başlar...

    -

    Tüm dinlerdeki alimler derki : tanrı insanlara özgür irade/nefs verdiği için dünyaya karışamaz. Yani tanrı soykırımları durduramaz...bu yüzden hitler in yahudileri katletmesine karışamamıştır. Ve tarihteki diğer tüm katliam/soykırımlara...

    Peki tanrı koca kızıl denizi ikiye bölüp sonrada devasa dalgaları mısırlıların üstlerine kaparken ne yaptığını sanıyordu?

    Ah, pardon! Şimdi anladım... o mısırlıların , dev dalgalar üstlerine onları ezmek için gelirken, hala yüzmeye çalışıp kurtulmayı umut etmelerine yarayan özgür iradeleri vardı, değil mi?

    Özür dilerim.
    2 ...
  21. 12.
  22. bu başlıktan çıkarılması gereken durum; allah'ın sadece müslümanları değil; gördüğümüz üzere yahudileri de çok sevdiğidir. sevmese bu kadar felaket gönderir mi onların lehine? "biz de biliyoz allah herkeşi seviyor." diyenleri duyar gibiyim. ama sokakta yürürken farklı dinden olan insanlara pis kafir, pis gavur vb. hakaretlerin edildiğini de iyi duyuyorum. gelsin eksi oylar şimdi.
    1 ...
  23. 13.
  24. olmayacak işlerdir. insanoğlu yaradılışından bu güne hep bu tür hikayeleri düşüncelerinde gerçekten olmuş gibi canlandırmışlar, hatta bunları tarihe nakşetmişlerdir.
    insanoğlu bu gibi mistik şeylere her daim ihtiyaç duymuştur...
    1 ...
  25. 14.
  26. Heavensent ve Stolichnaya kardeşlerim tarafından yanlış anlaşılan ve yorumlanan belalardır bunlar.*

    Sevgili Heavensent diyor ki, "Tüm dinlerdeki alimler derki : tanrı insanlara özgür irade/nefs verdiği için dünyaya karışamaz" bir kere şu tüm dinlerdeki alimler kimler, kardeşimiz onları bir açıklasın *

    ama ben bir müslüman olarak, islam alimleri hakkında konuşabilirim.

    şu muhakkak ki, kuran'a tâbi olan hiç bir islam âlimi, yukarıda parantez içinde verdiğimiz saçma iddiayı savunmamaktadır.

    burada kurân'a tâbi şartının altını çiziyorum. çünkü bu ülkede "kitaba uyanlar olduğu gibi, kitabına uyduranlar da var!"

    buradan hareketle; ne islam düşüncesinde, ne kuran'da ne de sahih hadislerde "tanrı dünyaya karışmaz" diye sapıkça bir düşünce yoktur!

    tam tersine özellikle kuran: "allah her an yaratma halindedir!" ve "O'nun ilmi, izni ve iradesi dışında hiç bir şey gerçekleşmez" der!

    kuran'ı açıp okuyan en aptal adam bile bu söylediklerimi görecektir.

    buradan yola çıkarak meseleye şaşı bakışları düzeltip konuyu bu şekliyle ele almalıyız.

    Allah, kullarını tercih yapma konusunda serbest bırakmıştır.

    Ancak bazı mühim meseleleri ise bizzat kendisi tayin etmiştir. örneğin anne ve babamızı, doğum ve ölüm tarihlerimizi, renk,ırk ve görüntümüzü Allah kendisi takdir eder.

    insanın iradesiyle müdahale edebileceği konuları ise kendi tercihine bırakmıştır. Bu arada da iyi ile kötüyü öğreten peygambereler ve kitaplar göndermiştir. Kişi iradesini kullanarak iyi ya da kötüden birini tercih eder.

    Sevgili Heavensent'in ele aldığı, Mısır ve Firavun kıssasında ise, Firavun Hz Musayı dinlemiş ancak yinede kötüyü tercih etmiştir. Kıssada sıralanan belalar başına gelince pes etmiş ancak iman etmemiştir. Pes ettiğinden ötürü Musa'ya ve yandaşlarına şehirden ayrılmaları için izin vermiştir.

    Hz. Musa ve yanındakiler şehirden ayrılırken belaların kesildiğini gören firavun, ordusunu toplayarak Hz. Musanın ve Yahudilerin peşine düşmüştür.

    Hesabına göre, Musa kaçma telaşından dolayı sihir yapamayacak ve belalar üzerlerine gelmeyecektir. Ancak hiç de hesap ettiği gibi olmaz. Çünkü belaları veren Musa değil Allah'tır.

    Sonuç itibariyle Kızıl deniz olarak bilinen yerde* Hz. Musa, Allah'ın izniyle yeni bir mucize gösterir ve suyun ortasından bir yolun açılmasını sağlar. Yanındakilerle beraber geçerler.

    Hz. Musa'yı ve yanındakileri öldürmek için takip eden Firavun ve askerleri de bu su yolundan geçerken Allah'ın izniyle su kapanmış ve firavun ile askerleri ölmüşlerdir.

    Şimdi bu kıssada *ne bir çelişki bulunmaktadır ne de Allah'ın sadist olduğu bildirilmektedir.

    Allah kendisini iman edenleri korumakta, iman etmeyip aynı zamanda düşmanlık güdenleri de yok etmektedir.

    Allah'a imanı olmayan bir insanın, düşünmeye bu kıssalardan değil, Allah'a iman noktasından başlaması gerekmektedir.

    Allah'a inancı olmayan bir insanın, Kuran'la, kıssalarla ne işi olabilir?

    eğer kendisini, insanları aydınlatmaya adamışsa, öncelikle kendisi "burnuyla cinsel organının yerlerini belirleyenin" kim olduğu konusunu aydınlatmalı değil midir?

    _________________________________

    Gelelim Stolichnaya kardeşimize, diyor ki "sokakta yürürken şöyle böyle şeyler duyuyoruz"! güzel kardeşim, siz kendi yakınlarınızla alakalı meseleleri, sokaktaki vatandaşın ağzına bakarak mı değerlendiriyorsunuz ki, islam'ı, Kuran'ı sokaktaki vatandaşın söylediklerine göre değerlendirebilesiniz! bu nasıl bir mantıktır? Kuran'a bakacaksın! ne diyor kuran'da? Allah'a ve ahiret gününe inanan ve salih amelde bulunanların yaptıklarını zayî etmeyeceğiz diyor! bu şartlar içinde kullarını değerlendiren allah'ı neyle suçluyorsun ki?

    sen, sana ya da ailene küfreden adama karşı ne kadar sabırlı ve affedicisin ki? onurunu yerle bir etmeye çalışana karşı ne kadar hoşgörülüsün ki? böyle bir değerlendirme yapabiliyorsun?
    1 ...
  27. 15.
  28. irade ve nefs kavramlarını yok eden felaketler topluluğudur.

    inananlar dünyada ne olursa olsun asla şikayet edip sızlanmamalıdırlar çünkü onlara göre :

    O'nun ilmi, izni ve iradesi dışında hiç bir şey gerçekleşmez. Yani ben birisinin kafasını kırsam ve tüm ailesini katletsem, beni suçlamamalı. Tanrı yaptırdı. O izin verdi, onun iradesi altında yapıldı.
    0 ...
  29. 16.
  30. "tüm dünyanın alimlerine ilim verdim! bir cahile derdimi anlatamadım" dedirten belalardır!

    evet her şey allah'ın elinde ve izni dairesinde.

    ve allah kullarına seçme hakkı vermiş trollcuğum.

    jeton: yazıyı adam gibi okumalı.
    troll: adam mı dedin? o nedemek?
    jeton: boş ver troll, sen s.çmana devam et. hatta boş durma sıva onu * *.
    0 ...
  31. 17.
  32. allah kendisini iman edenleri korumakta, iman etmeyip aynı zamanda düşmanlık güdenleri de yok etmekte olduğunu anladığımız başlıktır. tamam bunu biliyoruz ama bu işi neden cehennemde değilde 10 mısır belası gibi olaylarla dünyada gerçekleştirmektedir. eğer dünyada yapıcaktı cehennemi niye yarattı. allah israf edenleri sevmez yazık değilmi cehennemde yanan ateşlere. *
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük