yeminle bi b.k yapamazsınız. yani çevrenizdeki insanları mıutlu etmek ya da kendinizi mutlu etmek anlamında bi şey yapamazsınız.
lan oğlum bu insanoğlunun öyle bir beyni var ki elde ettiğinin değeri kalmıyor.
merserez aldım merserez. amg. 2 sene sonra pinmedim amg.
taksiynen gidiyorum her yere.
piniyorum taksiye atıyorum 50 tl peşin peşin, yetmezse tamamlarız diyorum acaip kaliteli bi hizmet alıyorum.
şimdi o kadar para olsa ki bi zaman oldu.*
neyse daha fazla yazamiyciiim.
Paranın bi miktarını aileme verip gitmek, gerisi önemli değil hele bi gideyim de. Bağlasalar durmam. Bunu yazarken bile bi kaç kişi geldi aklıma onları düşündüm, allahım korkarım ki ben iflah olmıyacağım.
Eger bir anda kazandıysam, 1 milyonunu sülaleme dagitirim, 1 milyonunu anneme veririm, 1 milyonu ile fakir fukaranın karnını doyururum, 1 milyonunu Mehmetçik Vakfina bagislarim, 1 milyonu ile kendim en yoksul şehit ailelerini bulup desteklerim, 1 milyonu ile Türk çocuklarına eğitim konusunda destekte bulunurum, 1 milyonu ile cami, okul, köprü falan insa ettiririm. geri kalan para ile gayrimenkul ve bir adet Porsche satın alırım.
Öncelikli olarak el altından rusya’nın kırsal bir yerinden 30-40 bin kilometre kare büyüklüğünde arsalı bir müstaki ev alıldım. Arsanın etrafını büyük duvarlar, elektrikli teller ve termal kameralarla çevirirdim. Arsanın içini pitbull’undan kangalına kadar en korumacı köpeklerle doldururdum. Vardiyalı ve çok iyi şartlarda çalışan türkiye’den götürdüğüm ufak bir koruma ordusunu da umutmamak gerek. (içlerinde kendini açığa çıkarmayan bir çok muhbir dostum olacak tabi)
Sonra türkiye’de metal sanayi, denizcilik ve deniz kargo, inşaat ve yedek parça alanlarında paravan şitketler kurarım. Daha sonra bir türk bankasından %20 gibi büyük bir ortaklık payı satın alırım. Kendi paravan şirketlerime ipoteksiz, düşük faizli krediler çıkarıp bankanın içini boşaltırım. Şirketlerimin fiziki sermayelerini de kargo uçaklarıma yükleyip ilk bir kaç ay banka kredi vadesini ödemek koşuluyla günde 10-15 sefer türkiye’den rusya’ya nakit para çıkarım. Sonra rusya’da bir dostumun üzerine bir paravan şirket kurar yapay faaliyetlerle isim yaparım. Bilanço’da sıcak para çeviririm.
Banka 3. Ay ödenmesi gereken vadelerin ödenmediğini görüp şirketlere tebligat çeker. Şirketler banka’ya ödeme güçlüğü çektiklerini belirten bir yazı gönderir. Bir kaç ay daha süren sıkışıklık sonucunda türkiye’deki paravanlar konkordato ilan eder ve bir çoğuna kayyum atanır. Devlet paranın dışarı akıtıldığını farkeder ama elinden bir şey gelmediği için şirketlerin tasviyesini istemek ve yönetim kurulu için yakalama kararı çıkartmaktan başka elinden bir şey gelmez.
Krediler kullanılan banka borsa’da çok büyük bir değer kaybı yaşar. Banka %35’lere varan küçülmeye gitmiştir fakat bu bile her geçen gün erimelerinin önüne geçmemiştir. Bundan sonra 5-6 aydır rusya’da büyük yatırımlar yapan paravan şirketimiz ortaya çıkar ve türkiye piyasasına girme kararı aldığını açıklar. Bankadan hortumladığımız paranın yarısı ile bankayı tekrar fonlarız ve yüksek tahvil ve hisse senetlerine sahip oluruz. hikayenin devamı çok uzun ama buraya kadar bile elimizde 20 milyar doların üzerinde nakit para ve en az 2-3 milyar dolar değerinde de tahvil ve hisse senedi var. Şahsen ben olsam varlığı biraz daha artırır ve rahat at koşturabileceğim bir ülke’de global çapta bir banka kurardım. Sonuçta yasal dolandırıcı olmak illegal dolandırıcı olmaktan daha iyidir. *
şöyle en iyisinden iki tane Canon EOS . sonra ver elini Anadolu bölgesi. kimsenin görmediği bilmediği köyleri kasabaları fotoğraflardım. kendi memleketimin bütün köylerini gezerim.
Kyk borcumu ödemek, yurtdışında yüksek lisans yapmak. Bu kadardı.
Çok bir şey istemiyorum, bu paranın tamamında da gözüm yok gerçekten. Bu paranın çeyreğinin çeyreği yeterli.