ilk defa inönü de izlediğim ve bayıldığım maçtır..kapalı da ki görüntüye hasta oldum..
ulan biz yeni açık olarak anca sizden bakıp yapabiliyoruz.siz nasıl o kadar güzel örgütleniyosunuz ya??
ama ferrari yanımıza gelmedi ya cok içerledim..hep mi kapalıya gidilir arkadaşım?
(bkz: abdullah avcıı abdullah avcııı doğruyu söyle koyduk mu acıııı)
tertemiz bir galibiyet ve tertemiz bir maç olmuştur. tek kart çıkmayan maçta tartışma yaratacak bir karar da alınmamıştır. koştuk, oynadık kazandık. 2 kere 2 dört. o kadar.
son zamanlarda izlediğim en keyifli ve heyecanlı maçtı. deyim yerindeyse canavar gibiydi kara kartal ve tribünler de öyle. keşke skora para koysaydım dediğim maçtır da. tahminim tuttu. tebrikler kara kartal! holosko nun - kuş olup uçayım mı? der gibi baktığı maçtır da.( spikerin yorumu). gazetelerin zirveye kartal bakışı yazdığı maçtır da. böyle oynayın canımı yiyin dedirten maçtır. teebrikler!
siyah ulan!
beyaz ulan!
şampiyon ulan!
beşiktaş ulan!
Tribünde olmayanlar için kıskanılası bir maçtır. Özellikle 2. golden sonra kapalı ve yeni açık coşmuştur. Taraftar takımın güzel oyununu tribünden verdiği müthiş destekle pekiştirmiştir.
Asıl olay maçtan sonra yaşanmıştır. Zafer sarhoşu taraftarlar şarkı ve türkülerle tranvaya doğru giderler. Kapı açılır açılmaz %80 indirim yapan teknoloji mağazaları gibi bir izdiham olur tabi şanslı olanlar * oturmaya yer bulurlar. Hareket etmeden bir anons duyulur : Arkadaşlar lütfen tranvayda zıplamayalım. Taraftar : Napıyoruz napıyoruz zıplıyoruz zıplıyoruz ! nidaları atmaktadır . Tranvay hareket eder ve raydan çıkma tehlikesi vardır. Bir beşik gibi sallanır . Bir anons daha duyulur : Arkadaşlar lütfen tezahüratlarımızı zıplamadan yapalım, ben de bir beşiktaşlıyım ama efendi gibi sürüyorum ! Tabi herkes kopar . Bu tablo zeytinburnuna kadar sürer. Yolda tranvasy durdurulur inilir bağırılır ve tekrar binilir. Kısaca unutulmaz bir gece yaşanır.
Bu maça gölge düşüren tek olay ise yeni açığa alınan taraftarların stada çok yavaş ve geç alınmasıdır. Çantam beni bu olaydan korumuştur ama gayrimeşru çocuklarım olabilir.
aaa neden kimse bu başlığı girmemiş lan! deyip '10 şubat 2010 bjk-ibb' diye başlık açıp önce entry yoluyla sonra moderatör vasıtasıyla rezil edildiğim, ama olsun beşiktaşımızın çatır çatır kazandığı maçın gerçek tarihi.
3 senedir kapalıya giderim bu maçın tadı bir başkaydı hatta liverpool maçından sonra en güzel maçtı diyebilirim. gerek tezahuratlar gerek sloganlar yerinde ve zekice yapıldı. ayrıca uzun zamandır dale cavese yapmıyorduk o da iyi oldu. maça giden çoğu gibi benim de sesim kısıldı
maç biraz daha uzasaydı abdullah avcı nın gözyaşlarını görebilirdiniz zira faul bile olmayan pozisyonda sarı kart hoceeeaağğ diye bağıracak kadar tribünlerden ayar yedi kendisi , önceki maçlarda futbolcularına yatın yatın talimatı veriyordun süreden 5 er 10 ar dakika çalınca da pis pis kenardan sırıtoyordun nolduuu ? bundan sonra topçuların inönüde yatmayacak abdullah , adam gibi top oynatacaksın her maç zamandan sikertmek yok alırız aklını başından.
ayrıca bünyamin noluyo götün başın oynuyo mottosuna bir yenisi daha eklenmişti daha önceden bugün de onu tekrardan duyurduk cümle aleme.
helal olsun kartalıma, yine herkesin ağzını öyle bir kapattı ki, huzursuzluk tavan yaptı resmen. geçen seneki zamanları yaşıyoruz sanki, yakışır sana şampiyonluk yakışır sana.
12 puan geriye düşmek.
her konuda negativ duruma düşmek.
ama o durumdan bugüne gelmek.
hemde bunu iki sene üst üste tekrar etmek.
işte bu her babayiğidin harcı değildir.
eleştirirsin, laf edersin, ama yiğidi öldürür hakkı verirsin.
bugün bir beşiktaş vardı sahada, ama hangi beşiktaş.
yazdan kalma bir gün misali, geçen seneden kalma bir beşiktaş.
göğsündeki son şampiyon apoleti ay-yıldızı hak edecek bir hırsla oynayan beşiktaş.
bugün kimsenin muhteşem futbol beklentisi yoktu. her ibb maçında olduğu gibi taktiksel ve sinirsel bir savaş verilecekti. sonunda ise daha çok isteyen takım kazanacaktı.
ve maçın 1.dakikasından, son dakikasına kadar isteyen takım, beşiktaş maçı kazandı.
bugün gördük ki,
bobo aslında öyle hissiz bir adam değilmiş, 2 sene önceki maçın intikamını almak istemiş, her zaman sessiz takılan çocuk aslında bir heyecan küpüymüş. maçın pek çok dakikasında elle kolla arkadaşlarını coştururmuş.
bugün gördük ki,
fink bir cengavermiş. kaybetmeye tahammülü yokmuş ve önünde topu gördüğünde mutlaka çalarmış.
bugün gördük ki,
mustafa hocanın yeni göz bebeği necip, bu takıma hazırmış. ernst'in bir numaralı veliahtıymış. canmış.
bugün gördük ki,
matteo ferrari bu defansın bel kemiğiymiş. her kritik pozisyonda müdahele edermiş.
bugün gördük ki,
tello'nun şovu sadece kayseri maçı için değilmiş. artık o bildiğimiz tello'ymuş. geri dönmüş.
bugün gördük ki,
kenarda maçı seyreden, nobre ve ismail en az sahadakiler kadar heyecan yapmış. o kulubede geçen her dakika ayağa fırlamış.
bugün gördük ki,
abdullah avcı hurmalar, tırmalar deyiminin hayata geçmiş haliymiş. yere yatarak maç kazanma taktiği aslında bir hiçmiş.
ve bugün gördük ki,
bu taraftar yürekten inanmış. hafta içi oynanan bir erteleme maçında tribünleri doldurmuş ve sanki bir cl maçı misali coşmuş, coşturmuş.
necip 'in mükemmele yakın oynadığı maç. bu kadar tüğsüz bir veletin bu kadar iyi oynayabilmesi, beşiktaş'ın orta sahanın ortasına 10 sene adam aramaması demektir. allah yolunu açık etsin, sakatlık filan vermesin inşallah. türk milli takımı için de önemli bir kazanç.
bobo nun muhteşem oynadığı ayrıca necip, fink ve toraman ın bobo yu takip ettikleri maç. tello ise iki maçtır kazandıran adam. beşiktaş ım yine şampiyonluğa gidiyor.
lig tarihinin en kötü başlangıcı yapan beşiktaş'ın,
lig tarihinin en iyi başlangıcını yapan fenerbahçe'yle puanları eşitlediği,
lig tarihinin en pahalı kadrosunu kuran galatasaray'ın 2 puan gerisinde olma konumuna getiren maç.