bugün

keşke onu anlamaya bir nebze de olsa vesile olsa bugün dedirten gündür, sabun köpüğü hafızasıyla aramızda dolaşan onbinlere yol gösterse, hatırlatsa dedirtir bazen sadece..

yıldönümleri anlamlıdır, yas tut ya da tutma..

ona yaklaşamadan bir kez bile olsa,bugün tüylerim diken diken oluyor ve koca koca kitapların arasında derse dalmışken gözlerimi doldurabiliyorsa bu sevgi, içimde yanardağlar alevleniyorsa durduk yerde* vardır bi sebebi, onu putlaştırmaktan öte...

seni hep seveceğim atam...
vucüd olarak terkketiği günün, ruhen ölümsüzleştiği tarih. bu gün dışında onunla ilgili belgeselllerin verilmemesi düşündürücü. bu sabah açtığımda tv'yi milyon şey öğrendim. benim suçum mu daha önceden öğrenmediğim? hayır tabiiki. o eski görüntülerini devlet arşivinden falan ben mi çıkartıp izleyecektim?
türk milletinin ulu öneri M.Kemal Atatürk'ün ebediyete intikal ettiği, acımızın büyüklüğünü her seferinde daha da hatırladığımız anma günü.
yas tutmak yerine daha cok cabalayip calisma gunudur. olen birinin arkasindan yas tutmamak ona saygisizlik degildir. onun arkasinda biraktigi isleri tamamlamak en buyuk saygi gostergesidir aslinda. her yil ayni siirler, farkli kisilerden ayni konusmalar... tipki cumhuriyet bayrami ve diger milli bayramlar gibi. ne kazandik? ya da neler kaybettik diye bir dusunsek yas tutmanin bosa zaman gecirmek oldugunu cok iyi anlariz. ataturk her zaman dusunen, arastiran ve calisan bir insandi. eger ona sahip cikiyorsak, onun yolundan ilerliyorsak onun gibi davranmak gerekir. miras biraktigi en buyuk eserinin butunlugunun bozulmamasi icin baska yol da yoktur zaten.
bir çınarın devrildiği, toprağa karıştığı gün... ama köklerini bırakmış ulu çınar toprak olurken, 7'sinden 70'ine, kadından erkeğine, çocuğundan gencine 70 milyonluk bir kök. rahat ol atam, kanımızda bıraktığın türklük duygusu, aşıladığın vatan sevgisiyle, bir gün elbet kazanacağız tekrardan. savaşmayı değil vatan uğruna ölmenin ne demek olduğunu görecek o kansızlar. sana ve bıraktıklarına sonsuz saygıyla sahip çıkacağız,,, *
mustafa kemal atatürk'ün ölümsüzlestigi gün...
onu putlaştırmadık. 10 kasımlarda yas tutmadık. ağlamayın ardımdan çalışın dedi. anlayın dedi.ama anlayamadık. acaba hergün yas mı tutsaydık. herkesin kafasına kazısamıydık. şu halimize bakınca sanki bir yerlerde yanlış yapmışız gibi geliyor. bağımsızlık demiş; elimiz kolumuz bağlı. halkçılık demiş; kendimizden korkmuşuz.devrimcilik demiş;adını sözlüklerden silmişiz. cumhuriyetçilik demiş; anlamını unutmuşuz. "yurtta sulh, cihanda sulh." demiş, birbirimizi vurmuşuz.
rahat uyumadığını biliyorum atam. her ulus hakkettiği şekilde yönetilirmiş. biz seni ancak bu kadar hakketmişiz.
bu kez daha bir buruk oldu sanki.. utandık kendimizden. ne hale geldik anlayamadık. ne olacağımızı bilmiyoruz. bildiğimiz, kudretin damarlarımızda var olduğu.
sabah 09:05 te anısına saygı duruşunda bulunurken şu sözü aklıma geldi.

"iki adet mustafa kemal vardır.biri et ve kemikten olanı,yani ben.diğeri bütün bir milletin istiklal ve bağımsızlık ateşini yakan düşünce.ben bir milletin kafasındaki bu düşünceyi temsil ediyorum.işte yok olup gitmemesi,sonsuzluğa kadar varlığını koruması gereken mustafa kemal bu ikincisidir." *


m.kemal atatürk
en buruk 10 kasımdır,bu 10 kasım..

artık Atatürk de bir yerlerde ağlamaktadır sanki bizim için..yasını beraber tutmaktayızdır..

ama demiştir ki kendisi; "analar başka mustafa kemaller doğurmayacak mı elbet doğuracak".
her sene yas olarak ilan edilen tarih. o gün bütün hayat durur saat dokuzu beş geçe. herkes ayakta, herkes dimdik ama esasen çökük. bir dakikalık saygı duruşu ile atamızı anmamız çok yetersiz. bir ulusun liderini kaybettiği gün 10 kasım, liderimizi kaybettiğimiz gün.
(bkz: atam izindeyiz)
onsuzluğun yıldönümüdür.
Kendimizle hesaplaşmamız gereken bir gündür.
----------------------
Öncelikle şunu belirteyim kaçak kelebek'in konuda yazdığı halim yağcıoğluna ait şiire üşenip bakarsanız,orada;
'Labaratuvarlarda sabahlayın,kahvehanelerde değil
Bilim aydınlatsın saçlarınızı,böylece aydınlanır sonsuz karanlıklar' gibi bir havaya hakimdir.
Peki atatürkün yaşamadığı neredeyse 70 yıl boyunca ne yaptık,ne yapmadık.Bizler bunu yapmalıyız. Çünkü''mustafa kemal demek göz boyamak değil...''dir.
----------------------
Çok hatamız var.Daha doğrusu bu hatalara sebep olanlar var.Onlar bunun hesabını elbet verir birilerine ama kısa ve öz olarak;ben,sen veya o olarak değil istisnalar haricindeki toplumumuzun hataları ve bunun yarattığı kaideyi bir inceleyelim:
+Bizler hala labaratuvarlarda değil,kahvehanelerde sabahlayıp tavlada şeşbeş kapısını almak için yırtınan bir toplumuz.
+Bizler Atatürk'ün en istemeyeceği şey olan 'tarih bilinci'den yoksun kendisine yapılanları çabuk unutan ve kıt bir hafızaya sahip bir toplumuz.
+Bizler birinci vazifemizin 'Türk istiklali ve Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdaafa'olduğunu bilmiyoruz.Bunun yerine birinci vazifemizin 'iyi bir işe giriyim,karı kız felan olsun,akşama da erman hocayı izlerim'diye kanıksamışız.
+Son olarak bizler cebren ve hile ile aziz vatanımıza mahfetmek isteyen dahili ve harici alçakların farkında olmayan,olsak bile susan bir toplumuz.
----------------------
Evet,biz gerektiğinde konuşamıyoruz.Gerektiğinde,gereken kişilere gereken cevabı verseydik,onlara bizim padişahın kulu değil türk halkı olduğumuz *içinde sürekli birileri bizi ezmeye çalışıyor ve eziyor da eziyor.
-----------------------
Ne olursa olsun,ister hasan gelsin,ister bush gelsin,ister bilmem kim gelsin herşeye rağmen genç, yaşlı, sağcı, solcu, akıllı, embesil çoğumuz ATATÜRK'ü seviyor.
Bu yüzden kim ne derse desin en azından, şu asil kandan gelen arzuyla inadına ve sonuna kadar izindeyiz,yolundayız,Gazi Paşa.
okul yıllarımda, agır bir matem havasının teneffüs edildiği, tam saat 9.05 de saygı durusunda bulunulduğu, hayatın durduğu andı. Ama şimdi; popülist konuşmalar yapan, sözümona Kemalist olan, aydın geçinenlerin, Atamızı anmak için 09:05 güzellik uykusundan uyanmaya tenezzül dahi etmediği bir gün artık 10 kasım.
sözlük moderasyonunun hiç bir mesaj yayınlamadığı gün. Efendim atamızın Allah ın rahmetine kavuştuğu gündür bu gün. iyiler erken ölür derler ya, en büyük ispatı da Atamızdır. içkiye olan düşkünlüğü karaciğerini iflas ettirmiştir. Lütfen siz içmeiniz. Yaşarken verdiği dersleri alamadıyanız, bari ölürken veridiğini alınız...
Atamı her yıl anarken her zamanki gibi içim burkuluyor, sanki kötü bir hastalığa yakalanırım da çok kötü olurum ya; işte Atam'ın öldüğünü bilmekte beni öyle derinden üzüyor; her defasında ağlıyorum sanki onu gerçekten tanımış hatta onunla bir kereliğine konuşabilmiş gibi işte böyle bir Ata ve Vatan sevgisi...
onu görünce Tv'de, gazete vs. "keşke onu gerçek hayatta tanıma fırsatı bulabilseydim keşke bir kereliğine bile olsa saçımı okşayabilseydi" diyorum kendi kendime...
ATAM SENi ÇOK SEViYORUM VE KENDi ADıMA KONUŞUYORUM BU TOPRAĞıN TEK BiR KARıŞıNı BiLE VERMEYECEĞiM DÜŞMANLARA... ATAM; SEN RAHAT UYU.

(bkz: Seni çok seviyorum Atam)
(bkz: Türkiye Cumhuriyeti)
(bkz: 10 kasım benim yas günüm)
türkye cumhuriyetinin aydınlıktan karanlığa döndüğü gündür.O'nun ölümü büyük bir çöküşü, vurgun ve talanı başlatmıtır. sonunucunda da bu günlere gelinmiştir.

o gün t.c. daha iyi bir vaziyette idi.
bir zamanlar, bir yerlerde böyle birşeyler olmuş.. deniyor.. kaynak? bilmiyorum. ama doğru olduğuna inanıyorum.
--spoiler--
Yıl 1938, 10 Kasım...
istanbul Üniversitesi'nde saat 9'u 5 geçenin acı haberi duyulur. Bir Alman profesör var Hukuk Fakültesinde, o da duymuş, şaşırmıştır. Derse girsin mi, girmesin mi bir türlü karar veremez. O sırada aklına Rektöre başvurmak gelir. Kalkar, yanına gider. Aralarında şu konuşma geçer :
- Efendim, kararsızım. Acaba ne yapsam?
- Sizde böyle büyük bir adam ölünce ne yaparlarsa, onu yapın.
işte o zaman Alman profesör kollarını iki yana sarkıtarak "Bizde bu kadar büyük bir adam ölmedi ki" demiştir
--spoiler--
hiç tanışmadığınız, tanımadığınız birisini özlemek. hemde çok.

(bkz: neredesin atam)
MUSTAFA KEMAL I DÜŞÜNÜYORUM

Mustafa Kemal i düşünüyorum
Yeleleri alevden al bir ata binmiş
Aşıyor yüce dağları, engin denizleri.
Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda,
Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri,

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında
Destanlar yaratıyor cihanın görmediği,
Arkasından dağ dağ ordular geliyor
Her askeri Mustafa Kemal gibi.

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel
Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere
Al bir ata binmiş yalın kılıç
Koşuyor zaferden zafere.

Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Ölmemiş bir kasım sabahı!
Yine bizimle beraber her yerde,
Yaşıyor dört köşesinde vatanın
Yaşıyor damar damar yüreklerde.

Mustafa Kemal'i düşünüyorum,
Altın saçları dalgalanıyor rüzgârda,
Mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorum
Uykularıma giriyor her gece.
Ellerinden öpüyorum.

umit yasar oguzcan
cumhuriyetimizin kurucusunu, eşsiz liderimizi kaybettiğimiz yaslı gün.
(bkz: özledik be atam)
Türkiye'nin geldiği hal ve insanlarımızın sıkıntıları, fikirleri, 'tercihleri', kısacası insanımızı düşününce aklıma:

''...Fazla geldiyse size Hürriyet,Cumhuriyet
Özlemini çekiyorsanız saltanatın,sultanın
Hala önemini anlayamadıysanız milllet olmanın
Kul olun,ümmet kalın
Fetvasını bekleyin şeyhülislamın
Unutun tüm dediklerimi,yıkın diktiğiniz heykellerimi...
"Rahat bırakın beni."


dizelerini getirmiş olan, acı günüdür, 10 kasım.*
Onu Arıyorum...
türkiye'nin 70 senedir yas günü..
9.05'te yine seni anacağız atam...
Bugün, Atatürk'ü anlamak; Cumhuriyet'e ve onun laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olan yapısına sahip çıkmak demektir.

Zaman ve mekanın dar kalıplarını aşıp çağlar ötesine uzanan evrensel düşüncelerin, insanlığa ışık ve hayat kaynağı olmaya devam eden bir güneş gibi yolumuzu aydınlattıkça ne senden vazgeçeriz, ne eserinden.

Huzur içinde yat. *
bir ulusun, bir vatanın, bir devletin yas günüdür sonsuza dek.