Düşünsene ; çanakkale de harikalar yaratan, " destan yazan " ve şu anda kefensiz yatan aziz şehitlerimizin komutanlığını yapıyorsun, 7 düvele meydan okumadan önce tüm anadoluyu mili birlik ve mücadeleye inandırıyorsun, idamın ucundan dönüyor tbmm ni kuruyorsun, aydınlatıcı devrimlerinle türk halkına hayat veriyorsun ve 1938 de sadece türk halkını değil tüm dünyayı hazır olda durdurarak ebediyete kavuşuyorsun.
Sonra... O çatık ama tatlı bakışlarınla o gök yüzü gözlerinle o buğday sarısı saçlarınla kalplere, fikirlere, ve tarihin o ışıltılı sayfalarına büyük bir şerefle mıhlanıyorsun.
inan bu her baba yiğidin harcı değil. Hatta en baba yiğidin harcı bile değil.
Destan yazmanın ne demek olduğunu atam iyi bilir.
Rahmetle anıyorum. 10 kasımımız hüzüntüyle olsun !
Atamızın, o büyük önderin göçüp gittigi gün. Çok özledik onu. Hele de bugünlerde. Ne Mutlu Türk'üm Diyene yazısının tabelalardan kaldırıldıgı, devlet nişanından T.C. ibaresinin kaldırıldıgı ve halkın yarısının sanki hiçbir sorun yokmuş gibi tepkisiz kaldıgı günlerde. Özledik seni ATAM.
atam; asla unutmadık. asla unutmayacağız seni. senin bahsettiğin o hainler şimdi bu ülkeyi yönetiyorlar. senin yolunda yürüyen gençler onlara çok yakında gereken cevabı verecek atam.
atam; biz seni unutmadık. unutturmak için çok çabalıyorlar. andımızı kaldırdılar atam.. senin resimlerini, sözlerini kaldırdılar. gençliğe hitabeni kaldırdılar. yetmez bunlar seni unutmamıza atam. gelecek nesillere de seni anlatacağız biz. kitaplardan kaldırsalar ne olur. seni aklımızdan kalbimizden çıkaramazlar.
atam; bir oğlum var benim. adı egemen ismet. egemenliği korusun diye egemen, senin silah arkadaşın ve hemşehrimiz diye ismet. ona "ana" dan önce "ata" demeyi öğrettim. 2,5 yaşında. senin resmini görünce yarım yamalak sözleriyle "atatüüyk" diye haykırıyor atam. nasıl gururlanıyorum bilemezsin. ben ona da güveniyorum. o da öğretecek çocuklarına seni. tıpkı benim gibi.
atam; sen gideli 75 koca yıl oldu. ne hainler gördük sen gittikten sonra. hepsi bertaraf oldu. bu belayı da atarız başımızdan sen merak etme. oralardan bakıp ta üzülme.
atam; en kısa zamanda yine geleceğim yanına. bu sefer oğlumla yürüyeceğim aslanlı yoldan. orda tanıyacak seni ve senin önderliğinde verilen özgürlük mücadelesini.
ellerinden öpüyoruz. sana minnettarız. mekanın cennet ruhun şaad olsun.
''Beşiktaş Yıldız'da arabalar durdu,insanlar durdu, otobüs durdu, içindekiler ayağa kalktı, çöp kamyonunun şoförü de çöp konteynırını havada bırakarak aracından aşağı indi, sirenler çaldı, gözlerimiz doldu, başımız önümüze eğildi... Şimdi dimdik ayakta durabiliyor ve 10 Kasım'ı ulus olarak anabiliyorsak, bu onların başarısıdır. Bu ciddi bir dakikadır. Bu bir dakikanın içine uçsuz bucaksız bir Mustafa Kemal sığdırıp, ölüm kalım savaşının ciddiyetini anlamaya çalışıyoruz. bu bir dakika boyunca, düşüncelerden havaya karışan yaşamı ve ölümü soluyoruz. Durup düşünmek için, belki gerçekten susmak gerek bazen... Boğaziçi Köprüsü'ndeki araçların motor kapattığı ve bazı vatandaşların köprü üstü esen rüzgara rağmen araç dışında hazır oldukları anlamlı bir günde, 10 Kasım'da saat 09'u 5 geçe Dolmabahçe'deyiz.
her sabah erkenden kalktığım için sövmeme rağmen yarın saat tam 9'da kalkıp hiç üşenmeden elimi yüzümü yıkayıp güzelce giyinip atamı sonsuz yolculuğuna bir kez daha uğurlayacağım gündür. çok özledik ATAM.