okul yoktu,sınav yoktu.normal bir gün için uyanmam için hiç bir sebep yoktu.
ama saati 08.00'a kurmuştum bir önceki gece.kalktım 8'de,duş alıp giyindim.
saat 09.05'te bir yerlerden sirenler yükselmeye başladı yine,ve her sene olduğu gibi kendi başıma durduğum o iki dakikalık saygı duruşunda bir çok şey düşündüm.olan,olmayan,oldurulamayan...
kesinlikle şekilcilik değil,içten gelen birşey bu.şekilcilik amacıyla da yapanlar bir hayli fazla gerçi.bir de insanın geçmişi ile,ailesiyle alakalı bir şey.8 senedir yatalak hasta olan ve 23 kasım 2003'te kaybettiğimiz dedem bile ölmeden 13 gün önce saat 09.05'te koluna girmemizi ve onu ayağa kaldırmamızı istemişti.o zaman tam olarak kavrayamıyordum,fakat şimdi her şey belirgin.
en iyisini yapan insandır. bayram degil seyran degil, işin yok madem uyu amk, ne kalkıyorsun. atatürk ölmüş çok seviyorsan git anıtkabire iki fatiha oku, mal gibi öldügü saatte kalkıp (öldügü saat meçhul) anıyoruz ayagına gösteriş yapma.
normal insandır. mesela, bendim bu. ne yapayım be sözlük, bütün gece midterme çalıştım sabaha karşı sızmışım. burası dağın başı olduğu için siren de duymadım. *
malesef ki istemeden de olsa uykusu bölünen insandır. (bkz: thebountyhunter) ben mecbur muyum uyanmaya? ben neden uykumu böleyim ki? zaten gece geç yatıp uyumuşsum, sabah sabah siren sesleri yükseldi sıçradım yatağımdan hışımla!
neden uykum bölündü? biri cevap versin!!
her kornası olan basıyor, her sireni olan çalıyor...
komedi tam resmen.
o değil çıktım pencereye baktım dışarı, millet nasıl bekleşiyor öyle, yürüyen sonra etrafına bakarak duran mı dersiniz, "noluyo lan hava saldırısı mı?" dercesine etrafına bakınarak 4-5 saniye sonra olayı çakan mı dersiniz ne derseniz deyin, saatine bakarak hadi bitse de gitsek tarzındakiler mi dersiniz, vallaha bilmem onu bunu ben uykumun bölündüğünü bilirim!!..
özgür bir ülkede bu tarz diktatörlüklerden kalma şekilci uygulamalar ciddi ciddi sarmıyor.
keşke aşağıya inseydim de gözleri önünde yürüseydim...
o değil de ilk entrydeki dizelerin sahibinin (haşim *-oğlu)** sizce de bir tesadüf mü?
(bkz: hahahaha)
9 kasım akşamı, tekel rakısı ve beyaz leblebimi alırım, atamızın en sevdiği şarkılar eşliğinde yapılan muhabbet ona olan en büyük saygıdır.
ben içerim arkadaş, ondan konuşurum, sonra geç olur ve yatarım.
sabah kalkamam, o güne has bişey değil, dedim ya ben içerim.
önemli olan o gün kime içtiğim. *