türk milletinin hiçbir baskı altında kalmadan hür iradesiyle gerçekleştirdiği, arabaların korna çalarak, vapurların düdük öttürerek katıldıkları hadisedir. dünya üzerinde eşi bulunmayan eylemler bütünüdür.
dünyada sadece türkiyede gerceklesen durum. dünyanin hicbir ülkesinde, hicbir kisi icin saygi durusu yapilmiyor. ulu önderin bize allahin bir lütfu oldugunun kanitidir bu.
her denk geldigim tüylerimi diken diken eden turistlerin aval aval saga sola bakmasina neden olan ve nedense grurumu oksayan hadise. beni her sene sereflendirmektedir.
aramızda hala onun değerini anlamamış soysuz köpeklerin varolduğunu gösteren olayların da beraberinde yaşanmasına, görülmesine neden olan saygı duruşudur.
10 kasım 2003 ankara necatibey caddesinde
- lan siren çalıyo dursana
- acelem var, ölmüşse ölmüş naaapıym yani ??
10 kasım 2005 okul bahçesi
- şimdi siren nerden çalacak ?
- karşıda ssk var ya, oradan çalacakmış
- niye,orda mı ölmüş ?
- hahhahaha,
bu gün aynı yer
- lan uykum da var, bu günü hatırlasam erkenden gelmezdim okula neyin
- he yaa....derste işlenmedi zaten
- lan ibnecan, şu dolmuşcuya söyle de kornaya bassın, bekleyemiycem şimdi şu sireni
- ahahhaha...havalı korna oluyomuş bir de
- dali dali dali....ahahahahahhaha
- puhahahahhahahah
elbette duyarlı her vatandaşın sinir katsayısını yükseltebilir bu tür olaylar...
ve bir kez daha farkedersiniz, bu gençliğin giderek kirlendiğini...
en azından olması gerekendir. neticesinde şovmen milletiz. Ne dediğini anlamasak da sevgimizi gösteririz. Keşke anlayarak da gösterebilsek.
Bir 10 Kasım da da sadece 1 dk. saygı duruşunda bulunmak dışında, o gününün tamamını ne dediğini, ne için yaptığını, neler yaptığını, neler beklediğini anlamaya ayırsak...
Belki o zaman anısına olan saygımızı tam anlamıyla ifade etmiş oluruz.
Bu arada sadece sokaktakiler değil, banka çalışanları da aynı davranışı sergiler...
yapılması gerekendir.
biz kendi bayrağımız altında özgürce yaşayalım diye ömrünü türk bağımsızlığına ve cumhuriyete adamış büyük önder mustafa kemal için azdır bile.
bu memleketi yoktan var eden ulu önder in aziz hatırasına yılda sadece bir dakikasını bile ayırmayan -ve gittikçe artan- güruhun gerçekleştirmekten kaçındığı eylem.
bu yapılan adı üzerinde Ata' ya saygı göstergesidir. bir dakika hareketsiz kalmakla hiç kimseden bir şey eksilmez. bu altmış dokuz yıldır bu şekilde yapılmıştır ve ayrı bir havası, anlamı vardır. orada önemli olan ne için yapıldığıdır. bu bir dakikalık duruş adı üzerinde saygı duruşudur. belki minnettarlığımızı belli etmek ve öyle büyük birinin yaşamıyor olmasının verdiği üzüntüyü gösterebilmektir. Şu da vardır ki O'nun saygı duruşunun yanında duaya da ihtiyacı vardır. saygımızı duruşla, sevgi ve teşekkürümüzü dua ile göstermek en mantıklısı olsa gerek.