sÂdece kısa dönemde yaptıklarıyla bile beşiktaş yönetimine az bile gelen bir mağlubiyetle sonlanmış maçtır. sivasspor iyi oynadı ve kazandı.
önce derbiye hazırlanmıyor da savaşa gidiyormuş gibi gaz ver medyaya. taraftarlara kin ve nefret pompala.
yedek kulübüsende oturtmak için yabancı futbolcu alıyormuşcasına her maç son dakikalarda oyuna giren yabancıların bu gidişâtına ses etme. normal karşıla.
maç oynansın, bobo karşı karşıyayken atamasın. sonra son dakikada hakem bir pozisyona faul desin düdük çalsın ama gürültü patırtısıyla meşur çarşı grubu sağolsun o düdük duyulmasın, bu pozisyondan tam 3 pozisyon sonra da gol olsun. ama ortada verilmiş bir karar gereği de gol sayılmasın.
bu doğruluk payını hiçe sayarak hakemin ebesini bellemeye çalış. bu ne biçim federasyon hakkımız yeniyor de. bağır çağır. tüm 90 dakikanın eksikliklerini bu pozisyonla geçiştirmeye çalış. ancak sezon başından beri neden bu takım 8 kişi savunma 2 kişi ileride oynuyor diye sorgulama, sorgulatma. üstüne bir de paf takımla çıkacağım de.
babanızın malı mı 104 yıllık kulüp acaba?
maç bitsin, önünde cehennemde geçecek bir şampiyonlar ligi maçı, arada 3-4 gün. sen sanki bu maç yokmuş gibi hâl derbiden bahset. oyuncularda konsantrasyon adına hiçbir şey bırakma. devamlı bir intikam lafından bahset. bu tamtamlarla ingiltere'ye uç. bizim okul takımının alabileceği bir skorla yurda geri dön. hatta "acımıyor avrupalı" diye de bir demeç var. neyine acıyacak lan? hakem acıdı 5 dakika uzatma olması gereken bir de penaltı verilmesi gereken maçı 90. dakikada bitirdi ya...eee...liverpool demesin mi şimdi bana averaj lâzım 10'a kadar giderdi bu maç diye. hayret yıldırım demirören'Den bir açıklama beklerdim dakika 85'de kornerimiz verilmedi bu hakemlerle buraya kadar diye 1 söz.
son olarak da şamar oğlanı bir ruhla yurda dön ve o da nesi sivasspor karşısında as takımın çıksın...
tükürdüğünüzü mü yaladınız? elinize ne geçti, asma kesme gürleme.
anaokulda okuyan komşunun oğlu dedi bana bunlar pafla çıkamaz atıyorlar diye, yoksa ben de tahmin etmezdim(!). kaynak sağlam oldu.
öncelikle, taraftarın görevini sonuna kadar yerine getirdiği maçtır.
"beşiktaş başkanı sözünü yemez", "yönetim istifa", "sinan engin istifa", "taraftar burada, paf takımı nerede", "fenerli futbolcu istemiyoruz" sloganları ile, gerçek beşiktaşlı duruşu nasıldır, cümle aleme göstermişlerdir. tükürdüğünü yalayan bir camia olmadığımızı göstermişlerdir, yönetimin -başta büyük başkan yıldo- artık bu saatten sonra o koltukta kalması çok daha vahim sonuçlar doğuracaktır. destek verilen tek kişi, ertuğrul sağlam olmuştur.
maça gelince, sivasspor'u tebrik etmek gerekiyor, çok iyi kontra atak organizasyonu yapıyorlar, mehmet yıldız sadece küçük takım yıldızı mı, yoksa büyük yıldız olabilecek mi bilemem ancak, beşiktaş'ı yıkan adamdı. topu her aldığında, ilk karşısına kim geldiyse, bu ilk karşılayan futbolcuları, neredeyse her defasında çalımlamıştır.
ibrahim üzülmez'in artık koşması, kıçını yırtması, taraftarın sabır taşının çatlamasına çare olmamıştır.
ali tandoğan, pas attıktan sonra bindirme yapmayı düşünemeyecek kadar zeki (!) futbolcu olduğunu bir kez daha gösterdi. pası atıyorsun, kanattan bindirme yap ki, pas verdiğin yetenekli adam -delgado, rico veya serdar- rakibi ekarte ettikten sonra, orta yapman için topu yine sana atsın, ancak nato kafa, nato mermer.
ricardinho ise, tam bir fiyasko, ertuğrul sağlam, toraman'ın kırmızısından sonra neden oyundan onu değil de, delgado'yu aldı anlamak mümkün değil.
bobo attığı gol dışında yine yoklardaydı...
higuain'e uzun bir paragraf ayırmak isterdik ancak, kelimeler kifayesiz kalıyor... ulan acı ama "hala" şüphelerim var ancak, kumaşı sağlam adamın belli... çok zeki futbolcu, sırtı rakip kaleye dönükken, kendisine atılan pası, yine pas olarak değerlendireceğini düşünüp, kademeye giren futbolcuları, kendi ekseninde 180 derece dönerek ekarte etmiştir defalarca... aldığı topu istisnalar dışında rakibe kaptırmaması gerçekten alkışlamaya değerdi. asisti çok iyiydi, koştu çırpındı, şut attı ancak mağlubiyete engel olamadı.
hakem konusuna gelince, maçta iyi niyetli uygulamalarda bulundu, ilk yarıdaki balili'nin cisse'ye orta saha yuvarlağındaki "sarı da verilebilir, kırmızı da verilebilir" şeklindeki bir tartışmaya mahal veren pozisyonda faul bile çalmayarak, balili'nin sertlikte kendine güvenmesine göz yummuştur. ancak, ikinci yarıda yine benzer pozisyonda balili'yi atmıştır.
akabinde, toraman'ın müdahalesi ile yerde kalan mehmet yıldız, takımına frikik kazandırmış, toraman bariz gol şansını engellemekten atılmaktan kurtulamamıştır. ilk sivas golü de zaten bu frikikte geldi, rüştü atış kullanılmadan defalarca "göremiyorum" demiştir, bu kameralara net şekilde yansımıştır ancak, barajın açıkta bıraktığı, kendisinin tutması gereken köşeden golü yemiştir.
toraman'ın müdahalesi bana göre faul ancak, sivas'ın ikinci golünde önceki, sivas ceza sahası çizgisinin 20 cm dışındaki pozisyon da, toraman'ın atıldığı pozisyonla aynı pozisyondu. fark, birinde mehmet yıldız'ın düşmesi, diğerinde bobo'nun sendeleyerek şutunu atması. eğer toraman'ın pozisyonu faulse, -ki bana göre faul ancak direkt kırmızıdan değil, ikinci sarıdan atılmalıydı keza, bana göre bariz gol pozisyonu değildi, rüştü kalesinden çıkmıştı ve topa yıldız'dan önce sahip olabilirdi- bu pozisyon da faul -ki bana göre faul, sivaslı oyuncunun bobo'nun sırtına, sağ kolu ile bir yüklenmesi var tam bobo topa vuracakken ve bobo'nun dengesiz vurduğu top kaleciye pas gibi bir sertlikte kaleye gitti-
yani diyebiliriz ki, bu pozisyonla maçın hakemi, skora tesir eden hata yapmıştır. fakat; sivas gerçekten çok iyi futbol oynamıştır, burada amaç sivas'ın galibiyetine gölge düşürmek değil, mükemmel bir kontra atak anlayışını sahada en muhteşem şekilde uyguladılar.
maçtan çıkarılması gereken sonuçlar; yönetim pazartesi yapacağı toplantıyla derhal görevini bırakmalıdır, sinan engin derhal görevi bırakmalıdır, ibrahim üzülmez her ne kadar kaptan da olsa, ilk 18'e alınıp, sadece büyüklük niyetine kulübede oturtulmalıdır. -bir nevi kadro dışı bırakmak- sadece koşmak, rakip futbolcuyu her defasında formasından çekmek beşiktaş'ta oynamaya yetiyorsa, iyi bir maratoncuya futbolcu lisansı alınarak, oynatılsın...
beşiktaş'ın lehine bedavadan penaltılar çalınacağı maç olacaktır. haluk ulusoy ve ekibince jimnastik kulübüne moral takviyesi yapılacaktır. (bkz: istihbarat)
edit: yanıldığım entrydir. beşiktaş'ın moral takviyesiyle bile amaç alabilecek rhunun kalmadığının göstergesi olmuş maçtır.
bejeke' nin dün akşam paf takımıyla uğradığı hezimetten sonra bir daha paf takımıyla çıkmayı düşünemediği ve tükürdüğünü yalayarak* vazgeçtiği bunun akabinde as takımıyla çıkmayı düşündüğü maç.
taraftarlar gole pek sevinmemiş, başta yıldırım demirören olmak üzere, sinan engin ve yönetimi istifaya çağırmıştır. ertuğrul sağlam'a ise sahip çıkıldı...
pascal nouma, ilhan mansız, maf gibi beşiktaş'ın sembol'leri lehine tezahürat yapılıp, sahada sadece dolaşan futbolculara tepki gösterilmiştir.
maçın taktik, teknik yorumunu yapmak dünyadaki en gereksiz eylemlerden 3'ü arasına girer. sivasspor'un atağı yok, beşiktaşımız iyi oynuyor ama tabii ki;
edit: teknik taktik yorum yapmayağım dedim ama, higuain daha önce de dediğim gibi çok yararlı olacak beşiktaşımıza. nobre'yle, burak'la harcadığımız zamanın yarısını şu adama harcarsak forvette sıkıntımız kalmaz.
