anderlecht maçı öncesi, adı batasıca roberto carloslu fenerbahçe için son derece hayırlı biten maçtır. çık bu takıma karşı bile maça tek forvet başla, sonra ancak iki üç maçlığına lütfedip sağ bekte oynattığın forvetin gelsin sana gol atsın. çok komik lan.
i.b.b'in eze eze aldığı maç, keşke benim gibi aziz yıldırım'da iddaa oynamis belediye lehihe, ganyan yuksekti, forvet alırdı kazandığı parayla..kim bilir belki ronaldo belki henry belki adriano olurdu..
Fenerbahcenin 15.08.2003 tarihindeki gibi (bkz: Fenerbahçe 0-3 istanbulspor) lige basladigi mac , bu dogrultuda Fenerbahce gene sampiyon olacak burda baskasinin gerdegine merakli arkadaslara kapak olacaktir .
bir daha o abuk sabuk turkuaz formanın giyilmemesine neden olacaksa gayet mutlu olacagım mactır. ulan hayatımda ilk defa bir fenerbahce maçı izlerken hic heyecanlanmadım bile, bu nasıl bir formadır arkadasım. birde karşı takımda sertan ile ilyas oynuyordu; delirmek işten degil.
fenerbahçe taraftarının büyük bölümünün takımı ıslıkladığı, bir bölümünün maç bitimine kadar desteklediği maçtır. ayrıca, fenerbahçe defansının bir halta yaramadığının ispatlandığı maçtır... ceza sahasına yapılan ortaların %90'ının istanbul büyükşehir belediyesporlu oyuncuların alması uzun boylu can arat'ın da 2. lige gönderilmesi ve orada tecrübe kazanması gerektiğini açığa çıkarmıştır... tümer'in kötü olması gerçeği, uğur boral'ın hazırlık maçı topçusu olması, carlos'un "nereden geldim ben buraya" havası, ali bilgin'in pas hatası konusundaki yüksek yüzdesi, ilhan parlak'ın olumlu işler yapması, zico'nun takım üzerinde herhangi olumlu bir müdahalede bulunmaması, takımın 2-0 geride olmasına rağmen ısrarla yan pas, geriye pas yapması diğer dikkat çeken noktalar... ortaya çıkan sonuç, sol kanat ümit özat, tuncay şanlı ikilisinin çok uzağında kalmıştır... serkan balcı ve mehmet yozgatlı gibi iki adamın gönderilmesi fenerbahçe'nin sağ kanadına indirilmiş en büyük darbedir... nobre'nin açığı hala doldurulamamıştır... appiah'ın yokluğu açıktır...
fenerbahçe'nin bir defans problemi vardır... eğer beşiktaşla arasında bir değerlendirme yaparsak, beşiktaş'ta stoperde toraman, zan, ibrahim kaş, yeri geldiğinde koray, yeni transfer diatta, hatta -maalesef- baki alternatifleri var... solda üzülmez, mehmet sedef, olmadı -maalesef- baki... sağda serdar kurtuluş, yeni transfer diatta, toraman, tandoğan alternatifleri var... ama lugano'nun yokluğunda can'dan başka adam yok... ve fenerbahçe en büyük açığına sağlam bir alternatif bulamamıştır... gökhan gönül ise istenilen kalitede midir? tartışılır...
yani transfer politikası baştan aşağı yanlıştır... fenerbahçe bu defans anlayışıyla şampiyonlar ligi'ne katılması halinde her maç gol yiyeceği de aşikardır... dikine oynayamayan orta sahasıyla da gol atması zordur...
gelelim galibe... hasagiç, 1-0'dan sonra tümer'in şutunu çıkararak, maçın kırılmasını engellemiştir... doğru müdahaleleri gözlerden kaçmamıştır... fenerbahçe'nin aksine çok iyi bir defans anlayışı vardır... adriano ve tjikuzu'nun dikine onama gayretleri, topu aldıkları anda ileriyi düşünmeleri fenerbahçe karşısındaki galibiyette önemli yer tutmaktadır... fenerbahçe %60 topa sahipken topu devamlı yan pas olarak kullanmasının aksine, bu iki futbolcuyla ve ilyasla belediyespor topu devamlı ileri gönderme amacındaydı... efe'nin bitmeyen enerjisi bir diğer not olarak düşünülebilir... sertan'ın mallıkları olmasa maçın 5-0'a gelemesi işten değildi...
genel bir yorum ise, bu senenin çıkış yapan takımının kayserispor'dan ziyade abdullah avcı'nın pozitif futbol oynayan i.b.b spor'unun yapması şaşırtıcı olmaz... bu takım bu futbolla diğer büyüklerin de canını yakabilir... ancak ben şahsen, diğer iki büyüğün defansının fenerbahçe defansı kadar kolay geçileceğine inanmıyorum...
ibb'nin fener'e top oynatmadığı maç olmuştur. fenerbahçe, taktiksel anlamda sahaya hiçbir şey koyamamış, kişisel becerilerle sonuca gitmeye çalışmıştır. şanssızlığın yanında ibb'nin takım olarak harikulade oynamasından mütevellit fenerbahçelilerin çok da kızmaması gerekir. sonuç olarak daha appiah, alex gibi önemli isimler takımdaki yerlerini alacaklardır. haa bir de allah roberto carlos'u başlarından eksik etmesin. amen.
yazımı burada sonlandırırken küçük bir anekdot da bırakmadan geçemeyeceğim. kameralar arif erdem'i gösterdiğinde yıllar sonra bile akıllara ilk gelen -ya da hadi, en azından benim aklıma- orta sahadan kendini yere atmaya başlayıp ceza sahası içerisinde slalomunu tamamlayan bir futbolcu gelmesi çok acı.
fenerbahçe'nin uzaktan trabzonspor gibi göründüğü maçtır, hoş oyunda trabzonspor'dan farklı bir görüntü yaşatmamıştır, hatta daha kötüsünü yansıtmıştır. büyükşehir belediye de aslanlar gibi topunu oynamış, tertemiz bir galibiyet almıştır. oyunun kontrolünü elinde tutup fenerbahçe'yi istedikleri şekilde oynattılar, doğru düzgün cezasahasına sokmadılar, doğru düzgün pozisyon bile vermediler, buna rağmen çok pozisyon buldular, ilk yarıda bulduklarını değerlendirince, ikinci yarıdakileri cömertçe harcadılar.
hocaları abdullah avcı'yı canı gönülden tebrik ederim. bir de hasagiç, tijikuzu' ve efe de mükemmel bir maç çıkardılar, diğer futbolcular da çok hırslıydı. helal olsun valla. bu senenin vesteli de onlar olacak gibi. sonları benzemese bari.
* fenerbahçe'nin avrupa maçları için tasarladığı turkuaz renkli formalarla çıktığı maçtır... keza anadolu takımı olan fenerbahçe'nin; avrupa'da, olimpiyat stadı'nda oynadığı maça bu formayla çıkması gayet doğaldır :)...
kaleci serdar da, sarı-beyaz çubuklu formalarla çıkmıştır... taraftar bu formalara pek sıcak bakmamıştı, belli ki, taraftarı ısındırmak için yapılmış bir hareketti ama, ilk maçta mağlubiyet alınca şimdi uğursuz sayılan bu formalar depolara kaldırılabilir...
sonuç olarak, fenerbahçe'nin maç fazlası ile sonunculuk koltuğuna oturduğu maçtır...
fenerbahçe taraftarlarının bittikten sonra "ulusoy istifa" şeklinde bağırmadıkları maçtır... keza, o sırada kendi futbolcularını protesto etmekle meşguldüler...
istanbul büyükşehir belediyespor harika bir maç çıkartmıştır. Abdullah avcı ve arif erdemi tebrik ediyorum
istanbul büyükşehir ilk 5 dakika bocaladı ancak daha sonra öyle bir top oynadı ki... Fenerbahçe topla daha çok oynayan taraftı ancak bu topla oynama kendi yarısahasından çıkabilmek içindi. Ayrıca bu maçta ilk defa seyrettiğim efede muhteşemdir özellikle fenerbahçe taraftarından dahi alkış aldığı pozisyonda. Kısaca fenerbahçe kötü oynamıştır çarşamba günü için hiçte iyi sinyaller vermemiştir.
fenerbahçe karşısında kapanılmadığı zaman iyi sonuç alınabileceğini ortaya çıkaran maç olmuştur. ibb 4 oyuncusuyla****sürekli önde baskı kurdu, alan daralttı ve fenerbahçe'yi geri ve yan paslara itti. deniz topu aldığında ileriye bakmamaya yemin etmiş gibiydi. oyun kurabilen 2 oyuncusu vardı zaten fenerbahçe'nin. tümer ve aurelio. bu ikiliye topu aldıkları anda baskı yapıldı ve fenerbahçe yarı sahasından çıkamadı. ibb bu kadrosuyla kapansaydı 3 yerdi fenerbahçe'den.
hazırlık maçlarında messi gibi oynayan uğur boral çok kötü oynadı. takımda sadece deivid bir şeyler yapmaya çalışıyordu. tek dikine oynayan deivid'di. kezman istekli olsa da top alamadı. roberto carlos hatasız oynadı. topu alıp ileriye her baktığında mal gibi duran takım arkadaşlarını gördü ne yapsın adamcağız? defansta can ve edu'nun uyumsuzlukları had safhadaydı. lugano'nun acilen takıma katılması şart.
önde baskı kuran, alan daraltan takımlara karşı uzun toplarla sonuca gidilmeye çalışılabilir. bi ara denedi fenerbahçe ama hava toplarını indirecek oyuncusu yoktu. ilhan ve kezman bu tipte santraforlar değiller. hava hakimiyeti olan santrafor şart fenerbahçe'ye. hatırlarsanız yine bir sezonun ilk maçında istanbulspor'dan 3 yemişti fenerbahçe. sonra şampiyon oldu. yani bu yenilgi fenerbahçe'nin hatalarını ortaya çıkarttığı için iyi bile olmuştur. erken teşhis ve tedbir iyidir. son olarak;
