Hangimiz Tek omzu yukarı aşağıya hareket ettirip sinyal verirmiş gibi, "banane banane" lafına karşılık olarak, annenin "eve gelince soracam sana" demesinden sonra ezilmişlik hissiyle rahat rahat oyuna dönebildik? Ya da bacaklarını kırarım senin lafıyla noktayı koyan anneye hangimiz karşı koyabildik?
Ayakların, kıça değe değe bakkala koşulmasına sebebiyet veren laftır "10 a kadar sayıyorum lafı".
istersen babanın izlediği mahalle maçında orta sahayı çalımlaya çalımlaya messi gibi gole git, ister mahallenin en güzel kızı yarışmasında seni seçsinler ne birincilik umrunda olur ne de gol!
Annenin belden aşağsına kadar balkondan sarkarak, "hadiiiii 10 a kadar sayıyorum 10 da burda ol" demesiyle gaza gelen ve bi koşu annenin istediği şeyi almaya giden bebedir bu. O 10 sayısı bakkal amcanın eve olan uzaklığına göre değişir. Değişmeyen tek şey,
işi tamamlayan bünyenin 6.kattan uzatılan sepete ekmekleri koyarken "tek rakibim elvan abeylegesse" surat ifadesi ve annenin suratında oluşan "aferin benim (gerzek) yavruma" ifadesir. işin ilginç olanı nasıl bir zaman ayarlamasıysa artık o sepetle ekmeğin buluştuğu anın sayısı hep aynıdır.
dokuz seksenbeşşşşş, dokuz doksannnn, dokuz doksanbeş, onnnnnn...
anne on dediğinde pancar gibi bir surat kanter içinde ekmeği sepete koyarken para üstünden ikiyüzellibini(o zaman baya bi paraydı)cebine indiren çocuktur.
meybuz parası.
-hadi oğlum uğraştırma. bak ona kadar sayacağım kaça kadar geleceksin bakalım
-tamam.
-biiiiirrrrrr, ikiiiiii
çocuk marketten döner.
-üüüççççç
-yine saymadın di mi.
en saf en temiz duygularla, o minicik adımlarıyla koşarak gidip gelmektir amacı, 10'a kadar ki gecen zaman da. içinde koçaman bir görev haline getirmiştir. onu başarmak onun için büyümenin anlamıdır belkide.
- 10'a kadar sayıyorum kim gidip gelecek ?
sorusu dudaklardan dökülmeden, parmağını gücü yettiği kadar havaya kaldırıp, beni seç beni seç bakışlarıyla ben bunu başarabilirim, belkide büyük adam olmussun demeyi duymak isteyendir.
bunu yapan çocuğu, aaaa 10'a kadar saymadan geldin sana bir ödül vereyim, demek abi ve ablaların görevidir.
+ oğlumm... koş içerden battaniyeyi getir.
- olmaz anne işim var.
+ ona kadar sayıyorum bakalım getirebilecek misin?
- yettim aneeeey!
+ kaç saniyede getirdim anne? (nefes nefese)
- saymadım ki!
+ çabuk geri ver o battaniyeyi.
'onnnnn!' dediğinizde o minik nefeslerini alıp alıp veren, görevini başarıp başaramadığını merak eden ve heyecandan parıldayan gözlerini gözlerinize diken küçük yeğeninizse bu bahsedilen çocuk; göğüs kafesinizden içeri sokmak istercesine sarılmak gerekir o'na, öpüp koklamak gerekir bu tatlılığı.