ebatlarının 2 euroya benzemesi sebebiyle, yurtdışındaki bilumum sigara, kahve ve çikolata otomatlarına atıp istediğini alır, üstüne para bile alırsın. **
en yakın arkadasınızla oturuyorsunuzdur ama canınız okadar sıkılırkı ne yapacagınızı,nereye gideceginizi bilemezsiniz.bide üzerine etrafınızdaki herkes dışarı cıkmıştır iyice sinirlenirsiniz ve çaresizce bi internet kafeye gidersiniz umutsuzca msn listenizdeki arkadaşlarınızla konusursunuz herkes mesguldur ama biri vardırki o herzaman sizinle dişarı cıkmaya hazırdır neredeyse.o kişiyi pek sevmezsiniz ama yapılıcak başka bişey kalmamıştır.sonunda buluşulacak yer belirlenir.internet kafeden çıkarken ücret verilir 75 kuruş.üzerine bide 25 kuruşunuz kalır karlısınızdır yani.parayı verdikten sonra arkadaşınızla gegik yaparsınız bide birgüzel.işte size 75 kuruşluk arkadaş....
misal, o 1 ytl sokakta, ışıklarda mendil satan, yara bandı satan, kalem satan çocuklardan birine verilir ve karşılığında sattığı nesneye şu an ihtiyaç duyulmadığı, şayet gerekirse, daha sonra alınabileceği anlatılır. çünkü o çocuklar-muhtemelen- zorla çalıştırılmakta ve akşamında sattıkları her şeyin hesabını vermektedirler, dahası belirli bir ciro yapana kadar da evlerine dönemeyenler vardır.
hem, sırf o çocuğun evine belki birkaç dakika erken gidecek olması, hem de çocuğun yüzündeki, belkide hayatında ilk defa birinin, ondan karşılık beklemeden bir şey veriyor olduğunu görmesinden kaynaklanan, sevinç, güven, güvensizlik, tedirginlik karışımı yüz ifadesi ile edeceği bir teşekkür, kişinin o an bir işe yaradığının kanıtıdır.
liraları burnun her iki tarafına koyup var gücünüzle sıkıyorsunuz. arada burnu bırakıyorsunuz. burun bu işleme dayanamayıp kırılıyor. (bkz: evde denemeyiniz)