ihracatin durma noktasina gelmesiyle esanlamli oldugunu bilmeyen , ithalatin ihracati gectigi zaman da ulkenin felakete dogru hizla yol aldigini bilmeyen , ekonomik bilgiden bihaber cahil cuheyla " gaf " i. kendilerine yigit bulut yaziyorum , gunde 2 kez izlesin.
-turk lirasinin di$ pazarda gereginden cok fazla deger kazanmasi,
-ihracat yapan $irketlerin de (ozellikle amerikan dolari bazinda yapanlar) rekabet guclerinin azalmasi (sonuc olarak ne kadar uygun fiyat, o kadar iyi rekabet gucu. cin vs. gibi ulkeler rekabet guclerini artirmak icin kurlarini du$uk tutmak adina ozel politikalar uygulamaktalar.),
-ithalat katlanarak artmasi ve uretimin zamanla azalarak kaybolmasi,
-ve sonuc olarak "yerli mali yurdum mali, herkes onu kullanmali" sozunu sadece "yerli mali haftasinda" kullandigimiz bir cumle olarak hatirlamak.
milyarlarca dolar dış ticaret açığı vermekte olan ülkemiz için felaket olarak değerlendirilebilecek durumdur. zaten aşırı değerli olan türk lirasının daha da değer kazanması, bunun sonucunda ise üretimin neredeyse tamamen durması, ithalatın, tüketimin patlaması demektir. üretmeden tüketmek ise ülke varlıklarını, dolayısıyla geleceği satmak ya da rehin vererek borç almakla mümkündür. bütün bunlar ortadayken, bazı kalın kafalılar ne yazık ki türk lirasının yabancı paralar karşısında değerli olmasını iyi bir durum sanmaktadır. asıl önemli sorun da budur; farkında olamamak...
öncü parametreye göre farklılık gösteren durumdur. yani enserten kura göre 1 dolar 1,30 ytl den 1 ytl düzeyine geriliyorsa ihracatı olumsuz etkiler. ancak hali hazırda 1 dolar 0,80 ytl olsa idi tam tersi etki yapacaktı.
nerede olduğuna değil nereden geldiğine bakılması gereken durumdur.
bununla birlikte cari dengeyi çok basit bir kur düzeyine bağlayıp bırakmak da saçma bir görüştür. yani sırf ihracatı arttırmak için dolar kuruna müdahale edip yüksek değerlemeye kalkmak da akıl karı bir davranış olamaz. yine cari açığın sadece kurdan kaynaklandığı öngörüsü de ağlak bir davranıştır. euro, dolar karşısında değer kazanırken euro kullanan avrupa ülkelerinin her birinin ihracat/ithalat kıskacı ithalat lehine açılması gerekirdi ki bu olan bir durum değildir. önemli olan istikrarlı bir dış satım politikasıdır, evet kur düzeyi oyunun gidişatını etkiler fakat oyunun kurallarını baştan koyar sahanın çizgilerini kendimiz çizersek böyle durumlar karşısında ağlar duruma düşmeyiz. son olarak gümrük birliği ülkelerine yapılan ihracatın uzun yıllardır dış satımda önemli bir yeri olduğu gerçeğini görürsek sadece dolardaki düşüşün cari açığı arttırdığı yalanını da yememiş oluruz. yine de:
sanırım bu durum ortaya çıktığında amerika bizimde kimyasal silah sakladığımız kanısına varır. mesela hijyen için kullandığımız deterjanları örnek gösterebilir.
