Hadi bu da benden buradaki yazarlara gelmesini istediğim bir soru. O tarihte 90'lar bitti diye çokça efkârlanıyor muydunuz? Ama zaman duruyor mu ki zaten?
milenyum mevzusu konuşulurken iyi olan, olağanüstü zamanlara yelken açılacağı hissi harikulade hissettiren zamanlardı.
bu tarihte her yer tatildi.
devreden gün ilkokulun son sınıfında olan bizler için heyecanla okula gidişi ifade etti.
neyse ki fazla sürmedi milenyuma girmenin kocaman bir fiyasko olduğunu kavramamız o çocuk kafamızda ve gönlümüzde.
meğer işler hepten boka saracakmış!
ne bilirdik...
Bir torba çekirdek alıp tiksinene kadar yediğimi hatırlıyorum. Milenyum da milenyum ne saçma şeydi ama çocukken insan bir hevesleniyor iyi bir şey olacak sanıyor.
2000 den sonra etrafta uçan arabalar ve iş gören robotlar göreceğimize emindik halbuki hollywood filmleri sayesinde.
sonra ne mi oldu?
sadece yeni çipli nüfus cüzdanı. hoş benimki hala pvc kaplı eskilerden.
1 ocak 2000 sabahı gece vardiyası bitişinde, alman super marketinin deposundan aldığımız yılbaşı partisinden artan şarapların birkaçını depo bekçisi adolf beye takdim ettikten sonra evin yolunu tutmuştum. Üç beş şey almadan geçirtmezdi bizi piç. Şikayet ederim, işten attırırım diye tehtit ederdi. istediğini alınca da bir keyiflenirdi sormayın. Öyle bir gülerdi ki erol taş yanında halt etmiş.
Lise son sınıftaydım. Milenyum lafı dolanıyordu ortada ve sobanın yanında televizyona bakıp mandalin soymuş olabilirim. Babam hayatta o zamanlar...
Milenyum lafının bana umut verdiğini hatırlıyorum. Sanki herşey güzel olacaktı. Ülke Avrupa birliğine girecekti. Belki paramız olacaktı. Sonra anladım ki, içi boş laflardan biriymiş. Ama umut olmadan hiçbir şey olmuyor.
iddia edildiği gibi teknoloji çökecek mi, bilgisayarlar kilitlenecek mi diye merak ediyordum. Yeni yıla da dansöz izleyerek girmiştik, çünkü o zamanlar gayet normal bir şeydi.