prodüksiyon da güçlü ise hakkatten güzel şakalar çıkabiliyor ortaya... iki yıl evvel gerçekleşen bizzat kıçımla güldüğüm bir şaka şöyleydi... otobüse binmek üzereyken her hallerinden üniversite öğrencisi oldukları belli olan üç arkadaş kafalarında gaz maskeleri ile otobüse bindiler... herkes salak salak bakarken bunlar çok doğal ve rahat bir şekilde muhabbetlerine sesli bir şekilde devam ediyorlardı... ama nasıl bir ciddiyetle... yaklaşık 10 dakika sonra otobüsü bir koku sardı ki sormayın... tahmin edebileceğiniz gibi osuruk bombasıydı bu... ama elemanların asıl bombası bundan sonra başladı... yaşlı teyzelerden birinin yanına usulca sokuldular... teyzeye bursa'daki radyoaktif santralde bir kaza olduğunu büyük bir patlama gerçekleştiğini ve niye evden gaz maskesi olmadan çıktığını sordular... sonra da maskelerini paylaşmayı teklif ettiler... her biri sırayla teyzeye 1-2 dakikalığına maskesini veriyor ve cidden de nefesini tutuyordu maskesiz olarak... teyzeye ve etraflarına toplanan herkese haberlerde santralin patladığını nasıl duymadıklarını ve evden çıkarken niye gaz maskelerini almadıklarını soruyorlardı... bu arada bende otobüsün camından kafamı çıkarmış halde kıçımla gülüyordum bu olanlara... bu olay yaklaşık 15 dakika falan sürdü... sonra biz birazdan ineceğiz teyze durağımıza geldik istersen sen de bizimle gel burda zehirlenme dediler... sonra da ilk durakta teyzeyle birlikte gözden kayboldular... ama otobüs şoförü niye otobüsü durdurmadı bütün uyarılara rağmen onu merak ediyorum ben asıl... şerefsiz şoför de gülüyordu katıla katıla... gençlerle anlaşmış mıydı hala kafamı kurcalar bu soru...
okullarda genelde sınıf tabelaları ya da öğrenciler yer değiştirir, çok komik olur, gül gül ölürsün yani... kimi zaman öğretmenlerin araba plakaları çıkartılır, üstüne satılık ilanı filan asılır; bunlar da çok komiktir. ama bugüne dek yapılmış en komik şaka birbirini ıslatma şakasıdır (!) bir de sabah yüzünü göz kalemiyle yapılmış sanat eseri halinde bulabilirsin, aynaya bakmadan evden çıkmayın...
tüm çalışma arkadaşlarımızla 1 gün işe gitmemeyi, genel müdüre bir şaka olarak(!) uygulamaya koyacağımız; bunu yapmamız halinde, yine şaka olarak(!) işten kovulacağımız gün.
hepimizin işte gergin olmasından dolayı, herkesin daha bu günden yarın şaka yapmamaları konusunda birbirini uyarmalarına sebebiyet vermiştir.
arkadaşım babası bodruma gitmiştir ve arkadaşıma yüklü bir miktarda para bırakmıştır bankaya yatırması için.1 nisan bayram arifesine gelmiştir bu arada.neyse kız gider bankaya parayı yatırır sonra eve gelip zıplamaya başlar.evdekiler garip bakışlarla kızı izlerler ama kız iplemez.sonra bi hışımla babasını arar.paraların sahte çıktığını,güvenliğin bunu tuttuğunu,karakolda götürdüklerini abartarak anlatmaya başlar.baba bodrumda deli olur.ertesi gün de bayramdır her yer kapalıdır nerden para bulacaktır kara kara düşünmeye başlar kızını nasıl kurtaracaktır.tam bu arada bizim hınzır kız 1 nisaaaaaaaaaannn diye bağırır.baba ise eşolueşşek der ve telefonu kapatır.
işin komik tarafı ise kızın sabah arayıp baba bugün 1 nisan hazır ol demesidir.*
bu arada zıplamasının nedeni nefes nefese kalmak öyle arayıp daha inandırıcı olmaktır.*
çoğunlukla yalan söyleyerek yapılan şaka çeşidi. hayır komik de değil, şaka dediğin muhatap olan kişiye güldürmeli, adama annen ölmüş abi deyip o ağlarken şaka lan şaka, eki eki diye gülen adamların şaka anlayışında problem var.
müslüman kişiler için bkz. : "insanları güldürmek için yalan söyleyenlere, yazıklar olsun!" [Ebu Davud] Hadis-i şerif
lisedeki bıyıklarını henüz kazıtmış eğitim hocasını 24 kişilik kız dolu bir sınıfın boyama bıyıklarla karşılaması. ancak hoca verdiği güzelim bir ayarla bizi boyayıp bırakmıştır.
h: evet arkadaşlar yoklamayı yapalım, seda x?
seda: seda yok hocca sedat var, bugün kızlar gelmedi *
h: hımmm demek kızlar gelmedi bugün, hepsini yok yazıyorum siz söylersiniz arkadaşlarınıza *
seda: ama nasıl ki... *
1564 yılında Fransakralı IX Charles, yıl başlangıcını Ocakayının birinci gününe aldı. Daha önce Avrupada yaygın olan yıl başlangıcı Mart25 idi. O zamanki iletişim şartlarında IX Charles 'in bu kararı fazla yayılamadı. Duyanlar ise protesto amacıyla eski adetlerine devam ettiler.1 Nisan da partiler düzenlediler. Diğerleri ise onları Nisan aptalları olarak nitelendirdiler.1 Nisan a bütün aptalların günü adını verdiler. Bu günde diğerlerine sürpriz hediyeler verdiler, yapılmayacak partilere davet ettiler, gerçek olmayan haberler ürettiler. Yıllar sonra Ocak ayının yılın ilk ayı olmasına alışılınca, Fransızlar 1 Nisan gününü kendi kültürlerinin parçası görerek devam ettirdiler. Oradan da bütün dünyaya yayıldı.