1 gün önceden rondolar ikiye ayrılır kremaları bozuk parayla sıyrılır her birinin* içine krema miktarı kadar diş macunu sıkılır 1 gün boyunca oda sıcaklığında bekletilir...
ertesi gün 1 nisandır...
elinizde o ayırdığınız tek normal rondo elinizde* sınıfa girersiniz* tahmin edildiği üzere üstünüze atlarlar 5 saniye içerisinde sadece kabı kalmıştır rondonun ha bu arada kapıyı açık bırakın mümkünse zira birazdan kaçmanız gerekecek...
tam olarak kaçma zamanını şöyle belirleyin: efendim tüm rondolar bittikten sonra 3 saniye kadar dikilin ki o yüz ifadelerini iyice hazmedin zevkini çıkarın sonra açık kapıdan fıyın...
bu sene dibine kadar yediğim şakalar da bu kategoriye girer sanırım.
efendim dün gece; işte 1 nisan olduktan sonra dedim ki duşa gireyim belki bugün bir hatun atarız eve (öyle de gündelik yaşıyorum sözlük, sokakta hoşuma giden bi hatun oluyorsa tutuyorum kolundan atıyorum eve) deyyu duşa girdim... şimdi sözlük biraz ek bilgi vermem gerekiyor; duşa girmeden önce boxerımı ve atletimi direkt yatağımın üstüne koyarım, havluyla gelip kurulandıktan sonra giyerim...
neyse duştan çıktım; odaya bi girdim; 110 kiloluk ev arkadaşım perdenin arkasına saklanmış. tabi belli oluyor ipne! dalga geçe geçe 'ulan o cüsseyle mi korkutacaksın beni. biraz daha orijinal şeyler düşün yahu' diye diye yolladım çocuğu odadan... tam boxerımı ve atletimi giydim, gardroptan eşofmanımı alacağım ki gardrop kendiliğinden açıldı '1 nisaaaaaaaaaaaan' diye... diğer ev arkadaşım saklanmış... gecenin yarısında 2 saat konuşamadım sözlük. bildiğin dilim tutuldu. ipnelerdeki orijinalliğe bak! saygıyla domaldım karşılarında sözlük, yapacak başka bir şey yoktu...
quizim vardı sözlük bu sabah. dersi 1. öğretimlerle alıyorum ama hep 2. öğretimlerle giriyorum. hoca da hiçbir şey demiyor. ders 10'da... 10'a 5 kala arkadaş aradı kalkamadım mı acaba diye ki ben de kahvaltı hazırlıyorum kendime, güzel bi kahvaltıdan sonra ders çalışayım da quizden yüksek alayım diye. dedim böyle böyle, o da hııı tamam o zaman dedi. 15-20 dakka sonra tam çayımı bardağıma koymuşken mesaj geldi; 2. öğretimle almıyormuş quize, 11'de yapacak. çabuk çık yetişirsin...
Sözlük, özene bezene sarılarını dağıtmadığım yumurtalı sucuğu, annemin itinayla tatlandırdığı yeşil zeytini (zeytinyağı+pulbiber+kekik karışımıyla) tam yağlı beyaz peyniri, yemyeşil domatesi, vişne reçelini masada bırakıp gittim sözlük. pipim şişmesin diye de yumurtanın sarısına ekmek bandım, bi parça da sucuk aldım... çayıma da dokunamdım, bastım çıktım okula... ara verdi kadın 11'e 10 kala... girdim içeri, gülüyor bizim tayfa bana... kadın quiz yapmayacağım demiş, vizede ek bir sorunuz olacak demiş... bunu da yedim sözlük... ağlayasım geldi valla... sizin gelmişinizi geçmişinizi skeyim dedim, ne götsünüz lan dedim, gülmeye devam ettiler... dışarı çıktım, sigara yaktım... indim eve sözlük tekrar... bizim ev tayfası, çarşambaları 1'e kadar yatan ev tayfası sucuğun kokusunu alınca kalkıp hazır masaya oturmuşlar sözlük... yemişler yumurtamı da...
şimdi odamın kapısını kilitledim, telefonlarımı kapattım sözlük... hatun da atamadım zaten eve...
öncelikli olarak öğretmen masansının üstüne streç film yayılır daha sonra evde yapılmış menemen buraya dökülür daha sonra hocanın gelmesi beklenir. hoca geldiğinde arkadaşlardan biri gösterilerek kustu hocam denir. hocanın birini çağırın temizlesin demesiyle gerek yok hocam biz hallederizdenilerek çantaki ekmekler çıkarılıp menemene bir güzel dalınır. hoca şoktan kurtulduğunda bir nisan olduğu söylenir fakat yinede müdür yardımcısı bi ziyaret edilir ve utanmuyonuz dimi eşşek kadar adamlarsınız nutku dinlenir.
Menemenli nisan 1 şakası;
Nisan 1 in gelip çatmasıyla birlikte bizde 3 arkadaş ile hem şaka hemde para kazanmak amaçlı bir şaka girişiminde bulunduk...
şaka aynen şöyledir:
efendim gecenin bir yarısı anamı güzel yatağından kaldırıp yumurtalı soğanlı menemen yaptırdım, anam benim o menemeni yiyeceğimi sanarak tekrar uyumaya gitti... menemeni siyah bir poşetin içine koyup poşetin ağzınıda sıkıca kapatıp, okul çantamın içine attım...
sabah gelip çatmıştı okula vardığımda herkese bilerek hasta numarası yaptım ''neyin var ne oldu?''diye soranlara ''karnım ağrıyor hastayım'' diye bir yalan söyledim ve derslere girdim öğle arası sınıftaki o yemek yeme hengamesinde ''yemeyin ulan midem bulanıyor'' diyerek poşetin çantamı açıp içine kusar gibi yaptım, sonrada kafamı çantanın içerisinden çıkartarak ağzımı filan sildim ve lavaboya gidiyorum dedim bu sırada sınıfta bulunan herkes -erkeklerde dahil- ''ayy iğrençsin, mide değil işkembe, git tuvalete kus...'' böyle cümleleri arkamda duydum... ben lavaboya gittikten sonra anlaştığım iki arkadaş birbirlerine ''ben acıktım ulan şu kustuğunu yerim'' diyerek girişir diğeride ''yiyemezsin ulan ye hadi 5 lira para vercem'' der sınıftaki kazlarında hemen bu olaya atlaması ile hemen bir iddia ortamı oluşur ve arkadaş kantinden kaptığı gramajı artırılmış somun ekmeği alıp masanın üstünde, sınıftakilerin gerçekten kustuğumu sandığı poşetteki menemeni yemeye başlar bütün herkes gözlerini kapatır ve bende lavabodan geldikten sonra somon ekmek ile menemene girişirim bunun ardından kısa günün karı olarak elimize 3 paket winston parası geçer...
bursada bir fabrikanın projesini, cücük kadar bir konteyner'da * çizerken ve o günün akşamında fabrika yetkilileri ile yemeğe çıkılma durumu varken annemin beni arayarak
-ben terminaldeyim hadi gel beni al *** , hafta sonu beni gezdir diye geldim diyerek * yüreğimin orta yerinden yarılmasına sebep olan şakadır.
ve de annemin 1 nisan yerine 31 mayısta yaparak beni daha bi sinir ettiği onun açısından güzel benim açımdan facia şakadır
(bkz: sinir krizi)
ayrıca başlığı "bir nişanda yapılmış en güzel şakalar" olarak ele aldığımızda, nişan sırasında müstakbel gelin adayı yerine, damadı bir başkasıyla nişanlandırmak ya da kızı vermekten son anda vazgeçmekte bu şakalardan sayılabilir.
1)uçan mürekkeple mahalledeki tüm berberlerin havlularının yanından geçmek tüm mahalleye kendini kovalatmak.
2)zemin katta bir dairede apartman boşluğuna bakan odası olan kuzenimi boşluğa torpil atarak uyandırmak.
3)bir arkadaşımın isteği üzerine şehirler arası tenha bir sapaktan arkadaşın kuzenini almaya gideceğim beni hiç görmedi 2 arkadaş siyahcam simsiyah bir frontera ciple gittim almaya bellerde silah herkeste sakal takım elbise kendi aramızda arapça konuşuyoz.sanki aynı anda orda bir mal teslim alacakmışız gibi bekliyoruz yaklaştık yanlarına*:
b:hadi verin paketleri..
k*:abi ne paketi!
arkamı döndüm arapça birşeyler söledim bunlar sinirli bir tavırla ellerini bellerine attılar.ben sakinleştirdim bunları tekrar döndüm kurbana
b:lan dalga mı geçiyonuz verin paketleri
k:abi paket yok.
b:ben anlamam bu saatte burda ne işiniz var abimiz bizden hesap sorar madem paket yok sizi götürecez.
k:abi valla bi değiliz.
b:beyler yakalayın!
neyse bunları yaka paça bağladık gözlerini falan örttük sonra arkadaşın evine kadar gözler bağlı geldiler sonra süpriiz deyip açtık gözlerini.
bir arkadaşa güzel bir program sayesinde inandırıcı bir mail adresinden "çalışmalarınızı takip ediyoruz. mit." gibisinden, tabi uzunca bir mail atmıştık, kimseye söylememesi konusunda da uyarmıştık, tabi çılgınlar gibi sevinip bize söylemişti. bize söylediğini mit'in haber alamayacağını düşünmüştü, e tabi doğru da düşünmüştü. sonra aynı adresten birilerine söylediği gerekçesiyle artık mit'e alınamayacağını bildiren bir mail atmıştık. sonrasında da kimse şaka olduğunu söylemeye cesaret edemedi, çünkü çok üzülmüştü.
eski firmada bilgi işlem departmanın da çalışılır ve firmaya bağlı bazı mağazalar mevcuttur, bizde onlara destek vermekteyizdir.
kurban olarak çorlu da bulunan mağaza personeli seçilmiştir.
ve plan yapılır.
mağazalarda kullanılan programa işin sakin olduğu bir saatte hata vermesi sağlanır sonrasın da mağaza aranıp sisteminiz de bir hata meydana geldiğini
görüyoruz kontrol eder misiniz denir, tabi bu arada hata mesajları tarafımızdan yazılmaktadır.
ve diyalog şu şekilde devam eder.
şakacı:murthy ve ortağı, kurban:mağaza personeli
şakacı: merhaba kurban hanım sisteminiz de bir arıza gözlemledik bi kontrol eder misiniz.
kurban: aa evet şakacı bey bizde ona bakıyorduk acaba neden oldu ki.
şakacı: kontrol ediyoruz ekranda yazan hatayı bize okur musunuz?
kurban: hemen okuyayım "hebele höbele read olmadı sistem büyük bir hatadan kurtarılmaya çalışlıyor" falan yazıyor şakacı bey, ay ne hatası oldu ki acab.*
şakacı: hemen bakıyoruz bir saniye lütfen... *
kurban: ay şakacı bey başka birşeyler yazıyor, sistemde sorun olmuş, 10 saniye içinde sistem bilgileri sıfırlanacak diyor. ayy ne diyor bu.
şakacı: tedirgin ve sorunun çok büyük olduğunu belli edicek şekilde telaşlı bir ifadeyle. ciddi misiniz? tam olarak ne yazıyor lütfen çabuk okuyun.
kurban: sistem silinecekmiş 10 saniye sonra, ay bütün bilgiler gidicek galiba... şakacı bey yardım edin lütfen.
şakacı: tamam lütfen sakin bize ekranda yazanları okuyun hızlı hızlı..
kurban: tamam tamam okuyorum ayyy off yaa. sistemde yaşanan arıza ana işlemciye zarar vermiş diyo, tüm bilgiler 5 sn içinde silinecekmiş. off yaa verileri kurtarmak için hemen ctrl+m tuşuna bazınız diyor.
şakacı: tamam kurban hanım hemen basın, orda söylenen tuşlara basın hemen.
kurban: tamam tamam hemen basıyorumm bastım şakacı bey. şimdide ctrl+y+p tuşlarına basın diyor.
şakacı: anladım hemen basın vakit kaybetmeyin.
kurban: off basıyorum bastım bastım. şimdi verileriniz kurtarılamadı terkrar deneyin diyor bunun için ctrl+shft+home+ü tuşlarına aynı anda basın diyor.
şakacı: evet hemen basın ama aynı anda.
kurban: off nasıl yapıcamki yaa, ** kızlar gelin sizde bir şeylere basın ya sistem gidiyor.*
şakacı: bastınız mı kurban hanım, şimdi ne yazıyor.
kurban: off evet bastık, şimdi geri sayım oluyor, bi saniye bişey daha yazdı, sistemin kurtarılması için son aşama ctrl+end+f1+p tuşlarına basın ve basmadan önce besmele çekin yazıyor. ne ne diyo bu ya.
o ana kadar gülmemek için zor dayanan biz sandalyelerden düşerek yarılırız ve tabi karşı tarafta durumu anlayıp gülmeye ve intikam yeminleri etmeye başlar.
