henüz gerçekleştirilememiş eylemdir, "demokratik açılım" projesini yöneten içişleri bakanı beşir atalay işçilerin bu demokratik hakkına henüz izin vermemiştir, ha "bunu yapan bakan demokratik açılım projesini nasıl yürütür" diye bir soru akla getirmiyor değil. terör örgütü yandaşları diledikleri gibi eylem yaparken işçilerin elinden bu haklarının engellenmesi nasıl bir demokrasi anlayışıdır acaba? yoksa demokrasi kılıcınız sadece işçilere mi çalışıyor?..
bir ülke, korumak için hizmet için uğruna kurulduğu vatandaşını bir şehrine sokmamak için onlara saldırıyor.
bir iktidar, bu çok katı dediği ve haklı olduğu anayasayı vatandaşına daha fazla özgürlük adı altında değiştirmeye çalıştığı vatandaşına kolluk gücü ile saldırıyor.
faşizm artık sokaklarımızda. direniş ise her zamanki onurunu taşıyor. akp iktidarın gitti takke göründü keli geçen seferki eylemdi bu sefer don gitti götünü de gördük. isyana ve direnişe karşı koyamayacaklarını bilen her satılmış, liberal, dönek, oportunist, bundan dersini alacaktır diye umuyoruz.
sözlük ahalisinin pek ilgisini çekmemiş eylemdir. tabii ilgilenilecek birçok konu varken ne gereği var.
neyse konunun özüne gelirsek, özlük hakları için eylem yapan tekel işçileri 1 nisan itibari ile ankara'ya bir günlük eylem yapmak içi gelmişlerdir.
lakin çok demokratik ve özgürlükçü hükümetimiz tarafından engellenmiştir, başkabakan şu sözleri söylemiştir tekel işçileri için; "bu adamların kimler olduğu belli, bunları destekleyenlerinde kimler olduğu belli, sizler medya olarak benden daha iyi bilmeniz lazım bunları. bakın ihracatın geçen seneden bugune ne kadar artığı belli, ülkemizin demokratik anayasa sürecinde olduğu belli, bu insanlar bunları baltalamak isteyen insanlardır."
yani türkçesi bu işin arkasında ergenekon var demeye kadar getirmiştir.
birincisi; ihracatın artması ile tekel işçilerinin eyleminin ne alakası var?
ikincisi; adamlar eylem yapmaya gelmiş, sen izin vermiyorsun, elinden geldiği oranda ankara'ya almamaya çalışıyorsun ve adamlara dayak attıyorsun. sonra da çıkıp demokratik ayanayasa diye bıla bıla yapıyorsun. yuhhhh.
üçüncüsü; arkasında kimler varsa, yüreğin varsa söyleyeceksin, tabii sonuçlarına katlanmakta var, sizlerin ne kadar demokratik olduğunu bu ülkenin sağ duyulu insanları biliyor, sizin zihniyetizin altında nelerin olduğunuda biliyor.
bu süreçte tekel işçilerini gözmezden gelen sözüm ona demokratik çevreler, birgün mutlaka tarih karşısında hesap verecektir.
akp tarzı demokrasinin nadir örneklerinden biriyle karşı karşıyayız, yine. siz gidin terör örgütü yandaşlarına, terör örgütü yöneticilerine demokratik özgürlükler sağlayın, işçi falan size ne diimi! vatandaşından korkan hükümet olur mu, anlaşılır gibi değil!..
polis 1 mayıs kutlamaları öncesinde antreman yapmaktadır, "f" tipi yapılanmanın mimarı içişleri bakanlığı, polisin antremanını değerlendirerek olası eksiklikleri giderilmesi yolunda önlem alacaktır, bu akp "demokrasisidir" standartlar pkklılara ayrı işçilere ayrı uygulanır...!
her gün biraz daha demokratikleşen ülkemdeki işçilerin devam eden hak arama mücadelerindeki son perdedir. demokratik ülkemin başbakanı tarafından ankaraya ülkeyi karıştırmak için geldikleri belirtilmiştir. başbakanımın dediğine göre çok şükür göstericiler arasında hiç tekel işçisi yokmuş, hepsi provakatör, hepsi pkk'lıymış.
neyse sonuçta bu provakatörler sabaha karşı ankara girişinde polisler tarafından otobüslerinden indirildiler, ama durmadılar ankara'nın göbeğine kızılay'a zor da olsa ulaştılar.
burada kendilerini coplu kalkanlı biber gazlı adamlar bekliyordu. gün boyu sürdü mücadele, anadolunun dört bir yanından gelen provakatörler orta yaşlıydı, coplara ve biber gazlarına fazla dayanamadılar. geri çekildiler. şu an kızılayda oturma eylemi yaptıkları söyleniyor.
bizim orta yaşlı amcalar, pardon başbakanım düzeltiyorum, orta yaşlı provakatörler şu anda da direnmeye devam ediyorlarmış. *
işsiz insanların olması, ülkenin son çeyrekte büyümesinin karşısına çıkılması vs gibi salakça yorumlarla karşısına çıkılmaya çlışılan direniş.
senin işsiz olmanın suçlusunu 5-6000 adet tekel işçisi olduğunu sanıyorsan senin bilakis kendinle ilgili çok çok büyük bir sorunun olmalı.
bol maklube ile beslenip burada iktidar yalakalığı yapan yavşak ftipi yeni neo demokratların, başörtüsü derken özgürlük demokrasi ve haklar laflarını ağzından düşürmeyen gerizekalıların bu işçilere karşı dün bugün ve yarın işlenecek suçların hepsinin suçortağı olduklarını bilmekte fayda var.
başbakana bakarsan 4000 kişi onu muhteşem icraatlerini baltalamak için toplanmış. 4000 ile baltalanacaksa zaten muhteşem değildir.
ona buna alet olan görünen amacın dışında siyasi iktidara karşı sadece kullanılan insanların eylem yapmaya çalışmasıdır.
demokrasi, hak arama mücadelesinin çok ötesinde bir harekettir. bugün kullanılacaklar yarın kimse seslerini duymazdan gelecektir. kullanıldıkları ile kalacaklardır.
başbakan ticaretten anlar, simit satmıştır, ülkerin ürünlerini satmıştır, "türkiyenin önemli değerlerini" babasının malı gibi satmıştır o ticaret adamıdır işçinin ve işçiliğin ne demek olduğunu bilmez...!
dün tümüne şahit olduğum eylem.
neymiş efenim, taş toplamışlar, polise saldırmaya hazırlanıyorlarmış.
yok öyle iş kardeşim.
davan ne olursa olsun polise attığın her taş müsait bir yerine girsin.
ha bir de şemmamme çalarken halay çektiklerinde bir anda durup "dtp önderimiz kahrolsun akp" demeleri yok mu..
topunuza koyim ibneler.
dtp lehine slogan atan herkese koyim.
edit: imla
edit2: o kadar çok polis yığmıştı ki oraya gökçek, savaş çıktı zannettim. ne iş?
