günlerin bugün getirdiği, baskı zulüm ve kandır
ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez
yepyeni bir hayat gelir, bizde ve her yerde
1 mayıs, 1 mayıs işçinin, emekçinin bayramı
devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı
yepyeni bir güneş doğar, dağların doruklarından
mutlu bir hayat filizlenir, kavganın ufuklarından
yurdumun mutlu günleri, mutlak gelen gündedir
1 mayıs, 1 mayıs işçinin emekçinin bayramı
devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı
ulusların gürleyen sesi, yeri göğü sarsıyor
halkların nasırlı yumruğu, balyoz gibi patlıyor
devrimin şanlı dalgası, dünyamızı kaplıyor
gün gelir, gün gelir zorbalar kalmaz gider
devrimin şanlı yolunda kül gibi savrulur gider
--spoiler--
Eylemin ilk dakikalarında polisin silahsız göstericilere açtığı ateş sonucu 3 kişi hayatını kaybedince, Kadıköy de büyük bir kitlesel isyan gerçekleşti.
--spoiler--
1 Mayıs, sınıfların ortadan kaldırıldığı, sömürünün, insanın insana kulluğunun yok edildiği, insanlığın kalıcı kurtuluşuna doğru ilerleyen tarihsel hareketinin bir günü olmalıdır. içi boşaltılmış, yozlaştırılmış bir festival değil.
Siradan bir gün olarak gözüksede, kapitalizm ve emekcinin esitligini simgeleyen tek gündür...
Ayrica politik cikarlar icin degil, insanlik ve esitlik hakkinda yürüyüslerin tasarlanmasindan yanayim...
Bunun sagcilik ve solculuklada alakasinin olmadiginida kisaca belirtelim...
hava döndü işçiden işçiden esiyor yel
dumanı dağıtacak yıldız-poyraz başladı
bahar yakın demek ki mevsim böyle kışladı
bu fırtına yarınki sütlimanlara bedel
hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel
tekliyor işte çağın çarkına okuyan çark
ve durdu muydu birgün bu kör, avara kasnak
bir zincir yitirenler bir dünya kazanacak
sen de o dünyadansın sınıfın bil safa gel
hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel
köylükler uykusunda döndü dönüyor sola
güne bakıyor bebek büyüyen yumruğuyla
başaklar göverdi bak başkoydular bu yola
şaltere uzanıyor allaha açılmış el
hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel
senlik-benlik bitip de kuruldu muydu bizlik
asgari ücret değil, hür ve günlük güneşlik
bir türkiye olacak aldığın son gündelik
halk kalacak geride bitince bu zalim sel
hava döndü,işçiden, işçiden esiyor yel
tarihle yürüyenler, tarihle adım adım
safları sıklaştırın tarihle hızlanalım
lakin hızlandık derken, kolu dağıtma sakın
başları bozuklar var şimdi bize tek engel
hava döndü, işçiden, işçiden esiyor yel
sen ki ferhatsın işçi günün senin gelecek
indir külüngün indir, del, şu karanlığı del
del ki dağlar ardından önümüzde bir çiçek
gibi açsın aydınlık tekmil olunca tünel
hava döndü işçiden, işçiden esiyor yel
ulkemizde ki kutlamalarla avrupadaki kutlamalar arasinda dunya kadar farkin goruldugu bayramdir. romanya`da daha cok bahar bayrami havasinda gecen 2 gun resmi tatil olan senliklerdir.
işçi ve emekçilerin bayramı. hakları yenilenlerin bayramı. ayda 400 milyona günde 12 saat çalışanların bayramı. acaba bu akşam çocuklarıma ekmek götürebilecek miyim kaygısı yaşayan fedakar babaların bayramı. çocukları okusun diye fabrika köşelerinde sürünen, terzilik yapan annelerin bayramı. kutlu olsun.
kktc icin tatil sebebidir. ve bir animi paylasmak isterimdir.
bugun cok sevgili siyasetten uzak olmasi gereken okulumun astigi bir ilanla beni sasirtan bayramdir. ilanda bir miting ve mitingteki butun bayraklarin uzeri kapatilmis. iste bu durumdan mutevellit, bende okulun ilgili kisimina neden diye sordugumda daha ilginc bir cevap almisimdir. cunku oradaki bayraklar rum ve yunan bayraklariymis. ulan bire utanmaz arlanmazlar, sen oyle bir mitingin fotografini nasil olupta bu sekilde kullanabiliyorsun diye adama sormazlar mi?? ha burasi kibris burada sorulmaz deselerde kalbim kadar temiz bir dilekce sayfasina bu aci sozlerimle il;gili makama gondermisimdir. birilerinin hala uykuda olmadigini gormelerini istemisimdir.
(bkz: bu da boyle bir animdir.)
saatlerin 00.00'ı göstermesinin ardından kısa bir süreliğine işi bırakıp kendimizi büyük bir gururla alkışlayarak başladığımız gün. bizim günümüz. kalbim meydanlarda atsa da katılamamak büyük bir üzüntü vermiştir. ilk defa bu kadar hissederek kutluyorum bu bayramı. emekçiliğin ne olduğunu, zorluklarını, ezilen işçileri görerek, bunları yaşayarak hemde. artık benim için 1 mayıs yalnizca sembolik değil. içim titreyerek, büyük bir gururla yaşıyorum.
sistemin çarkları altında ezilenlerin nasırlı yumruklarının, zorbaların üzerinde balyoz gibi patlaması dileğimle...
1 mayısın değil fikrine adını duymaya bile katlanamayan zihniyetin sadece üçüncü dünyta ülkelerine yakışan tahammülsüz bir şekilde sadece üçüncü dünya ülkelerinde kutlandığını iddia ettiği bayram.
ezilenin, emeği sömürülenin, çabalarının karşılığını alamayanların olduğu yerde kutlanmasından daha doğal birşey olmayan.
her emek sahibinin saygı duyup desteklemesi gereken, zaten öyle olsaydı "hem iş güç sahibi hem de güçlü" olabileceğimizi anlamayanlara inat sadece sadece "geri kalmış, itilmiş" 3. dünyanın bayramı.
1 mayıs
yaşım yirmi,
lenin sağ.
bir tek kızıl meydan
150 milyon insan.
35 yıl geçti aradan,
yaşım yine 20,
lenin yine sağ,
kızıl meydanlarda
1 milyar insan!
günümüzde kendini bilmez provokatorlerden dolayı ilk duyulduğunda akla işçi bayramı olarak gelmeyen bayramdır.amerika'da bir inşaatta işçilerin başlattığı bir eylemle günümüze kadar gelmiş olan bayramdır.işçilerin emekçilerin bayramıdır.
emek hareketinin reel sosyalizmle birlikte gerilemesi ve sermayenin azgın saldırılarının yoğunlaşması, sermayeye karşı hareketleri ve tepkileri kapitalizmin başlangıç noktasındaki tepkilere kadar indirgedi. zamanının makina kırıclarının yerini bugün küreselleşme karşıtı hareketler yer aldı. halbuki bir amaca yönelik olmayan bu şiddet( şddet etki-tepki olayının zaruri neticesi olarak okunulursa daha doğru olur) harekete ciddi zararlar veriyor ve toparlanma sürecini geçiktiriyor.
türkiye'ye gelicek olursak bu tar bir hareketin olduğunu kabullenmek zorundayız; fakat 1 mayıslarda yaşananlar bunun biraz daha dışında tutulmalı. 1 mayıs türkiye'de ciddi bir korku unsuru olarak bulunuyor. geçen sene yaşananlar herhalde provakatörlükle açıklanması açıkçası haksızlıktır. açıkcası maalesef tek taraflı suçlu vardır ve o şuçta; 1 mayısların toplu bir şekilde kutlanmasının yasağıdır.
buradan yola çıkacak olursak hareketlerin hatalarını daha iyi anlayabiliriz. toplum bir emek hareketinin olmaması gereksiz makina kırıcılığına yol açıyor. fakat ülke şartlarını es geçmeden yargılamak vicdanlı yüreklerin boynunun borcudur.
işçi bayramı olmasına rağmen, pkk sempatizanlarının özgürlük ve insan haklarını kendilerine kalkan edinip olaylar çıkardığı, polise zor anlar yaşattığı gün.
(bkz: insan hakları)
(bkz: özgürlük)
istanbul valisi Muammer Güler'in kutlamaların Taksim Meydanında yapılamayacağını ilan ettiği işçi ve emekçi bayramıdır . Napolyon dönemindeki vali Haussmann'ı kendisine örnek almış gözüken total faşistin gerekçesi ise çok ilginç . Taksim meydanı toplantı ve yürüyüşler için kabul edilen yerlerden değildir . O zaman yılbaşı günü , maç sonrası eline bayrağını , birasını alan insanlar acaba Taksim değil de nerede toplanıyor , yürüyor düşünmek lazım . Bu çifte standardın arkasında elbette küçük-burjuva oligarşisinin emek düşmanı ve sendika-örgüt karşıtı faşizan tutumu vardır . Ancak sokaklar devrimcilerin özgürleştikleri alanlardır ve tüm işçiler , emekçiler faşist oligarşinin coplarına , biber gazlarına maruz kalsalar bile ağzından salya fışkıran faşist oligarşiye karşı tek bir yumruk olacak ve Taksim'in göbeğinde bağıracaktır . Faşizme karşı omuz omuza yoldaşlar ! Taksimdeyiz!
Vali Muammer'e Vali Haussmann'ın stratejilerini de önermeden edemeyeceğim ; sokakları da uzun ve geniş hale getirin ki barikatlarda kaybolup gitmesin piyon olarak kullandığınız robocoplarınız .