istanbul'un her noktadan trafik alan ve ulaşımı belkide en kolay olan taksime gelecek olan eylemci, tabiki de beykoza sallıyorum gelecek olan eylemciden fazla olacaktır dimi?
sonra taksimde eylem yapıldığı sırada, eylemin amacı bilinçsiz kitleye daha da vurgulanabilir, çünkü taksim gerekirse eylem olsun yine de her daim kitlelerin buluşacağı noktalardan birisidir. yan taraflarında savaş olsa, yine de taksimde işine gücüne giden insanlar olacaktır, o yüzden eylem yapmanın amacına uyan simgesel bir noktadır taksim...
haa zaten bir tek eylemci böyle düşünmüyor, devlet de bu ulaşım kolaylığının vs. farkında, o yüzden taksime doğru gidebilmek için kullanılan tramvay ve kabataş füniküleri seferleri iptal olmuştu, yani taksim'in ulaşım damarları kesilmeye çalışılarak taksim'in cazipliği azaltılmaya çalışılmıştı... bu da ayrı bir konu, teorimi destekleyen...
ne bekleniyor anlayamadım. kuzu kuzu bir sendikalizm mi? 32. günde izledim demin, hak iş, türk iş nasıl bakıyor olaya. aslında şunu diyeyim, gözlüklü ve bıyıklı olanların akp ye çalıştıklarını hemen anladım, lafları daha söylemeden aslında.
sendikalizm devlete, sermayeye önem vermez. emeğe önem verir. boşbakanımız nasıl paranın dini imanı yok diyorsa, emeğin de dini imanı milleti yoktur. bu da böyle biline. sendikalizm bir siyaset aracıdır. akp nin yardakçısı, işçi savunucu olamaz. bu, mana anlamında imkanlı değildir. o yüzden uzlaşma yok. taksimde inat devam etmelidir. izin verilirse, gün gele ki verildi, o zaman beklediğimiz uzlaşıya siz bir adım atmış olacaksınız ey akp. uzlaşma için adım atması gerekenler, emekçiler değildir.
öncelikle sapla samanı ayırırken, türban eylemlerinde yükselen "ya allah bismillah allahu ekber" nidalarını, açılan şeriat bayraklarını göremeyenlere işte pirinç işte taş ayıkla bakalım bu sorunsalı duruşuyla yaklaşıyoruz. ayrıca hocanın camide olduğunu belirtip, 1 dak. taksimde soyunma eylemine davet etmeye yönlendiren başlık ile kırmızı noktalıyoruz.