1 Mayıs'ın ilk olarak abd'de kutlandigini bilmeyip eylemde "kahrolsun amerika" deyip eve dönerken mcdonal's a ugrayacak ögrencidir.
oysa 3 mayıs'da ki türk tarihcisi nihal atsız'in tek basina sovyet köpekleriyle yaptigi mücadeleyi bilse cok sey degisecek.
türkiye'de "Türk milliyetçiliği"nin Alman faşizmiyle aynı düzeyde tutulmasından başka bir şey değildir.
"Bize milliyetçi derler. Ama, biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir."
"Biz doğrudan doğruya millet severiz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun fertleri ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur."
"Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim. Türk birliğinin, bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk birliğiyle açacaktır. Dünya sükununu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türk'ün varlığı bu köhne aleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek, o zaman görülecek."
Bunlar atatürk'ün sözleri.
Türk milliyetçiliği'nin görüldüğü üzeri faşizmle uzaktan yakından hiç bir bağlantısı yoktur. 1 mayısı kutlayıp 3 mayısı reddeden kutlamayan kişi; kendi benliğine, kökenine, "Türklüğüne" bir göz atması gerekmektedir.
kendi mensub olduğu etnik kimliğini milli kimliğini iplemeyen özenti gençliktir.türk genci diyemeyiz
zira türk değillerdir.türklük ırk açısından önemli değildir türklüğün bilincine varmak önemlidir.
"ırkçılık - Turancılık davasının gerekçelerinden biri olarak gösterilen Hüseyin Nihal Atsız - Sabahattin Ali davasının 3 Mayıs 1944 tarihli duruşmasından sonra yaşanan "Ankara Nümayışı"'nı anmak amacıyla, ilk defa 3 Mayıs 1945 tarihinde Tophane Askerî hapishanesinde Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Nejdet Sançar ve Reha Oğuz Türkkan başta olmak üzere 10 mahkûm tarafından kutlanmıştır. Daha sonraki senelerde de devam eden toplantılar Türkçülük Günü (Bayramı) adını almıştır" .
görüldüğü üzere, 3 mayıs, safiyane bir türk günü değil, siyasi bir düşüncenin günüdür. türk gençleri her türlü siyasi görüşe sahip olduklarından, isteyen türk gençleri 1 mayısı, isteyen türk gençleri de 3 mayısı kutlayabilir. hiç kimseye de neden onu kutluyorsun da, bunu kutlamıyorsun denilemez.
her türk'üm diyene faşist diyen arkadaşlarının, kendisini de faşist olarak yaftalayacağını bildiği için kimliğini unutmayı tercih eden ve bu sebeple atalarına ihanet eden gençtir.
şöyle bir silkinip kendine gelmesini tavsiye ediyoruz.