Bu 1 Mayıs ta eylem yapmak yasaktı. Neden mi yasaktı çünkü halkın eylem bilincini direnme gücünü kırmaya çalışıyorlar. Çünkü taksim meydanı sıradan bir meydan değildir. Orada halkın hafızasında oluşan bir dirinme gücü vardır.
geçende face de bir paylaşıma not düşerek meseleye bakışımı anlatmaya çalışmıştım. o' günleri yaşayan; o' gün 1977 de bir t.k.p. li olarak taksimde bulunmuş arkadaşınız olarak, söz konusu paylaşıma dair notu sizinle de paylaşıyorum.
kazancı yokuşunda bir fotoğraf eşliğinde şöyle diyordu;
bir paylaşımda deniyor ki;
"Neden mi Taksim ?
Bu fotoğrafa iyi bakın.. içiniz dayanabilirse tabi.
1 Mayıs 1977 Taksim Meydanı Kazancı Yokuşu..
Şimdi anladınız mı neden hükümetin istediği yere gitmiyoruz..
Neden ısrarla Taksim diyoruz..."
ben diyorum ki;
sınıf mücadelesi dramatik, trajik değil; şedittir. yine sınıf mücadelesi inat değil, iktidar mücadelesidir. o gün (1mayıs '77), sadece 1 mayıs değildi, adeta bir meydan muharebesi. o günün manası, siyasi muhtevasında saklıdır. öncü siyasi parti T.K.P nin alanları doldururken ki hedeflerinden uzaklaşan adeta kör bir inat ile o günü mukayeseleştirmek; iktidar çığlığı ile toprağa düşen o' güzel insanlara, avangart metalürji emekçilerinin inadına haksızlık olur.
o gün alan 1 mayıs alanı ilan edilmişti, ama unutmayın ki, siyasi öncü hareket 1979 1 mayısı izmirde karşılamıştı. bu taktik kavrayışı tartışmaya açıyorsanız, o zaman bunu dile getirin.
T.K.P. 1 mayıs 1979'u izmirde karşılarken hata mı yapmıştı?
1 mayıs, emeğin özgürlük mücadelesinde bir dönemeç. hatıra. bu vesileyle 1 mayıs günü dünya emekçileri, emeğin "iş ekmek hürriyet" mücadelesine destek veren insan kalabalıkları alanlarda toplaşır; demokrasiye, kardeşliğe vurgu yapar; sömürüye hayır sloganını yükseltir; bu mücadele uğruna can vermiş "yoldaş"larını anar.
1 mayıs, emeğin özgürlük mücadele günü, en kalabalık emekçi ve dostlarının kalabalık katılımıyla 1976 yılında ilk defa alanlara çıktı.
1976 da kalabalıklar cesur ama ürkektiler. 1977 1 mayısında kalabalıklar, daha çok kalabalık; kabına sığmaz ve azimliydiler.
1977 1 mayısında türkiye emekçileri, emekçi dostları, başta sovyetler birliği olmak üzere, dünya sosyalist hareketinin dostluk ve dayanışma rüzgarını arkasına alarak alanlardaydı. egemen gizli açık güçleri; bu hareket önlenemezse, değil taksimi ülkeyi kendilerine dar edeceğini fark ettiler. pusuya yattılar. kalabalıkların üzerine ateş ve panzerle saldırdılar. özel harekatın yabancı servislerle el ele planlayıp, gerçekleştirdiği katliam, "sol içi" kavga bahanesiyle örtülmeye çalışıldı.
oyunun ikinci perdesi, C.H.P. eliyle D.i.S.K operasyonu olmuş; T.K.P kadroları yönetimden tasfiyeyle, zamanın en kalabalık sendikası Genel iş ileri gelenleri disk yönetimine getirilmiştir.
1978 1 mayısı belki yine kalabalık, ama buruk kutlanmıştır. 1977 taksim katliiamında kürsüyü canı pahasına, cesurca savunan ve kalabalıkların paniğini önleyen, T.K.P. merkez yürütme üyesi Sıtkı Coşkun, kürsüde değil ama kalabalıkların arasında.
1979 1 mayısı istanbulda kalabalıklarla kutlanamadı. T.K.P. izmirde, T.i.P. istanbukda hamle yaptı. ama olan olmuştu, emekçi dostluğu arasına nifak tohumları ekilmişti bir kere.
evet egemenler, muzafferdi. zaferlerini 12 eylülle taçlandırdılar.
sonraki yıllar, 1 mayıs kutlamaları taksimde köşe kapmaca.
sanki 1 mayıs manası gitmiş, yerini taksimde olmak fikri yer etmişti.
1 mayıs 2014 yaklaşıyor.
meselenin özü değişmiş değil. adeta; ya taksim ya ölüm değil de; ya taksim ya Gaz kıskacında muamma.
taksime çıkmak, 1976-1977 kalabalıklarının ne niceliğini ne niteliğini geriye getirebilir.
yarın yönetim, buyurun taksime çıkın dese ne olacak? 1977lerin azim ve kararlılık ruhu geri mi gelecek?
yarın, taksim değil de misal yeni kapıda 2 değil, 3 milyonu aşan kalabalıklarla, işçi sınıfının sömürüye direnci alanda kulakları sağır edebilse, amaç yerine gelmiş olamaz mı?
1 mayıs, müsamere günü değil.
saygılarımla.