Hiçkimseyi, en çok da dincişeriatçıyobazarapözentisibedeviyalakası olanları ilgilendirmeyen durumdur. ibadet bireysel kurtuluş yoludur, tek tek kişileri ilgilendirir; siyasi tavır -öyle ya da böyle- toplumsal kurtuluş yoludur, kitleleri ilgilendirir.
Bu noktadan hareketle, " kendini bireysel kurtuluşlarına adayan koyunların 1 mayıs 1977'de yapılan katliama ve genel olarak işçi emekçi sömürüsüne duyarsız kalıp hafife alıyor, hatta 1 mayıs duruşunu karalamaya çalışıyor olması" türünden bir başlık, karalama tahtası olmak yerine daha manalı konuların anlatıldığı bir başlık olacaktır.
1 mayıs'ı kutlayan kardeşlerinin cennete gitmesini, hidayet sahibi olmasını isteyen böyle olmayacağını görünce din kardeşi için samimi bir şekilde üzülen ve hatta gözyaşı döken mütedeyyin kardeşlerin kafasına taktığı sorundur. belki kutlama yapan arkadaşlar yaşadıkları dünyayı cennet eylemeye çalışıyordur.
yalan olduğunu günümün yayın akışını vererek kanıtlayabilirim: biz cumadan çıkıp hoca da dahil hep beraber mitinge katıldık ve bayramımızı kutladık. hoca en son, hayırlara vesile olması dileklerimle deyip hepimizi dağıttı. el ele tutuşarak kolumuzun altındaki içkilerle sahil yolunu tuttuk. böylede çeşitli, kültürel, görevini yapan akıllı uslu bir işçi olmayı kendime şiar edindim.
ayrıca bence cuma günlerini de tatil etmeliyiz, hadi bakalım! bi de aslında salı sallanır derler ya hani ben de de tam olarak öyle oluyor. diyorum ki acaba salı da mı tatil olsa!
tüm 1 mayısçıları 1 mayıs ta atm parçalayan gösterici gibi arıza zannetmekle, kişiyi derin buhranlara sürükleyen durumdur. tek dileğimiz sözlük yazarlarıyla sınırlı kalması, 1 mayısçıların aklını çelmemiş olması.
camicek sizleri taksim meydanına bekliyoruz,şerbetleriniz bizden, nitelik falanda aramıyoruz, nicelik olarak çok görünmemize hizmet edin yeter, ama elbette hoca molotof sallama deneyimi yaşamak isterse tüm molotoflar onun köpeği olsun...düşüncesini akla getiren durum.
polemik yaratan basliklar silsilesinden bir baslik. bazen, dalgaya düsüp bu basliklara atliyor, yaziyor ciziyor, aslinda bosuna nefes -pardon- mürekkep tüketiyoruz, klavye eskitiyoruz. kendime habire bu böyle din, politika tartismalarina girme bak ne güzel sirin baba olmustun, düsersin nihilist´lige aklin basina gelir, diyorum, sonra gene böyle ayartan bir baslik görüyor, gene davraniyorum.
bak bu sefer de davrandim, ama akillilik ediyor ve basligin icerigiyle ilgili satasma unsuru tasiyacak tek kelime yazmiyorum.
hadi gene de birsey yazayim : biz, deliler gibi "nasil birbirimizle kavga ederiz, nasil birbirimizi kirariz,nasil bizim onlardan daha üstün oldugumuz onlara gösteririz " düsüncesinin pesinde kosarak, buyuz, su an oldugumuz seyiz. batiy´sa "onlarla nasil kavga etmem, nasil onlari da kendi yanima toplar bir is ceviririm, nasil onlarla baris kurar sehirlerimizin yakilmamasini saglarim, nasil baris´i dinamitleyen hareketlerden kacinirim" in pesinde kosar. biz bence birbirimizi yemeyi biraksak, aslinda gücümüz cok büyük de, kendi kendimizin pimini cekiyor, patlayinca da "aaaa patladi" diyoruz... karsi taraf belki de bu tarafin bir zenginligidir. belki iki tarafinda birbirinden ögrenebilecegi birseyler vardir. öyle en dogru benim, benim dedigim hepinizin dedigini döver, seklinde olmaz o isler. ama yapiyoruz iste öyle, ben de yapiyorum, herkes yapiyor... aslinda aptallik tabii...
bak bu sondu bir daha politik icerikli yazi yazmayacagim.