anlam veremediğim 1 mayıs taşkınlıklarının bir örneği.
ulan derdiniz ne sizin?
gitseniz sorsanız, eminimki orda neden bulunduğunu dahi tam kavrayamamış sünepe beyinler bulabilirsiniz.
bu arkadaşlarıda yönlendiren provokatorler de işlerini mükemmel yapınca, al sana 1 mayıs kutlamalarında atm parçalayan öğrenci haber başlığı.
medyayada kızmamak elde değil, malesef bu olaylardan rant sağlama peşindeler. en ufak bir olayda bir bakıyorsun göstericiden çok basın mensubu. üzerine çok fazla gidilen bir şey, herzaman aksi istikamette döner ve nitekim burdada bunu görüyoruz daha doğrusu görüyorum.
amerika'ya ölümüne karşı olan aynı zamanda amerika menşeili bir günü bu kadar benimseyen emperyalizm karşıtlarının olayı başka yönlere taşıyarak savunduğu kişidir.
farklı bakış açısı : amerika dünya da sömürülen işçilerin olduğunu, bunların ayaklanmaları gerektiğini söyledi amacı ülkelerin iç huzurunu bozmaktı. ve emperyalist yalakaları da buna inanarak bu günü herşeye saldırarak kutlamaya başladılar. yoksa araba yakmadan da grev yoluyla tüm bunlar çözülebilirdi. düşünsenize bütün işçilerin greve gittiğini. bence polis taşlamaktan daha büyük etkisi olurdu kapitalist sermaye sahiplerine. amaç polis taşlamak, zarar vermek olunca bunlar gereksiz ayrıntılar olarak kalır tabii.
1977'deki olaylara gönderme yapılarak içindeki kin ve nefretin asla meşrulaştırılamayacağı insanımsıdır.
1977 mitinginde binalardan ateş açılmasaydı bile yine de kan dökülmesinin neredeyse kaçınılmaz olduğunun canlı tanıklığı için:
gereksiz ve olmaması gerken yasaklar her zaman beraberinde tepki getirir, kimi yerlerde bu tepki şiddete kanlize olur ki topluluk psikolojisinde en sık rastlanandır kimi yerlerde de alkışla dile getirilir..şimdi benim sevgili toy yeni yetmecim, sözüm sana iyi dinle :
bütün dünyada işçilerin en doğal hakları olan işçi bayramı günü yani bir mayıs tatildir, hem de nerden baksan bir asırdır böyledir..sen bu hakkı ne zaman verdin bu emekçilere??? neyse geçtik...
peki bu 1 mayıs günü kamu ya da özel mülkiyete zarar verme ne zamandan beri var biliyor musun?? yok yok, düşünme sen ben senin yerine zaten düşünüyorum..1977 mayısından itibaren..77 mayısından önce bir mayıs işçi bayramı gayet neşeli ve coşkulu bir biçimde yani adının gerektiği gibi bayram olarak kutlanıyordu..peki noldu 77 de ?? 33 tane devrimci devlet içerisinde oluşturulan gladyo tarafından katledildi..hmmm!! bunu senin anlaman için biraz açalım..sen düşün ki yeni yetmecim o tarihte amcan dayın ya da yakın bir akraban katledildi...heh simdi bak biraz kavramaya başladın..devrimciler için ölen 33 insanın her biri bir amca, dayı veya kardeşti..bu devlet bu katliamı gerçekleştirenlerden birini bile, evet birini bile bulamayıp üstüne sorumluluğu devrimcilere yükleyerek meydanları bizlere kapatmıştır..
şimdi bir de şu açıdan bakalım..banka atm leri...evet düz bakış açısından bakarsan yanlış ki gerçekten yanlış ama sermaye ilişkilerini bilen biri için bu davranış tamamen içgüdüseldir..77 de katledilen devrimcilerin katilleri, 80 darbesini hazırlama amaçlı alt yapı çalışmalarının bir eseridir ve bu darbe bilindiği üzere abd tarafından, küresel sermayenin türkiyede daha rahat bir ortam bulabilmesi için yapılmıştır..bir çok nedeni de yok değildir ayrı bir tartışma konusu..ama para akışının kontrolu aşamasında bankalar direk bire bir abd hegomanyası altında kalmışlardır..yani bir nevi 77 yılında katledilen devrimcilerin kan izleri devletin gömleğinde hala durduğu gibi bankaların da üzerinde durmaktadır...
böyle peşin yargılamaları; taksimin bir mayıs için bütün emekçilere serbest olduğu halde yine atm yağmalarının gerçekleşmesi sonucunda haklı bulabilirim..ama durum bundan çoook ama çok uzakta...destekliyor veya tasvip ediyor değilim tabiki bunları, ama devrimci ruhu taşıyan insanların da tutkularına yenik düşebileceklerini unutmamak gerekir..lakin devlet tarafından katledilen insanları, kendi akrabalarınız olarak biraz olsun moda deyimiyle empati kurarak görebilirseniz en azından bu kanları kaynayan gençlerin hırs ve isteklerini anlayabilirsiniz diye ümit ediyorum...
bunlar tabi ki atm parçalamayı meşru kılmaz ancak, ev sahibinin asıl suçlu olduğu bir ortamda yavuz hırsızı idam etmek pek makul değildir...
devrimci komunist sosyalist degil anarşist olan ve bunun bilincinde olan göstericilerdir. zira hepsi nerdeyse tamamen siyah giymiş gaz maskesi ya da en azından suratlarını kapayan birer bez takmış, ortalığı parçalamak kaldırım taşlarını sökmek için mühimmatla gelmiş en önemlisi siyah bayrak taşıyan gruptur** aralarında olmayı diledigim göstericilerdir*
kim olduğu önemli değildir. o olmasa başkası olacaktı, ondan sonra gelenler, ya da onlardan sonrakiler...
bankaya da dikkat etmek lazım aslında. akbanktı atmsi parçalanan banka. işçileri kapının önüne sebepsiz koyan banka. işten çıkarılan işçileri savunmayanların şimdi hiç alakaları olmayan bankayı savunmalarını ve göstericiye küfretmelerini anlamıyorum.
gösterici önemsiz çünkü. o olmasa başkası olacaktı, o da olmasa bir başkası...
aşağıdaki linkte yer alan resimde taş ve diğer maddelerin banka kapısının camının hangi noktasına atıldığı gösterici adı verilen şehir eşkiyalarının nefretinin ve sergiledikleri terörün aslında neye yönelik olduğunun ifadesidir. hedef türk bayrağı!
bugün görüldüğü üzere 1 günlük fiziksel şiddet bile medya ve algıda seçici yurdum gençliği için yetiyor. adam atm şubesine saldırmış. şiddet kötü mü? kötü, bunda anlaşalım. ama niye yapmış etmiş, motivasyonu ne, bu uzun konu. belki para çalmak istedi, belki sisteme karşıydı öfkesi, neyse neydi.
ancak şuna odaklanabiliriz kanımca:
finans sistemi ve dolayısıyla onun aracı olan bankalar her gün faizle, kredi kartlarıyla kanımızı emiyor. kredi kartı borçlusu olmayan memur kalmamış ülkede. yani bu halkın yarısı bu adamlara borçlu. neden borçlu? temel ihtiyaçlarını gidermek için. yani ebemiz belleniyor her gün. bak hortumculara falan girmedim bile.
ha fight club'da da aynısı olmuyo muydu kardeşim? kredi kartı borçları resetlenmiyor muydu? filmi seviyorsun ama ne anlattığını anlamıyorsun. dayak klübü'nü anlatmıyor bu film.
lan şimdi bu finans sisteminin sinsice her gün seni ve etrafını nasıl soyduğunu görmüyorsun, kalkıp da atm'yi taşlayan adama laf söylüyorsun. kardeşim bu ne yaman çelişki. göremiyor musun o yabancı, yerli (yerli kalmadı) bankalar her gün insanların parasını sömürüyor. senin bankada paran yok diye üzülme, paranın değer kaybetmesi de krizler de bu finans sistemi yüzünden olmaktadır. bak daha hükümet politikalarının, vergilerinin, imf'nin bizi nasıl yolduğuna girmedim ha.