taş ve metal bilye ile kutlamalara gelen, hayatta birşeyi başaramamış ve adını kendilerinden başka kimsenin hatırlamadığı uyduruk terör gruplarına katılmış zavallılar topluluğunun bir üyesidir. kadıköy'de adam gibi kutlama yapılırken ve gerilim yaratmaktan nemalanmayı hedeflemeyen sendika temsilcileri sorunsuz bir şekilde taksim'e çelenk bırakıp çıkarken, içindeki eziklik duygusundan arınamamış birileri halkın malına zarar vererek kutlama yapmaktadır. bu zibidileri ve bunları savunmak için bu sitede zırvalayacak aklıevvelleri allah ıslah etsin.
polise güçleri yetmediği için sadece sokaklardaki arabaların camlarını parçalayıp kapılarını tekmelerle içeri çökerten, masum halkın malına zarar vererek devrimcilik yaptığını savunan şerefsizlerin, onları her ne bahaneyle olursa olsun savunan haysiyetsizlerin kameralara yakalanan bir numunesidir. geçen yıl bu zibidi sürüsünün o an bulunduğum sokaktan nasıl kedi yavrusu gibi kaçarak dağıldığını, ne tür tipler olduğunu yakından gözlemlediğim için yorumlarım televizyon kaynaklı değildir. bu zibidilerin psikolojik ezikliğini aralarındaki konuşmalar ve davranışları çok güzel ele veriyordu. sol fraksiyon zibidilerinin terör estirme amaçlı şiddet görüntülerinin tekrar tekrar yayınlanmasının etkisiyle bunların sayısı bu kadar kalabalık mı diye düşünecekler, için en azından yarısının örgüt üyesi tipleri arasına katılmış adrenalin artışı tecrübesi peşinde koşan, içlerindeki kırma dökme hissini tatmin etmeye çabalayan sokak serserileri olmasını da eklemek lazım. özellikle görüntülerdeki kırmızı maskesiz lise çağındakilere dikkat edin, ne kastettiğimi anlayacaksınız.
yani adı 1 mayıs olsun, ' olay çıkaralım hacı belki bizi de gösterirler televizyonda ' diyerek şöhret arayan dallamalara buradan sesleniyorum **
edit: dallamalar aramızda.
gereksiz ve olmaması gerken yasaklar her zaman beraberinde tepki getirir, kimi yerlerde bu tepki şiddete kanlize olur ki topluluk psikolojisinde en sık rastlanandır kimi yerlerde de alkışla dile getirilir..şimdi benim sevgili toy yeni yetmecim, sözüm sana iyi dinle :
bütün dünyada işçilerin en doğal hakları olan işçi bayramı günü yani bir mayıs tatildir, hem de nerden baksan bir asırdır böyledir..sen bu hakkı ne zaman verdin bu emekçilere??? neyse geçtik...
peki bu 1 mayıs günü kamu ya da özel mülkiyete zarar verme ne zamandan beri var biliyor musun?? yok yok, düşünme sen ben senin yerine zaten düşünüyorum..1977 mayısından itibaren..77 mayısından önce bir mayıs işçi bayramı gayet neşeli ve coşkulu bir biçimde yani adının gerektiği gibi bayram olarak kutlanıyordu..peki noldu 77 de ?? 33 tane devrimci devlet içerisinde oluşturulan gladyo tarafından katledildi..hmmm!! bunu senin anlaman için biraz açalım..sen düşün ki yeni yetmecim o tarihte amcan dayın ya da yakın bir akraban katledildi...heh simdi bak biraz kavramaya başladın..devrimciler için ölen 33 insanın her biri bir amca, dayı veya kardeşti..bu devlet bu katliamı gerçekleştirenlerden birini bile, evet birini bile bulamayıp üstüne sorumluluğu devrimcilere yükleyerek meydanları bizlere kapatmıştır..
şimdi bir de şu açıdan bakalım..banka atm leri...evet düz bakış açısından bakarsan yanlış ki gerçekten yanlış ama sermaye ilişkilerini bilen biri için bu davranış tamamen içgüdüseldir..77 de katledilen devrimcilerin katilleri, 80 darbesini hazırlama amaçlı alt yapı çalışmalarının bir eseridir ve bu darbe bilindiği üzere abd tarafından, küresel sermayenin türkiyede daha rahat bir ortam bulabilmesi için yapılmıştır..bir çok nedeni de yok değildir ayrı bir tartışma konusu..ama para akışının kontrolu aşamasında bankalar direk bire bir abd hegomanyası altında kalmışlardır..yani bir nevi 77 yılında katledilen devrimcilerin kan izleri devletin gömleğinde hala durduğu gibi bankaların da üzerinde durmaktadır...
böyle peşin yargılamaları; taksimin bir mayıs için bütün emekçilere serbest olduğu halde yine atm yağmalarının gerçekleşmesi sonucunda haklı bulabilirim..ama durum bundan çoook ama çok uzakta...destekliyor veya tasvip ediyor değilim tabiki bunları, ama devrimci ruhu taşıyan insanların da tutkularına yenik düşebileceklerini unutmamak gerekir..lakin devlet tarafından katledilen insanları, kendi akrabalarınız olarak biraz olsun moda deyimiyle empati kurarak görebilirseniz en azından bu kanları kaynayan gençlerin hırs ve isteklerini anlayabilirsiniz diye ümit ediyorum...
bunlar tabi ki atm parçalamayı meşru kılmaz ancak, ev sahibinin asıl suçlu olduğu bir ortamda yavuz hırsızı idam etmek pek makul değildir...
bu tip tasvip edilmeyen görüntüler, her türlü eylemde görülebilecek, münferit hadiselerdendir. böyle bir kimsenin, illaki or.spu çocuğu olması da gerekmez. ya bir provokatordür yahut bir sürü psikolojisi ila hareket eden ve gaza gelmiş bir kimsenin tepkisini vandalist bir tutumla, bir şeylere zarar vererek görtermesinin ve bu yolla deşarj olma çabasının bir sonucudur.
dünyanın her yerinde, eylemler esnasında, böyle tutumlarla karşılaşmak mümkündür. bunun ideolojiyle de pek alakası yoktur. bağlı bulunduğu ideolojiyi yansıtmaz. yansıtması beklenmez ve görteride sopayla lale dömek başlığında da olduğu gibi aynı maganda tavırla, o kişiye tepki olarak, entelektüel ve insancıl bir insanlık portresi çizmek adına ana avrat sövmeyi de gerektirmez.
ajandır. ortalığı karıştırsın diye karşı güçler tarafından oraya gönderilmiş insandır. polise taş atan çocuktan hiç bir farkı yoktur. gösterici falan da değildir.
kendi içinde sorunlar yaşayan göstericidir. neyi kutladığını bilmiyordur, bilse de inanmıyordur, inansa da güvenmiyordur, güvense de zorladır falan filan. ruh sağlığı bozuktur yani. anlayış gösterilesi göstericiler komiği.
