düşün mesela. organize olmayı beceremediğimizi düşün.
1 mayıs piyangodan çıkmadı. daha 2009'a girdiğimiz gece, yeni takvimleri duvarlara astığımız anda belli idi 1 mayıs diye bir günün olduğu. o günün geleceği, kutlanacağı.
bir de üstelik resmi tatilde yaptık.
peki niye, hani şu gavurlar gibi kutlayamıyoruz? niye şenlik havasında geçmiyor ?
hepimiz biliyoruz niyesini. yok teröristti, yok pravakatördü karışıyor araya. e haliyle devlet de kaka yüzünü gösteriyor. ondan sonra ara bulasın şenliği.
yahu çok mu zor? çok mu zor bu işleri organize etmek. sendikalar, iş verenler, emniyet bir arada organize olamıyor mu? gerçekten bu şenliği kutlamak isteyenler ile zehir etmek isteyenleri ayırd etmek, elemek çok mu zor?
gerçekten bu günü hak edenler, kutlamak isteyenler, kalabalık, çok daha kalabalıkken, niye ruhları kararmış azınlıklar bu bayramı zehir eder? niye önlem alınamaz.?
üç beş tane, çiçekten, böcekten bile nefret edecek kıvama gelmiş zavallı yüzünden niye gerçek 1 mayıs ruhu lekelenir?
otur düşün işte, sadece bunu bile düşünmek yoruyor zaten insanı.
ülkemizde hiç bir zaman doğru düzgün kutlanamayacak bayramdır.. ülke bu haldeyken, sistemin her zaman olduğu gibi en çok ezdiği işçi sınıfının bilinçlenmesini, örgütlenmesini istemeyen hükümetlerin hep hifak sokacağı, soktuğu bayramlardır.. 77'den geriye bakıldığında hızla daha da büyüyen bir kitlesel artış vardı 1 mayıs'larda.. 77'de istanbul'da 4 milyon insan yaşıyordu ve taksim'de 500 bin insan vardı.. o zamanlar kapitalist sistemde, hele hele türkiye'de, halkın bilinçlenmesi en son istenen şeydi ve bunun için de ortalık karıştırıldı ki sistem uzun yıllar en ufak bir halk eleştirisi almasın.. ve görülmüştür ki; 1 mayıs, 76 yılından sonra doğru düzgün kutlanamamıştır taksim'de.. halkın örgütlenmesini bu ülke kaldıramaz.. demirel çakaldır.. zamanında mhp ve msp ile koalisyon kurup "iktidarı sola teslim etmemeyi başardık" diyebilen bir koltuk meraklısı*.. sonuç olarak; türkiye'de işçi bayramı kutlatmazlar.. ama inadımız sürüyor, seneye daha fazla emekçi ile yine taksim'deyiz..
çok yakın bir zamanda işçi yerine sözleşmeli amele bayramı oalrak kutlanacak olan bir zamanların anlamlı günü.. devlet bahçelinin deyimiyle aldanadan ve kandıran partisinin müteahhit firmalara insanları peşkeş çekmesinden kaynaklanan tarih kitaplarında bir anı sayfası olarak yer alması muhtemel gündür.. Kim bilir torunlarımız ilerde 1 mayısı amele bayramı olarak kutlayacaktır..
yarın için kapışmaların olacagı başlıklar oldugu gibi işçilerin işte, işsizlerin meydanlarda söylentilerin dogacagı bir garip bayram çeşidi. işçilerin bayramı en uzun süren izin bayramlarıdır ötesi yok.
valide hanımın görüp gecirdiği üzere beni göndermediği bayram. dediğine göre eğer buna müsade ediliyorsa muhakkak bir bokluk varmış. 77'de de böyle olmuş.
işçi ve emekçiler gitsinler meydanlarda güzelce bayramlaşsınlar denilesi bayramdır.
ama sakın ha o emeğinizi değer haline getirerek evinize ekmek götürmenize sebep olan patronlarınıza bok atanlara kanmayasınız.
devrimin şanlı yolunda ilerleyen hakların bayramıdır aynı zamanda. ister devrimci olun ister olmayın, herkesin bayramıdır bu bayram!
(bkz: taksim'den döndükten sonra entry girmek)
coşkulu ve kalaba bir bir mayıs olmuştur, nerde o dört yıl önce kafamı gözümü yaran polisler? nere gitmişler? neydi o valinin adı? Unutulacak, taksimde bir mayıs kalacak geriye.
yılın 364 günü ağızlarına sıçılıp ortada " tamam efendim. " şeklinde dolaştırılan işçilerin kıçımın komünistleri tarafından kapitalist düzene başkaldırı niteliğinde sadece ortalığı karıştırmaya yarayan bayramdır.
zaman geçtikçe işçinin, emekçinin bayramı olmaktan çıkıp ideolojik savaşların yeni meydanı konumuna gelmiştir. artık birleştirici değil ayrıştırıcı boyuttadır. keşke gerçekten amaç emekçilerin birleşmesi olsa.
sosyal adaletin üstünlüğüne iman eden tüm insanların bayramıdır. işçinin olduğu kadar patronundur, çiftçinin olduğu kadar marabanındır, hepimizindir...