yarın ihan et in yapacağıdır. zira insanlar için en iyisini düşünen birinin kendisi içinde en iyisini en kalitelisini düşünmesi doğaldır.
kaliteli sağlam ürünleri sadece kendilerine ait düşünen burjuva tiplemeleri bilmelidirler ki, üreten biziz hakeden de biziz. ve yöneten de biz olacağız.
işçilerin 1 mayısta meydanlarda talep ettikleri, ülkede kimse rahat yüzü görmesin, kimsenin parası olmasın, kimse kapitalizmin yarattığı markaların ürünlerini giymesin, kimse en güzel evlerdeki garajlarında en güzel arabalara sahip olmasın, kimse en akıllı telefonları kullanmasın, kimse izin günlerinde ailesiyle güzel zamanlar geçirmesin, kimse ayda bir iki defa en lüks mekanlarda en pahalı yemeklerin tadına bakmasın, kimse çocuğunu en güzel okullarda okutmasın, kimse en lüks otellerde tatilini geçirmesin demiyor. işçiler o meydanlarda herkes ülke refahından adil bir biçimde yararlansın. herkes aynı maaşı tabi ki alamaz - sosyalizmi ya da sosyal demokrasiyi herkesin eşit gelire sahip olmasını isteyen bir sistem zanneden andavallar var hatta ülkenin tamamına yakını böle zannediyor- ama herkes çalıştığının karşılığını alsın diye yürüyorlar. işçi, emekçi meydanlarda yürürken hangi marka pantolonunun altına hangi marka ayakkabıyı giymiş, gözünde ki gözlük hangi kapitalist marka diye diye bakacağına biraz da sen sesini çıkar da sen de bir iş güç sahibi olduğunda senin bütün emeğini sömürüp üç kuruş maaşa, borç- harç içinde yaşamak zorunda kalma!
1 mayis´i sadece marka takintisi günü olarak benimsemis ve bu günün anlam ve önemini bilmeyen, cahil ve bilincsiz kisilerin düsüncesidir. sonucta o markalar da emekciler sayesinde ayakta durabilen ve yillarca kalitesini yine o emekciler sayesinde korumus firmalardir. üstüne üstelik 1 mayis günü bu marka sirketleri iscilerine o günü tam gün calismis gibi ücret ödemektelerdir.
işçi, emekçi veya emekçi'ye destek vermek niyetindeki kişi adidas giyemez mi amk. bu insanlar işçinin emekçinin fakirliğini değil zenginliğini isteyen insanlar.