hükümetin mal gibi davranıp olay çıkarmaya kastığı gündür. hayır o insanları sen taksim'e almıyorsun da onlar girmeye direnmiyorlar mı? madem provakasyon yapanlar 1 mayısı kutlayanlar, açın önlerini, tertemiz bitsin her şey. ama yok padişah öyle istemez.
ne kadar çok kişi olursa o kadar iyi olur. kimse korkup geri adım atmasın. tabi bütün polisleri taksim'e yığacakları için, muhtemelen ufak çaplı bir iç savaş çıkacak. ben alışığım tedarikli giderim, herkes de öyle yapsın derim. bir polis barikatını hedef seçip, toplu halde o barikata yüklenilirse meydana rahatlıkla girilir. gezi'de de defalarca bunu yapmıştık. istedikleri kadar gaz sıksınlar, herkes maskesiyle giderse problem olmaz. polise karşılık vermeye hazır olun. ne şekilde karşılık vereceğiniz size kalmış. eyyorlamam bu kadar.
türkiye cumhuriyeti'nin yönetimini, şaibeli bir şekilde elinde bulunduranlar tarafından, işçilerin, emekçilerin, gençlerin kutlamasının, canlarına kastedilerek engellendiği, işçinin ve emekçinin bayramı olması gerekirken, çilesi haline gelen gün. bugün bir polis, işine gitmeye çalışan bir kadını, henüz olaylar dahi başlamamışken "ne baktın lan!" diyerek tokatlamak suretiyle bayıltmıştır.
kafatasında beyin yerine civa taşıyan ba(ğ)zı sığırcıklar, sendikaları, halkı polisle karşı karşıya getirmekle suçlamış. ulan angut kuşu, bütün bir memleket, topyekun, bir adet numunelik herifin kaprisleriyle uğraşıyoruz. ki bu herif, halkı polisle karşı karşıya getiren baş aktördür. bütün haklarımız elimizden alınmış, anayasal hakkımız olan eylem yapma hakkımızı kullanmak istediğimizde dahi şerefli(!) türk polisi tarafından canımıza kastedilmiştir. sen daha hala, halkı suçla, sendikaları suçla, stk'ları suçla. Bence işin senin tarafında tek suçlu var, o da prezervatif kullanmayan baban!