adanaspor lu taraftarlar için gka da 2000 bilet ayrılmış maçtır.
truva yapınca bir bok yediğini sanan, ve bu truvayı da maddi durumu daha iyi olup ailesiyle maça gelenlerin olduğu yere yapan maraton korkağı haysiyetsizlerin inadına, umarım ki turbeyler delikanlı gibi bir 90 dakika çıkartır.
adanaspor'un dalga geçe geçe şirket olmasıyla dalga geçebilen cono aşiretleri birliği ile oynayacağı ve muhtemelen birkaç taraftarın yaralanacağı maçtır.
hayır çünkü adamlar futbola gelmiyor, gidek de turuncu forma giyenleri dövek diye gidiyor. ha akp li, ha demirsporlu yani.
işin komik olan tarafı da, aş diye dalga geçerler ama kendi takımlarının adeta devlet eliyle kurulan bir "royal" takımı olduğunu da unuturlar, kendi ideolojilerini yamadıkları takımlarını yine kendi kendilerine halkın takımı ilan ederler. halbuse yoktur öyle bir dünya, futbol ile halk kavramının birleştiği gerçek yer adanaspor'un maraton tribünüdür. ama gel de anlat işte, kör gözlü fanatizm yine canlar yakacak.
adanaspor un sökke söke aldığı maçtır. mavi eşşekler bir kez daha kalitesini gösterip 3. golü yer yemez koltuk sökmeye ve anneye sövmeye başlamıştır. eminim sokaklarda adam bekleyecekler yaralamak için.
biz ise geçen sezon 40 dk da 4 gol yediğimiz halde tezahurata, desteğe devam etmiştik. bu terbiyeyi adana taraftarına aşılamayı başaran refik gül e ne desek az. iyi ki var.
adana'nın ve izleyen diğer tüm insanların, turbeyler ile şimşekler arasındaki farkı gördüğü maç olmuştur.
geçen sezonki derbide adanaspor daha 39. dakikada dördüncü golü yediğinde turbeyler tezahurata, meşale yakmaya, desteğe devam etmişti. bu maçta ise 3. golü hazmedemeyen eşşekler önce koltukları söküp oyunculara fırlatmış, sonra da ana bacı küfretmeye başlamıştır. eh, efendi olmak zor sövmek kolay.