Bir chp'li olarak bu kürt ırkçılığının seviciliğine iyiden iyiye uyuz oluyorum, adamlar oy bile vermiyorken sen mi kaldın lan bu ülkenin bekçisi olarak? hak savunma işi hep mi bizde kardeşim?
CHP 1 kasım 2015 tarihinde yapılan genel seçimlerde CHP sandık üyelerinin olduğu halde hiç oy alamadığı sandıklar ile ilgili operasyon başlatmış. üyeleri ihraç ediyormuş.
arkadaş bunlar unuttular sanırım her bölgenin 2. partisine oy verin kampanyası yaptıklarını.
halkn %50'sinin akp'nin 15 yıllık akıl almaz politikalarına destek verdiği seçimdir. artık sizin de ellerinizde açılım süreci boyunca şehit olan askerlerimizin kanı var.
hâlâ etkisini hissediyorum, bir türlü atlatamadım. her aklıma geldiğinde kendimi adeta atom bombası sonrası hiroşima, kuşatma sırasındaki stalingrad gibi hissediyorum.
kimse yanlış anlamasın ak,chp,mhp hepsi aynıdır.yıllarca bahçeliyi adam bildik 1 kasımda da ona oy verdik lakin türk milliyetçilerine iyi tuzak kurulmuş.chpye gelince masal chp atatürkün vefatından sonra direk kapatılacaktı çünkü chp türkçü temel üzerine kurulmuştur.ondan sonra boka batmıştır.
görülen o ki millet daha bir şey görmedi allah büyük,kimse allaha iftira atmasın...
sonuçlarına ciddi şüphe ile baktığım ve bir anlam veremediğim seçimlerdir. türk insanı bu derece saçma bir oylama yapamaz. ayrıca güvenilmez ve sabıkalı bir yazılım olan seçsis sistemine muhalefet tarafından da neden itiraz edilmediğini anlayamıyorum.
"türkiye'deki seçim sonuçları hile kokuyor.
ABD’li National Review dergisinde yer alan Daniel Pipes imzalı haberde, Türkiye’deki 1 Kasım seçimleri değerlendirildi."
“Tükiye’deki analistlere göre, Erdoğan’ın çaldığı oy oranı yüzde 5 civarında. Bunu ise Türk Hava Yolları uçaklarında yurtdışından getirilen oy pusulaları, muhalefete verilen oyların yok edilmesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi aracılığıyla yapılıyor. Pazar günü yapılan seçimlerde, yüzbinlerce ölmüş kişi adına Erdoğan’ın partisi AKP’ye oy verildiği belirlendi.”
“Türkiye seçimlerindeki hile geçmişine bakıldığında, bu iddialar kimseyi şaşırtmıyor. Ancak bu yöntemlerden ziyade, seçimlerin manipülasyonunda, tıpkı Volkswagen’in karbon emisyonu testlerinde uyguladığı metod gibi daha zekice yöntemler kullanıldığı da konuşuluyor.”
Bir karınca kolonisinde başkanlık seçimi yapılmış; ancak mevcut başkan Recep koloniyi tek başına yönetecek oyu elde edememiş. Bunun üzerine Recep'in yönetimi paylaşması yahut yeniden seçim yapılması seçenekleri oluşmuş. Recep Başkan o kadar iktidar sevdalısı bir karıncaymış ki, değil yönetimi, aldığı nefesi paylaşacak bir karaktere haiz değilmiş. Kendisine oy vermeyenden nefret eder, kendisini eleştirenleri hapse tıktırırmış. Ayrıca görünürde aday bile değilmiş. Asıl seçime giren Ahmet Karınca bir maşaymış ve bunu da herkes biliyormuş. Recep Başkan, Ahmet Karınca ve diğer kuklalarına, "Ne yapın edin ortak yönetimi engelleyin. benim bir planım var," demiş. Zaten diğer adaylardan Devlet Karınca, Selahattin Karınca ve Kemal Karınca da pasif kalmaya dünden razıymış. Kuklalarına söyledikleri yapılan Recep Başkan, üstüne düşeni yapmış. Öteden beridir düşman oldukları katil arıların yuvalarını bombalatmış ve onları kışkırtmış. Zaten karınca kolonisinin keşmekeş içinde yaşaması tek hayaliymiş bu arıların. Dolayısıyla daha önceden yapmış oldukları anlaşmayı bozup, karıncalara saldırmışlar. Maalesef asker karıncalar arasından sayısız karınca şehit düşmüş. Bu tip acılarla boğuşan kolonide işler aksamış, ekonomi kötüye gitmiş, sefalet kapıdaymış. Yani hem Recep Başkan'ın hem de katil arıların istediği olmuş. Koloni keşmekeşin içinde kalmış. Bunu gören karınca seçmeni düşünmüş. Tıpkı eski günlerde yaptıkları gibi, tekrar Recep Başkan'ın istediği kişiye oy vermeye karar vermişler. Ve vermişler de. Çünkü korkaklarmış. Böylelikle zalim başkanın planını destekledikleri gibi, şehitlerin kanlarına da elleri bulaşmış. Böyle alçakça bir planı mübah kılmışlar. Artık bu vakitten sonra ne zaman Recep Başkan'ın istediği olmazsa, o vakit kan dökülecekmiş. Gelen hiçbir yeni gün, kolonilerini daha iyiye götürmeyecekmiş.