harf inkılabını bahane edip "bir gecede cahil kaldık" diyenler şunu iyi bilmelidir ki, harf inkılabının yapıldığı tarihte halkın sadece ve sadece yüzde 4'ü okuma yazma biliyordu.
harf inkılabından 10 yıl sonra okuma yazma oranı yüzde 20'ye, 1950'lere gelindiğinde ise yüzde 40'a yükselmiştir.
okuma yazma oranının artması harf inkılabı ile olmadı. ne kadar öyle olsun isteseniz de sebebi o değildi. okuma yazma oranının artması okullaşmanın artması sonucu oldu. osmanlıda okullaşma oranı çok düşüktü yaygın değildi. cumhuriyet ile birlikte yaygınlaştı. her yere okullar açıldı herkes okula gitmeye başladı. büyük sebebi budur.
dedelerinizin cehaletini hafife alıyorsunuz; bir gecede oluşmuşa benzemiyor hiç. o cahil dedelerin torunlarından da farklı bir sonuç beklemekte anlamsız. inkilapların içinde en anlamlı olanı ve tabi ki cahil dede, torun nüfusunun azalması için atılmış en güzel adımdır.
Latin alfabesi ile bir sorunum yok. Hatta bundan memnunum da.
Ancak, alfabesini değiştiren başka bir devletin olmaması da beni hep düşündürmüştür.
Neden biz değiştirdik?
Neden başka kimse değiştirmedi?
harf inkılabı, bir halta benzemeyen, saçma sapan ve çağdışı ucube arap alfabesini terk edip, müthiş, kolay, anlaşılır ve modern alfabeye geçmemizi sağlayan inkılaptır.
peki harf inkılabının yapıldığı tarihte gerçekten bir gecede cahil mi kaldık?
1 kasım 1928 tarihinde atatürk'ün harf devrimi yapıp halkı bir gecede cahil bıraktığı gün(!) halkın yüzde 92'si okuma yazma bilmiyordu...
yüzde 92...
yüzde 92'si okuma yazma bilmeyen, osmanlıca yazamayan, okuyamayan bir halk, bir gecede nasıl cahil kalabilir?
okuma yazma bilen kalan nüfusun çoğu ya devlet memuru, ya ordu mensubu, ya da gayrimüslimlerdi.
zaten bu kalan nüfusun çoğu osmanlıca okuyup yazdığı gibi, aynı zamanda batı dillerini bilen, konuşan ve latin harfleri ile yazılan her türlü matbuata aşina kişilerdi.
esasen osmanlı coğrafyasında harf inkılabı yapılması uzun zamandır düşünülüyordu.
örneğin saray erkanı latince yazabiliyor, batı dillerinde yazılmış kitap, gazete ve dergileri takip ediyordu.
osmanlıcayı bırakıp latin harflerine geçmek ikinci abdülhamid'in fikriydi.
bakın, abdülhamid bu konuda epey çalışmalar yapmış, hatta kendisi için latin harflerinden bir logo yaptırarak zatı şahanelerine ait resmi bir antetli kağıt dahi bastırmıştır. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1926973/+
daha eski dönemlerde de bunların örnekleri vardır.
padişah abdülaziz, fransız kraliçesi eugene ile latin harfleri kullanarak mektuplaşmaktaydı.
ikinci mahmut'un ve üçüncü selim'in de yabancı neşriyatları takip edip latin harfleri kullandıklarını biliyoruz.
bu arada yukarıda da bahsettiğim üzre saray erkanından örnek vermek gerekirse, üçüncü selim'in kardeşi hatice sultan da latin harflerini kullanmaktaydı.
osmanlı'nın da geçmek isteyip geçemediği latin harfleri, modern dünyaya adapte olmak için bir zaruretti...
osmanlı bunu yapamadı, ama genç türkiye cumhuriyeti henüz 5 yaşındayken bunu başardı...
"başardı" diyorum zira harf inkılabı büyük bir başarıdır.
1928 yılı itibariyle türkiye'de okur yazar oranı yüzde 8 ila 10 arasında iken, harf devriminden sadece 7 sene sonra 1935 yılında okur yazar oranımız(üstelik latin harfleri ile) yüzde 20'nin üzerine çıkmış, atatürk'ün vefatına kadar bu oran yüzde 25'lere ulaşmıştır.
arap alfabesi milli değil ama latin alfabesi milli. eğer bu harf devrimini enver paşa yapsaydı muhtemelen göktürk veya uygur alfabesini getirirdi. eğer türk alfabesi arıyorsanız göktürk ve uygur alfabesine bakmalısınız. başkası bize gerekmez türklük için.
Bir yıl boyunca Osmanlıca görüp öğrenememiş biri olarak yerinde gördüğüm devrimdir.Osmanlıca şimdiki alfabe gibi üç ayda öğrenilecek bir dil değil.Latin harflerini bile çocuklara öğretmekte zorlanırken Osmanlıca Arapçadan oldukça farklı ve zor bir dildir.Değişimler sancılıdır zordur ama bu devrim doğru ve yerindedir.